İşte o yazı:

Yüzme bilmeyen insanlar için deniz, göl, havuz vb. boyu aşan sulara girmenin tehlikeli olduğunu değerlendirmeye bile gerek yoktur. Buna karşın yüzme bilenler için bile ülkemizi çevreleyen denizle içerisinde en tehlikeli olanları Karadeniz ve Akdeniz’dir. Bunun nedeni de bu iki denizimizde de diğer denizlerimize göre su mesafesinin daha açık olması ve esen rüzgârların önünde engel olmayışıdır.

Zonguldak’ta 7 kaçak maden ocağı imha edildi
Zonguldak’ta 7 kaçak maden ocağı imha edildi
İçeriği Görüntüle

Haritalarda daha kısa görünmesine karşın Türkiye'nin kıyı şeridi en uzun bölgesi 2 bin 805 km ile Ege Bölgesidir. Çok sayıda ada bulunması nedeniyle Adalar Denizi diye de adlandırılan Ege kıyılarımızdaki girinti-çıkıntılı kıyı yapısına sahip olması ve plajların da konumlarını etkilemiş ve birçoğunu açık denizde esen rüzgârlarla oluşan dalgalardan korunaklı konumda olmalarını sağlamıştır. Marmara denizi de iç deniz olması nedeniyle su açıklığı daha dardır. Bu nedenle Marmara ve Ege Bölgesi kıyılarımızdaki plajlarda denize girmek dalga yüksekliklerinin daha az olması nedeniyle Karadeniz ve Akdeniz’e göre daha güvenlidir.

Denize girmek açısından şehrimizin de kıyıları değerlendirildiğinde; yapılan hesaplamalara göre Karadeniz’in güneybatı kıyıları güneydoğu kıyılarına göre daha yüksek dalga enerjisi potansiyeline sahip olduğu ve bu potansiyelin batıdan doğuya gidildikçe azaldığı görülür. Bu durum Batı Karadeniz kıyılarının jeomorfolojik ve coğrafi yapısından kaynaklanmaktadır.

Konuyu Zonguldak sahilleri açısından değerlendirdiğimizde; kıyı şeridimizin yer-yer son derece dik falezli topoğrafya ile sınırlandığı görülür. Kıyılarımızdaki düz alanlar, Pliyosen (5,3-2,5 milyon yıl) döneminde gelişen ve derin vadiler oluşturan akarsuların denize ulaştığı kısımlarda bulunan bazı dar alanlarda gelişmiş delta ve plajlardan oluşmaktadır. Kıyılarımızda doğu batı doğrultusunda uzanan plajlarımız denizden her yönden esen rüzgârlara açık olduğu için daha fazla dalga etkisinde kalmaktadır. Bunun nedeni düz ve açık kıyıları etkileyen dalgaların ani ve güçlü esen rüzgârlarla dalga yüksekliğini artması ve kıyıya ulaşmadan daha fazla enerji biriktirmesidir. Bu açıdan değerlendirildiğinde dalgalı havalarda sahillerimiz yüzme bilenler için bile tehlikeli hale gelmektedir. Dalgalı havalarda özellikle falezlerden denize atlamak, denizden kayalara çıkmak herkes için yasak olmalıdır.

Yanı sıra çoğunlukla plajlarımızın deniz içindeki topoğrafyası eğimlidir ve denize doğru gidildikçe derinleşmektedir. Kıyılarımızda insan boyunu geçmeyen kıyı şeridinin çok dar olması nedeniyle su içinde yönünü kaybeden insanlar denize doğru ilerlediklerinde boylarını aşan sulara ulaşmaktadırlar. Bu durum yüzme bilmeyenler için büyük bir risktir.

Buna karşın az da olsa bulunan koylarımızda ve doğu-batı doğrultusundan daha farklı doğrultularda uzanan plajlarımız esen rüzgârların yönlerine bağlı olarak bazı dalgalardan daha az etkilenmektedir. Söz konusu koşullarda bu plajlarımızda denize girmek biraz daha güvenlidir.

Kıyılarımızın doğal yapısından kaynaklanan tehlikelere rağmen denize daha güvenli bir şekilde girebilmek için alınacak önlemler de vardır. Plajlarımızda aniden karşılaşılacak tehlikeler için araç ve yayalar için kolayca ulaşılabilir olmalıdır. Plajlarımızda cankurtaranların yanı sıra deniz içinde tutunabilecek halat ve dubalar, ilk yardım malzemeleri, uyarı ve ikaz levhaları vb. bulunmalıdır. Yanı sıra özellikle dalgalı havalarda denize girilmemesi yönünde uyarılar yapılması ve plaj girişlerine asılması yararlı olacaktır.

Kaynak: Haber Merkezi