Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“İşsizliğin ve yoksulluğun yoğun olarak yaşandığı kentimiz de işsizliğin ve yoksulluğun çaresizlik içinde bıraktığı insanlarımız kirli bir sistemin istemeden parçası olmaya devam ediyor. Güvencesiz ve her türlü tehlikeyi göze almaya zorlanan yoksul insanlarımıza artık sığınmacılarında eklemlendirildiği acı gerçekle yüz yüzeyiz. Daha önce de kaçak ocaklarda ölenlerin; direk diplerine, hastane önlerine bırakıldığını, hatta bu gibi cinayetlere kurban edilenlerin ocak sahibi olarak gösterildiğinin biliyoruz.

Kaçak ocaklarda işlenen iş cinayetlerinin son kurbanı, 10.11.2023  tarihinde Kilimli ilçesine bağlı Gelik  beldesinde faaliyet gösteren kaçak kömür ocağında meydana gelen olayda sığınmacı Afgan uyruklu Vezir Muhammet Nourtani olmuştur. Olayı örtbas etmek isteyen ve ölümünden birinci derecede sorumlu olan ocak sahipleri cesedi yakarak Kırat mahallesinde  bir kenara atarak ayrı bir barbarlık örneği sergilemekten kaçınmamışlardır.

Yıllardır kanayan yara olarak Zonguldak’ın gündeminden düşmeyen kaçak ocakçılık ne yazık ki asla bitirilememiştir. Alınan güvenlikçi önlemlerin yetersiz kaldığı, kaçak ocakların bildiriminin ve imhasının  TTK’na havale edildiği, ancak bu yolunda yıllardır uygulanmasına rağmen başarısız olduğu ortadadır.

Kaçak ocakların günümüzde faal çalışmalarını devam ettirmesine karşı sorumluluğu hiçbir kurum ve kuruluş üstlenmemektedir. Sorumluluğun tek başına  TTK Genel Müdürlüğü’ne yüklenmesinin çıkmaz bir yol olduğu uygulamada görülmüştür.

Kaçak ocak işletmeciliğinin bölgede istihdamı artırdığını ileri süren politikacıların bu işletmecilerle bağı sorgulanmadan, genel politikaların bürokrasi ve güvenlik birimlerinin olaya yaklaşımını etkilemesini engelleyemeden, sanayi elektrik aboneliğini sağlayan enerji kuruluşlarını, orman sahası içerisinde bulunan bölgelerden sorumlu OGM’nü  sorgulamadan kaçak ocak gerçeğini aydınlatmak ve çözümlemek mümkün görünmemektedir. Bu belirsizliklerin beslediği kirli sistem içinde, birilerinin bu durumdan kazançlı çıktıkları da bilinen bir gerçektir.

Ayrıca, 21.03.2018 tarihinde yayınlanan 7103 sayılı Kanunun 33. Maddesi ile 3213 sayılı Maden Kanununa eklenen  EK madde -15 ‘de;

“Bu Kanun kapsamında işletme izni veya Genel Müdürlükçe izin verilmiş rödevans sözleşmesi olmaksızın işletme izni alanı dışındaki mücavir sahalara yirmi metreye kadar taşmalar hariç olmak üzere, maden ocağı açılması, maden üretilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahalarında üretim faaliyetlerinin durdurulmasına sebep olan durumların düzeltilmesi ve/veya işletme güvenliğine yönelik faaliyetlerin dışında üretim faaliyetinde bulunulması fiillerini işleyenlere üç yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu suçlardan hüküm giyenler, infazın tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik faaliyeti yapamazlar” hükmü ortada iken kanunun bu maddesinin uygulanmaması ve mevcut uygulamanın Maden Kanunun 12. maddesine göre idari para cezası şeklinde olması da yanlış bir uygulama olarak karşımıza çıkmakta olup, mevcut uygulama bu tür olayların oluşmasının ve kaçak ocakçılığın teşvik edilmesinin aracı olmaktadır.

