Elektrik 

 

Kablo, fiş, priz, sigorta, lamba, duy gibi elektrik sistemi aksamlarının sadece yetki (ustalık) belgesi olan dükkanlarda satılması şarttır.   

A’dan Z’ye her türlü ev gerecinin satıldığı dükkanlarda nerede üretildiği belli bile olmayan, markasız, taklit, standartlara uymayan elektrik malzemeleri satılıyor.  

 

Nasıl ki ilaçlar sadece eczanede satılıyor ise elektrikle ilgili aksamlar sadece ustalık belgesine sahip kişilerin açtığı dükkanlarda bulunabilmelidir. Zira sahte ürünler öldürücü olabilir. 

  

 

Soğan 

 

70’li yıllarda bizim köyde en çok yenilen sebze sanırım soğan idi… Soğanlı yumurta, soğanlı börek, soğan-patatesli sulu yemek (köyümüzde bu yemeğe banık denir), soğan-domatesli salata hemen hemen her gün yenirdi. Dedem sofraya oturur oturmaz bir soğanı yumruğu ile parçalayıp yemeklerin yanında mutlaka yerdi.  

Bugün Pazar yerini ve iki-üç marketi dolaştım. Soğana bile benzemeyen, içi geçmiş, yumuşamış şeyleri 19-30 TL’ye satıyorlardı. 

 

Yoksul insanların temel gıdası olan kuru soğanın 1-1,5 dolar arasında gezinerek; tavuk, balık gibi ürünlerin fiyatıyla yarışmasını aklım almıyor. 

 

Tarım uzmanı değilim ama soğan her türlü toprakta yetişebilen, zahmetsiz bir üründür. 

 

Bu kısa yazıda politik analiz yapacak halim yok. Siyasetçileri seçen bu halktır. 1950 yılından sonra üretmeden tüketmeye yöneldik. Gelinen nokta hüsrandır. Kıytırık Bulgaristan, Gürcistan gibi ülkelerin parası bize bizi 5’e katladı. Özellikle Gürcistan’a 2007-2008 yıllarında birkaç kez gittim. Batum, Gori, Tiflis gibi şehirleri irice bir köy görünümündeydi. Tuvalet kağıdının bile zor bulunduğu, gariban, ezik, yoksul bir ülkecik idi. Bugün Gürcü halkı Türkiye’den alışveriş eder oldu.  

 

TL’nin bu kadar değer kaybetmesinin suçlusu biziz. Yönetenlerin hukuk dışı icraatlarına dur demedik. Lüks tüketime yöneldik. Herkesin elinde 10-30 binlik telefon, ayakkabılar ithal, evlerdeki tüm eşyalar ithal… 

 

Lehim 

 

Elektronik devreleri üretirken, onarırken en çok kullanılan malzeme kurşun ile kalay karışımı bir madde olan lehimdir. 1,5 yıl önce 500 gram lehim telini 35 TL’den alabiliyorduk. Şu günlerde aynı ürün markaya göre 450-700 TL’ye satılıyor. Bu kadar yüksek artışı ben açıklayamıyorum. İthalatçı ve satıcıların makul davranmadığı kanısındayım. 

 

Çorba 

 

2015 yılında Zonguldak ilinde görev yapıyordum. Dolar ortalama 2.75-3 TL aralığında dolaşıyordu. Çorba ise lokantalarda 3.5-4 TL’ye satılıyordu.  

Şu anda dolar 20 TL civarında olmasına rağmen 8-12 kaşıkta biten basit çorbalar bile 50-60 TL’ye satılıyor.  

 

Asgari ücret 8500 TL, SGK giderleri 3-4 bin TL, 1 kilo mercimek 25-30 TL, 1 litre yağ 33-40 TL, 1 kilo tuz 4-6 TL, 1 kilo salça 35-45 TL. Bu verilere göre 1 kilo mercimekten 20-30 porsiyon çorba üretilebiliyor. Ortada acımasız bir soygun olduğunu düşünüyorum.  

 

Ali Özdemir 

0505 220 83 85 

www.aliozdemir.net