"Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" dendi bir kere.

Dendi ve söz yerini buluyor; bilmeden, dinlemeden, tartışılmadan neye inanmak isteniyorsa ona inanarak kahpece ateşleniyor silahlar çünkü.

14 Mayıs'ta yapılacak seçim için de bu günlerde taraflar, mevzilerinden ne bulursa atıp tutmadalar.

 Yüz yüze gelme cesaretini göstermeden iftira, yalan, gıybetle oluşturdukları cephede savaşırken neyi kaybedip, neyi kazanıyorlar belli değil.

Tüm bunlar olurken, "çamur at izi kalsın" kolaylığıyla insanlar ayrıştırılarak, birbirine öteki muamelesi yapar oldu. Oysa aynı gemideyiz; batarsak da çıkarsak da beraber olacağız.

İnsan olmanın erdemi önce hak, hukuk, adalet, güzel ahlâkla olması gerekirken ondan, bundan diyerek, en çok da din kullanılarak sırf koltuk ve menfaat uğruna insanlığın erdemi kaybediliyor.

Kendinden olmayana, ‘’Müslüman değil’’ yaftasını vuracak kadar ileri gidiliyor hem de.

Olmasa da ne değişir ki. İnanç özgürlüğümüz yok mu yoksa!

‘’Balık baştan kokar’’ misali etkilisi, yetkilisi imalı cümle kullandığında biliyor ki damardan dokunarak taraftarına gaz vermiş, esas konuşulması gereken gerçeklerin üstünü örtmüş olacaktır.

Din unsuruyla sorgulamayanı kandırmak, eksikliklerini örtbas etmek her zaman kolay olmuştur çünkü.

Oysa din kendimiz için, insanlık herkes içindir.

Kişi, inancını kendi içinde istediği gibi yaşarken insanlık adına istediğini yapamaz. Yapmamalı. Toplumun barış ve huzuru çevresine ve karşısındakine duyarlı, iyi, dürüst insan olmaktan geçer.

Ezberciliği bırakıp soran, sorgulayan, ülke menfaatini düşünenlerden olalım. Gelecek bizim değil, çocuklarımızın, torunlarımızın olacaktır.