Bir yıl daha biterken insan, kendini sorgulamalı… bir hesaba çekmeli kendisini, geçen günlerini… Neler yaptığını, neler yapamadığını, neleri başardığını, neleri başaramadığını ve hepsinin nedenlerini sorgulamalı… bulduğu cevaplarla şekillendirmeli gelecek günlerini…
    Aynı sorgulamayı, ailesi için çocukları için de sürekli yapmalı insan, ben neler yapıyorum? Neler bekliyorum çocuğumdan, eşimden, ailemden? Çocuğumun aslında ihtiyacı olan ne?
     Genellikle, çocukların başarılı ve mutlu olmasını ister aileler… ve vaatlerde bulunurlar, sınavdan yüksek not alırsan, sınıfını geçersen, takdir belgesi getirirsen sınıva kazanırsan vs vs ... Bir sürü şartlı vaatler…
    Peki ya aslında çocuklar ne isterler, ne beklerler? Aslında ihtiyaç duydukları nedir?
    Sanılanın aksine  ya da dile döktükleri gibi bisiklet, bilgisayar oyunları, hediyeler, oyuncaklar vs değildir belkide asıl istedikleri… belki  de sizi huzursuz, rahatsız eden tüm davranışlarının altında ihtiyaçlarının karşılanmaması yatıyordur.
      Peki nedir, karşılanmadığında çocukların huzursuzluğuna, mutsuzluğuna, başarısızlığına zemin hazırlayan bu ihtiyaçlar...
    Huzurlu Aile Ortamı
    Öncelikle her çocuğun hakkıdır, huzurlu bir aile ortamı… anne ve babasının kavgalarına (sözlü fiziksel şiddetlerine) şahit olmamak, kimsenin kimseyi aşağılamadığı bir ortamda büyümek her çocuğun hakkıdır. Dünyayı aile ortamıyla keşfetmeye başlayanbir çocuğun, huzursuz bir ortamda olması demek tüm dünyayı aynı şekilde algılaması demektir.
    Sevgi, İlgi, Güven…
Bu sıralama herkese göre değişebilir; fakat sevgi, ilgi ve güven yetişkinlerin dahi temel ihtiyaçlarıdır. Çocukları bundan mahrum etmek niye? Tabii ki, anne-babanın çocuklarına olan sevgisi değil sorgulaması gereken; fakat sevgiyi gösterme kısmı kesinlikle sorgulanmalı… sadece hediyeler alarak, her istediğini yaparak veya aşırı koruyarak sevgiyi gösteremeyiz. Mesela, onun ilgi ve istekleri doğrultusunda zaman geçirerek  sevgiyi gösterebiliriz.  Telefonu, televizyonu bırakıp çocuğumuzla oyun oynayarak ya da ergenlik dönemindeki çocuğumuzun ihtiyacı arkadaşlarıyla vakit geçirmektir, bunun için ortamlar hazırlamak sevgiyi, ilgiyi göstermenin yolu olabilir. Aslına bakarsanız tam olarak kastettiğim ise, dillere dolanan ama kimin ne kadar uyguladığının tartışılabileceği ‘’ kaliteli zaman geçirme’’ durumudur.
     Ve güven…
     Her çocuk güvenlik içinde olduğunda daha mutlu, daha huzurlu, daha başarılı olacaktır. Bunu da  önce evlerimizde sonra toplumun her alanında sağlayamadığımız sürece maalesef çocuklarımızın bir yanı eksik kalacaktır. Zarar görmeyeceklerini, sözel, fiziksel şiddete maruz kalmayacaklarının güvenini çocuklara verdiğimizde, bizden aldıkları güvenle ayakları yere sağlam basacaktır.
   Saygı… Ve Çocuklarımızın Da Bir  Birey Olduğu Gerçeğini Kabul Etmek…
   Evet, çevremizdeki herkesten beklediğimiz saygıyı, çocuklarımıza ne kadar gösteriyoruz? Onların bir birey olduğu gerçeğini kabul ediyor muyuz? Onların ne istediğini ne kadar önemsiyoruz? Belki de istemiyor çocuğunuz piyano kursuna gitmeyi… Belki, de onun için resim kursu daha caziptir, olamaz mı? Özellikle çocuklarla ilgili kararlar alırken, çocukların fikirlerini almalıyız. Çocuklara sen önemlisin, senin fikirlerin bizim için önemli mesajını vermeliyiz ki o da fikirler üretebilsin, o da etrafında gelişen olaylara karşı farkındalık geliştirsin.
   Çocukları, Gerçekten Duymak, Görmek…
     Ve sevgili anne-baba lütfen çocuğunu duy, gör, istediklerine, ihtiyaçlarına, kulak ver, erteleme, geç kalma…
     Yeni bir yıl daha başlarken… her çocuğu, kendi çocuğumuz gibi sahiplenip, koruduğumuz, elimizin uzandığı her çocuğun ihtiyaçlarının farkında olduğumuz ve artık hiçbir çocuğa geç kalmadığımız günlere kavuşmak dileğiyle;
   Farkındalığımızın arttığı bir yıl olsun.
   Sevgilerimle;
   Sultan UNCU