Filyos Limanında Bitmeyen Ayrıcalıklar: “Kimse Beni Gönderemez”

Zonguldaklı iş insanı ve Zonguldakspor Onursal Başkanı Sabit Danış’tan muhtarlara ziyaret

İçeriği Görüntüle

Eski bir TPAO lojistik merkez çalışanından alınan bilgilere göre, bir kaç aylık görev süresi içinde bir çok hatalı hareketi ile sınır tanımadığı iddia edilen ve önceki yönetimden M.B. tarafından göreve getirilen T.H, tartışmalı süreçlerin ardından Filyos’tan Ankara’ya çekilerek uzman sıfatıyla görevlendirilmesine rağmen ayrıcalıklarını sürdürmeye devam ediyor.
İddiaya göre T.H., Ankara kadrosuna orada daha fazla dikkat çekmesin diye alındı ama kibrine yenik düşerek Filyos’taki 3+1 ofisini hala tutturarak oradaki alanı kimseye bırakmıyor. Yerine gelen müdür, eski odasını düzenlemek veya dağıtmak istediğinde ise “bırak o oda olduğu gibi kalsın” denilerek üstlerinden azar işitiyor.
Ayrıca, Ankara’da görev yapan birçok yöneticinin yer eksikliğinden iki-üç kişilik ortak ofislerde çalıştığı gerçeği dururken, T.H.'na uzman sıfatına rağmen tek kişilik özel bir ofis tahsis edildiği iddiası kurum içinde tepkiyle karşılanıyor. Bu durum, “kimin arkasının kim tarafından neden kollandığı” sorularını gündeme getirmiş durumda.
Kaynak, T.H.'nun görevden atılmasına ve hiç bir işe yaramamasına rağmen iki yıldır üst düzey yönetici maaşı almaya devam ettiğini, olmayan makamının aracıyla dolaşarak ‘beni kimse gönderemez, en tepeye oynuyorum’ sözlerini çevresine sık sık söylediğini aktarıyor.
Duyuma göre, camiye ibadet için gelen personele dahi azarlayıcı ve küçümseyici ifadeler kullandığı iddia edilen T.H.'nun, hem iş hem de ahlaki açıdan ciddi rahatsızlık yarattığı ifade ediliyor.
Eski çalışan, “Kendisini partili gibi göstererek koruma altına alındığını düşünen bu tür kişilerin ödüllendirilmesi biz AK Parti’ye gönül vermiş insanları derinden yaralıyor. Adalet, liyakat ve kul hakkı hassasiyetini temsil etmeyen bu isimlerin varlığı her şeyden öte ahlak ve itibarımıza zarar veriyor” dedi.
İddialara göre, yapılacak basit bir sorgulama bile bu bilgilerin her birinin doğruluğunu ortaya koyabilecek nitelikte. Ancak ne yazık ki kurumda sessizlik hakim. Devlet büyüklerimizi bu konuyu çözmeye ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaya davet ediyoruz.