Halk arasında ‘böbrek hastalığı’ olarak bilinen diyaliz  ‘Böbrek yetmezliği olan insanlarda, vücutta birikmiş olan fazla su ve atık maddelerin, yarı geçirgen olan bir mebran(zar) aracılığı ile temizlenmesi’ işlemidir.

Sinsi bir oluşma, pahalı bir müdahale evresi ile insan üzerinde tahribatı, manevi olarak ta büyüktür.

Meselenin önemini, rakamlarla ortaya koyarsak, bölgemizdeki sıkıntıyı daha iyi anlarız.

Bu gün ülkemizde, resmi olmayan rakamlara göre; 75 bin böbrek yetmezliği çeken (diyalize bağlı) hasta var. Yaklaşık altı yüz tanesi Zonguldakta olmak üzere, 21 bin 579 diyaliz hastası, devlet Hastaneleri, özel sektör ve üniversite Hastanelerinde diyaliz makinelerine giriyor ve böbrek nakli için bekliyor.

Ülkemizdeki Organ nakli merkezi sayısı ise 72.

Kalp nakli için 486, Karaciğer için 2.163, Akciğer için 39, Kornea için 4.213, Pankreas için 244 hasta sıra beklediği göz önüne alınırsa, varın işin vahametini hesaplayın.

2023’te Türkiye de diyaliz hasta sayısının 150 bin olacak olması ise ayrı bir kara tablo.

Bu rakamlar, ülke ile ilgili gerçekler.

Gelelim, Zonguldak ile ilgili istatistik ve sorunlar ile bürokrasinin bakışına.

Zonguldak’ta son günlerin aktüel konularından biri de diyaliz hastalarından çok, diyaliz merkezleri arasındaki çekişme.

Maalesef, hastalara yapılan müdahalenin kalitesi tartışılacakken, merkezlerin cemaatçi mi, hükümetçi mi olduğu öne çıkartılıyor.

Konu sağlık olunca, bakılacak olan, işin kalitesi olmalı?

Yoksa, şahsın zikri ya da fikri beni de seni de ilgilendirmemeli.

Başta da belirttiğim gibi, Zonguldak’ta 600 Diyaliz hastası var.

İlçeler dahil 10 diyaliz merkezi bu hastaları kapışmak için teknik ve taktik açıdan her yolu deniyor.

Beş özel, beş kamu diyaliz merkezinde müdahale yapılıyor hastalara.

Özel Diyaliz Merkezlerinden üçü Can diyaliz’e (Zonguldak, Ereğli, Bakacak kadı) ait.

İkisi Başkent Üniversitesi’nin(Ereğli ve Bakacak kadı).

Kamu diyaliz merkezleri; Zonguldak Atatürk, Çaycuma, Ereğli ve Alaplı Devlet hastanesine ait. Bir de Üniversite hastanesi.

Gelelim rant’ın paylaşımına.

Atatürk Devlet Hastanesi 70 hasta. Ereğli Devlet Hastanesi 35, Çaycuma Devlet Hastanesi 38, Alaplı Devlet Hastanesi 11.

Bakacak kadı Başkent: 64 hasta, Ereğli Başkent: 65 hasta. Üniversite Hastanesi 23 hasta.

Can Zonguldak: 90 hasta. Can Ereğli:100 hasta. Bakacak kadı Can:110 hasta.

Atatürk Devlet Hastanesinde 30 makinenin ikisi arızalı, ikisi Hepatit B-C’li olduğundan devre dışı.

Bir diyaliz hastasının aylık seans ücretleri maliyeti 2 bin lira. İlaçlarıyla birlikte tutan yekûn ise 5 bin lira. Tartışma çıkan konuların başında ise Hasta nakilleri ile yeşil kartlılar meselesi var. Yeşil kartlılara Devlet Bakıyor.

Nakil işlemleri, tam bir skandal, eziyet.

Kozlu Fatih Sitesinden ambulansa binen bir hasta önce Site 102’ye, oradan Çaydamar’a, Mitatpaşa’ya, Tepebaşına, oradan Atatürk Devlet Hastanesine ulaşıyor.

Bir saat on beş dakika. Bir saat hastanede bekleme, dört saat diyaliz süresi, bir saat on beş dakika dönüş…

El vicdan ya hu! Bir diyaliz serüveni tam yedi saatte bitiyor.

70 yaşındaki bu hasta sizin anneniz, babanız olsa?

Sorum, Zonguldak Valisi, İl Sağlık Müdürü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterinedir!

Devam edelim. Bu sıkıntıların ardında, Kamu Hastanelerinde 3.seansların açılmayışı yatıyor.

Efendim, ‘hastalar, üçüncü seansları istemiyormuş!’

Palavra… Hastalar, özellikle üçüncü seansı ister. Zira; Hem akşam yemeğinden kurtulacak, hem de seans çıkışı istirahat edip rahatlayacak.

Deniyor ki(!) ‘Yeterli eleman yok

Bir diyaliz ünitesinde, bir seansta normalinde 5+1 makine, bir sertifikalı hemşire, bir de normal hemşire ile iş görüyor. Atatürk Devlet Hastanesinde 12 Hemşire çalışıyor.

Bu 3. seans açılabilir demektir.

Zonguldak Devlet Hastanesi’nde Hastanelerin birleştirilmesi öncesinde, kapatılan diyaliz merkezinde gün de 32 hasta tedavi görüyordu. Bu gün 10 makine ile hizmete açılsa, hafta da 60 hastaya bakar, ki

Diyaliz hastaları 3. seansı istemiyor’ diyen zevatlar! Peki bu hastalar, özel sektör diyaliz merkezlerinin 3. seanslarına nasıl- niye gidiyor?

Bir diyaliz hastasının aylık maliyeti 2 bin lira olduğunu hatırlayıp cevaplayın lütfen!

SONUÇ:

Zonguldak’ın kangren olmuş bir dünya sorunu var elbet.

60 senedir bitmeyen Ereğli yolu. Başlayıp ödeneği çıkmayan tüneller. Şehrin girişinde eşek ölüsü gibi yatan Lavuar alanı. Liman içindeki tarihi eser etrafında yapılamayan düzenleme. Açılıp ta kapatılamayan doğal gaz çukurları vs.

Ancak, Hiçbir şey sağlık kadar, özellikle insan sağlığı kadar önemli değildir.

İnsan sağlığı önemlidir. O kadar önemlidir ki…

En azından liman alanından, On Temmuz tepesine yapılması plânlanan teleferikten önemlidir.