Koskoca bir yılı geride bırakıyoruz.

629 Adımlık Şehir efsanesinden farklı, akıllarda kalacak bir şey yok.

Şehir, 629 Adımlık bir caddeye sıkıştırılmaya devam ediliyor.

Seçilmiş ve atanmışların mutluluğu(!)‘uyum içindeyiz’ açıklamalarından belli.

Tabelâ Dernekleri ise, şehrin beklentilerine inat, reklâm açıklamalarıyla Kamuoyunda yer alıp ‘ben sıramı savdım’ demekle kifayet ediyor.

Önümüzdeki yıl da, ‘Genel Seçim’ fırsatı değerlendirilmezse, farklı olmayacaktır.

Merkezi atamanın temsilcileri, şehir merkezinde muhalif belediye’yi engelleme bahanesi ardına gizlenip, gelecek hizmetleri tökezleteceklerdir.

İktidar Partisi yöneticileri, bugüne dek olduğu gibi yine ‘hep bana rab bana’ diye tarif ettiğim ‘Hamdi Bektaş Kafası’ ile bakacaktır Zonguldak’a

Delege seçimlerinden görülen odur. Zonguldak için elini taşın altına koyacaklar değil, Milletvekili sıralamasında beklentisi olanlar liste kavgası yapıyor. Seçilmiş ilçelerin istifası için uğraşıyor. AK kavşak ve Havuz içinde işyeri karşılığında adaylık, taban da en büyük menfaat örneği olarak hedefleniyor.

Belediye seçimi öncesi‘CHP’ye Zonguldak’ta oy vermek, zaman kaybından başka bir şey değil’ demiştim. Görüntü, şimdilik böyle…

Muhalefet, gelecek hizmetlerde iktidar’ı suçlayıp ‘engelliyor’ söyleminde %50 haklı ise %50 haksız. Zira, hizmet etmeyi düşünmüyor. İrade olsa; para, insan ve teknoloji’yi bulacak. Düşünsenize, seçilmiş Belediye Başkan Yardımcısı’na, Belediye binası içinde üç ay da ancak bir oda bulabildi.

Birçok müdür’ün yetkileri verilmemiş, birçok müdürlük kurulamamış(!).

İş böyle olunca, birkaç ay sonra süresi dolacak imar-ıslah planlarıyla ilgili ‘İmarlı Tapu’ vaadi nasıl gerçekleşecek? Çukurlu ve işgal altında kaldırımlar, trafik rezaleti, kaçak yapı rekoru, patlak lağımlar, yamuk merdivenler, doğalgaz muamması, taşıma ihalesi, seyyar satıcı hakareti vs.

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, her şeyden önce, ‘bir daha seçilme’ fikrini hiç düşünmeden bu sorunlara yoğunlaşmalı. Önce tartışılan‘başkanlık’ iradesini hâkim kılmalıdır.

Zonguldak’ın, her şeyden önce, seçilmiş bir politikacıya ihtiyacı vardır, sevilen ve cesur.

İdare-i maslahatçı bakış ile mide tatmini yapılabilir. Ancak; şehrin hizmet tatmini zor…

Sorunlar yumağı olmuş bir şehir var ortada. Sorunlar çitişmiş- hohol olmuş

Filyos da peş peşe verilmiş ‘yürütmeyi durdurma’ kararları var. Beni aşar diyen zevat da var, beni bağlamaz diyen de.

Başlayan tüneller yatara girdi. Bartın geçen hafta iki tüneli birden açtı.

Sayın Vali “Onlar kış’ın açtı, biz yazın açarız inşallah” diyor.

Sayın Vali de, kısa süre olmasına rağmen 629 Adımlık şehir’i tanımış. İşlerin ‘İnşallah- Maşallah’la yürüdüğünü çözmüş!

Öyle yürümese, 50 yıldır yapımı süren Zonguldak – Ereğli karayolu bitmez miydi?

Ankara istikametinden Zonguldak sınırlarına girdiğiniz de, bulunduğunuz araçta, bir bardak çay içme şansınız var mı?

Patika yol da at arabasında yolculuk etseniz daha iyi…

Filyos Projesi kapsamında, çarpık yapılaşmaya müdahale eden bürokrasi, acaba şehir merkezindeki kaçak yapı cennetine neden girmek istemez?

Bu ‘herkes şehit olmak istiyor da, ölmek istemiyor ’sözüne ne kadar benziyor değil mi?

Kamu binalarının şehir merkezine yığılması konusunda da bürokrasi, kendi arasında işi ayarlamaya çalışıyor. Amaç: Belediyeyi sinek ikili yapmak…

Lavuar alanı, bu taktikle ‘hokus-pokus’ edilmek isteniyor.

İmarı yapılmış ve kamu’ya dağıtılmış 69 Ambarlarının stepne tutulması bundan.

Hani, nerede kent meydanı? Ereğli başladı bile…

Sahildeki eski çöp deponu alanı neden belediyeye ‘kreasyon (yaratım)alanı’ olarak verilmez? Gökgöl Mağarası neden kapalı?

Maden müzesi ve liman içindeki Şarjömen yapı (tarihi eser)bakım- onarımından ne haber?

Kozlu’da, tam bir rezalet’in yaşandığı çekeklerdeki boşaltma – yıkma işlemi de ‘inşallah- maşallah’ mı bekliyor acaba?

Şehir merkezinde, birçok esnaf ve kuruluş’un yatırım alanı beklediği yer de, Elvan pazarcık da ki eski stadyum - spor merkezi alanı neden görülmez? Şehri dışarıya açacak, istihdam sağlayacak, modernize artacak.

Diyeceksiniz ki, 300 tane uzman doktor’un olduğu bir şehre, dışarıdan ‘Hastaneler Birliği Genel Sekreteri’, Madencinin Ankara’daki Amele Birliği Misafirhanesine Çorum’dan bir bayan idareci atanıyorsa, ‘görme özürlüyüz.

Bütün bu olumsuzluklara, kongresini yapan karaelmas Üniversite vakfı, bir çözüm üretecektir İnşallah(!).

SONUÇ:

Deniyor ki, “Bir şehrin futbol takımı hangi ligde ise, şehir de sosyal ve ekonomik olarak aynı ligdedir.” Palavra. Zonguldakspor elbette şampiyon olsun. Gözü olanın gözü çıksın.

Ancak Zonguldakspor Süper Lig’de iken, Karabük bizim ilçemizdi. Sonra Karabük il oldu ve Karabükspor Süper Lig’de…

Yani; Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.