Günlük evler baskın bekliyor! Fu*uşu kimler yaptırıyor?
Günlük evler baskın bekliyor! Fu*uşu kimler yaptırıyor?
İçeriği Görüntüle

Jeoloji Yüksek Mühendisi Ali Baltaş, Cumhuriyetin ilk yıllarında enerji ihtiyacının karşılanmasında taşkömürünün önemini kaleme aldı.
İşte o yazı:
Bu yazının amacı, Cumhuriyetimizin 102. yılını kutladığımız bu günlerde, kendi iş gücümüzle topraklarımızdan çıkardığımız taşkömürünü barındıran ve bu nedenle henüz yeni kurulan devletimizden çok önemli yatırımlar alan, kalkınan ve gelişen Zonguldak’ın günümüzde ülke ekonomisindeki yerini tekrar hatırlatmaktır.
Türkiye’de taşkömürü üretiminin merkezi olan Zonguldak’ta 19. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı döneminde kumpanyalarla başlayan kömür madenciliği, Cumhuriyetle birlikte havza madenciliğine dönüştürülerek, kömür üretimi daha sistematik bir şekle getirilmiştir. Böylece, havzada üretilen kömürler yeni yapılan termik santrallerde yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülmüş ve ülkenin gelişmekte olan sanayisi için kendi kaynaklarımızdan kesintisiz elektrik üretimi gerçekleştirilebilmiştir.
Osmanlı döneminde ilk kez 1850’lerde İstanbul’da Beyoğlu ve Üsküdar’daki gazhanelerde havzada üretilen kömürler özel fırınlarda (gaz jeneratörlerinde) oksijensiz ortamda ısıtılarak “hava gazı” ya da “şehir gazı” elde edilmiştir Buradaki amaç, sokakların aydınlatmasının yanı sıra bazı evlerin ısınma-pişirme ihtiyacının karşılanmaktı. Bu süreç Cumhuriyet döneminde de sürdürülerek Ankara, İzmir, Bursa gibi şehirlerde gazhaneler kurulmuştur.
Yanı sıra İstanbul’da 1914 yılında kurulan ve kömürle çalışan Silahtarağa Santrali 1920 ve 1930’lu yıllarda şehrin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamıştır. Santralde yakıt olarak da büyük ölçüde Zonguldak’ta üretilen taşkömürleri kullanılmıştır. Bu sayede o dönemde İstanbul ve çevresindeki sanayi yatırımları yapılabilmiştir. Böylece başlangıçta bölgenin elektrik ihtiyacı Zonguldak ve çevresinde üretilen kömürlerle karşılanmış ve giderek yapılan yeni yatırımlarla Marmara Bölgesinin ülkemizin sanayi yönünden en gelişmiş bölgesi olmasının önü açılmıştır.
Zonguldak’ın yanı sıra, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde, verimliliği düşük ve sınırlı teknolojik olanaklara sahip küçük ölçekli termik santrallerde de taşkömürü kullanılmıştır.
Cumhuriyetin sanayileşme politikaları kapsamında 1930’lu yıllardan itibaren Zonguldak ve çevresinde taşkömürü üretimini artıracak yatırımların yanı sıra, bölgede termik santral ve demir çelik fabrikaları yapılmasına rağmen, çeşitli nedenlerle bugüne kadar Kuzeybatı Anadolu Taşkömürü havzasından ülkemizin ihtiyacı olan taşkömürü üretimi sağlanamamıştır.
Ülkemizde hidroelektrik üretmek için henüz büyük baraj yatırımlarının yapılmadığı 1950 li yıllarda, Etibank tarafından hazırlanan aşağıdaki haritada Nafia Vekâleti ve İller Bankasının enerji tesisleri gösterilmiştir. Bu harita Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanmasında Zonguldak’ın önemini göstermesi bakımından önemli bir belge niteliğindedir.

Muhabir: Oğulcan Öz