2008-2013 yılları arasında KKTC’de öğretmen olarak çalıştım. O zaman Türkiye’den Ada’ya gönderilen 150 öğretmen ve 250 civarında din görevlisi (imam) mevcut idi.  

Bu kişilerin, yüzde 90’ının çantasında, arabasında ya da evlerinde Sızıntı, Zaman, Taraf, Fountain gibi yayın organlarını görürdüm.  
Elektrik, elektronik, bilgisayar ile ilgili tamir işlerinden amatör seviyede anladığım için TC Elçiliğine bağlı olarak çalışan kişilerin yarıya yakınının evine muhtelif zamanlarda tamir için gitmişliğim olmuştur. 
2010 yılında Türkiye’de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumuna Ada’da çalışan öğretmen ve imamların yüzde 90’ı uçak ya da gemi ile Ankara ya da Mersin’e günlük olarak geçerek oy kullanıp dönmüşlerdir.  
CIA, MOSSAD, MI6, BND şemsiyeleri altında faaliyet gösteren, İslamcı görünümlü, haydut devlet ABD’nin çıkarlarını destekleyen ajan örgütünün Lefkoşa, Girne, Magosa gibi şehirlerde toplantı / vaaz evleri de vardı. Bunları devletin istihbarat birimleri her zaman tespit edebilir.  
2008'den 2013'e kadar CIA kuklası, liyakatten uzak, yeteneksiz, torpille KKTC’ye gelmiş öğretmen ve imamların yüzde 90’ı FETÖ bulaşığı olmasına rağmen bunların büyük bir bölümü hala kamuda çalışmaya devam ediyor.  
Ada’da, 5 yıllık süreçte FETÖ’nün elemanlarının baskılarına, telkinlerine asla boyun eğmedim. Himmet (örgüte maddi destek) vermedim. Bankalarında hesap açmadım. Yayınlarına abone olmadım.  
CIA kullarına biat etmediğim için ayağımı kaydırmak amacıyla çok tuzaklar kurdular, sık sık TC Eğitim Müşavirliğine şikayette bulundular. Amaçları, 5 yıllık vazife yapma sürem dolmadan geri yollanmamı sağlamaktı. 
FETÖ’ye her bakımdan destek olan kişilerin kimisi şu anda üniversitelerde akademisyen oldu. Kimisi milli eğitimde okul müdürü, şube müdürü vb. oldu.  
İslam dininin arkasına saklanarak emperyalist ABD’nin çıkarları için çalışan sahte tarikatlerin, sahte cemaatlerin ve sahte müritlerin devletten mutlaka ayıklanması şarttır.  
Bunlar ayakta kaldığı sürece, yeni nesil dinden uzaklaşıp ateistliğe, deistliğe yönelecektir.