TMMOB Maden Mühendisleri Zonguldak Şubesi tarafından 2018 yılında yayınlanan ve zamanın Mülki Amirliğine sunulan “Kaçak Ocak Raporda” aşağıdaki öneriler yazılı olarak sunulmuş ve dünden bugüne kanayan yaraya kimse dokunamamıştır.

 

Özel İdare'de 3 gözaltı! Özel İdare'de 3 gözaltı!

Öneriler

1.Kaçak ocaklarla mücadele için Valilik bünyesinde ilgili kamu kuruluşlarından oluşan bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyonda; TTK Genel Müdürlüğü, Elektrik idaresi, Orman işletmesi, Kolluk Kuvvetleri (İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı), Vergi dairesi, TSO, Muhtarlar vb. ilgili kuruluşlar olmalıdır.

2. Havzada yürütülen kaçak ocak faaliyetlerinin göz ardı edilmesi; politikacıların öngördüğü istihdam artışını sağlamadığı, sosyal problemleri çözmediği ancak beraberinde işsizliğe; iş güvencesiz, ücret güvencesiz ilkel çalışmaya yol açtığı bununda çok sayıda ölümlü kazalara neden olduğu bilinmektedir. Kaçak ocaklarda çalışan işçiler Köy-Mahalle muhtarları aracılığıyla, gerekli duyurular yapılarak tespit edilmeli; bu vatandaşlarımıza İş-Kur aracılığıyla Mesleki Eğitim verilmelidir. Mesleki eğitim belgesi alan vatandaşlarımızın rödevans işletmelerinde ve TTK’da (resmi ocaklarda) istihdamı sağlanmalıdır.

3.Bölgemizde bulunan bütün kömür depolarında (İl ve İlçelerde) denetimler arttırılmalıdır. Kömür depolarında satılan kömürün kaynağını belirlemek amacıyla nereden aldığını belgeleyecek olan; MAPEG sevk fişi, kantar fişi, kömür satış izin belgesi ve fatura gibi belgeler düzenli olarak kontrol edilmelidir.

4.Bölgemizde denetimsiz ve kayıt dışılığı teşvik edercesine kaçak olarak üretilen kömürleri gayri yasal yollardan yasal hale getirme gibi kanun dışı işlem yapan kömür depoları ve aracı şirketler tespit edilerek faaliyetlerine son verilmelidir.

5.Kömür depolarında; torbalar içerisinde satılan tüvenan kömürlere el konularak tüvenan kömür satanlara gerekli yasal işlemler uygulanmalı ayrıca tüvenan kömürü satın alan kişi ve kuruluşlarda tespit edilmelidir.

6.Kaçak ocak faaliyetleri için orman içinde; açılan yollar, kullanılan elektrik, su, sabit telefonlar vb. gibi hizmetleri kullanıma sunan ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarına gerekli uyarılar ve yaptırımlar yapılmalıdır.

7.Bölge insanını kaçak ocaklarda çalışmak zorunda bırakan şartların değişmesi gerekmektedir. Kaçak ocaklar ile ilgili mücadele amaçlı olarak Valilik bünyesinde “Farkındalık Günleri” düzenlenerek; topluma bu gibi yerlerde çalışmanın çok tehlikeli olduğu, suç teşkil ettiği, karşılaşabilecekleri meslek hastalıkları,kazalar ve sonuçları ile geleceklerinin garanti olmadığı anlatılarak bilgi verilmelidir.

8. Kaçak ocak faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı bölgedeki yakın Muhtarlıklar’a  Valilik makamınca yazı gönderilerek, Maden Kanunu’nu yasadışı madencilik faaliyetleri ile  ilgili maddeleri anlatılmalı ve  özellikle kaçak ocak faaliyeti yapan kişilerin, çalışanların ve toplumun bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.

9. Siyasetçiler, Meslek Odaları, STK’lar, ilgili bakanlıklar bir araya gelmeli ve kaçak ocakların tamamen ortadan kaldırılması için çözüm üretmelidir.”

HABER MERKEZİ