Nisan ayında yapılacak anayasa referandumu öncesinde ‘evet’ cephesinin en güçlü destekçilerinden MHP’deki çatlak her geçen gün büyüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin referandumda ‘evet’ oyu kullanacaklarını açıklamalarına rağmen MHP’de aktif siyaset yapmış isimler MHP tabanının referandumda ‘hayır’ oyu kullanacağına inanıyor.

Halkın Sesi, Zonguldak’ta ‘hayırcı’ MHP’lilerle görüştü:

 

Mehmet Ali Güldaş (MHP Merkez İlçe eski Sekreteri)

Türkiye’nin içerden ve dışardan teröre maruz kaldığı bu süreçte başkanlık dayatmasını, Türkiye’de ki kutuplaşmanın maksimum seviyeye çıkaracağına eminim. Dolayısıyla 2019’da yürürlüğe girecek olan bir sistemin kavgasını 2017’de verilmesini doğru bulmuyorum. Türkiye’nin bunca sorunları varken daha da kutuplaşmaya değil birleştirilmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve bu sisteme geçişin zamanlamasını doğru bulmuyorum.  Sistemin yanlış olduğunu ve bilakis ülkemize uygun olmadığını düşünüyorum. Türk tipi başkanlık sistemi demelerine rağmen mevcut iktidarın bundan önceki dönemlerinde son bir yılları hariç hiçbir şeylerinin Türk tipi olmadığını bildiğim için buna karşıyım.

Ülkücü tabanında bu sisteme karşı çok ciddi bir rahatsızlık sezinliyorum. Bu yüzden olası bir referandumda hayır oyunu kullanmaları için mücadelemi vereceğim. Bunun adı kampanya başlatmak mıdır? Bilemiyorum ama Türkiye’nin daha fazla kutuplaşmasına engel olmak için böyle bir girişimim olacak.

Özetle getirilmeye çalışılan bu sistemin içimize sinmediğini, zamanlama olarak doğru olmadığını ve kutuplaşmanın daha fazla olacağını düşündüğüm için bireysel hakkımı bu yönde kullanacağım. Aynı zamanda da eşime, dostuma ve çevreme de bunu aktaracağım.

 

+++++


Oğuzhan Turhan (Ülkü Ocakları eski 2. Başkanı)

Her fırsatta milliyetçiliği ayaklar altına alan, ülkücüleri aşağılayan insanları, Türk milliyetçiliğini bir anda sahiplenmelerine, bu ülkede milli birlik ve beraberlik diyerek insanları kandıran bir anlayışa ve onların getirmiş olduğu bir anayasaya evet diyemem. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin parlamenter sistemde daha iyi yönetilebileceğine, sadece koltukta oturanların başarısız olduğuna ve ülkenin ekonomik kriz içerisinde olduğunu düşünüyorum. Yani iyi yönetimin parlamenter sistem olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne başkanlık sisteminin bir başkanlık sisteminin ihanet olduğunu düşünüyorum.

+++++

 

Şükür Küçükali (MHP kurucu üyesi)

Ben ülkücü ve milleyetçi harekete şeriat kurulmak ve yok edilmek isteniyor. Bu mevcut durumda ben ülkücü hareketin artık kurşun asker olmadığını, ben daha önce Devlet Bahçeli’nin daha önce ak dediğine bugün kara dediğine düşünüyorum. Ben daha önce alınan kararlara inanıyorum. Aklıselim ülkücülerin bugünkü bu referandumda MHP’nin tarihe gömülmemesi için, ülkücü hareketin yok olmaması için hayır demesi temennisindeyim. Benimde düşüncem ve duruşum hayır yönündedir. Şöyle de bir şey var. Ne hayır diyen vatan hainidir, ne de evet diyen. Burada herkes düşüncesini hür iradesiyle söylemesi gerekiyor. Ben bu güne kadar hep davama ve ülkücü harekete sahip çıkmış bir insanım. Bundan sonra da sahip çıkmak için, ülkücü hareketin yok olmaması için, MHP’nin tarihe gömülmemesi için ben hayır diyor, aklıselim ülkücülerin de hayır demesini istiyorum.

 

+++++

                                                                            

Salih Alemdar (MHP Zonguldak Belediye Meclis üyesi)

Biz MHP içerisinde değişimden yanaydık. Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin anayasa değişikliğinden önceki söyleminin şuanda yanındayız. Kendisinin Anayasa değişikliği sürecinden sonra yaptığı söylemlerini doğru bulmuyoruz. Yani Milliyetçi Hareket Partisi’nin 1 Kasım seçimlerinde yapılan seçimlerde yayınladığı beyannamesinde, ‘Her türlü başkanlığa ve ülkemizi bölecek federal bir yapıya götürecek her türlü sisteme karşıyız’ diyordu. Bizde onu önemsiyorduk. Bu söylem doğrultusunda genel merkez tarafından yapılan değişiklik tabana da anlatılmadı. Bu sebeple o dönemki söylemlerin doğrultusunda hayır düşüncemizi koruyoruz.

 

 

+++++++

 

Cevdet Akgün (Gazeteci – MHP üyesi)

Şuan TBMM’de bulunan MHP’li Milletvekillerinin Başbuğ Alparslan Türkeş’in fikirleriyle bağdaşmadıkları gibi bu vizyon ve misyonu taşımamaktadır. Başbuğdan sonra MHP’ye Genel Başkan olan Devlet Bahçeli bir dönem ortaklık kurduğu Bülent Ecevit’ten sonra şimdide AKP’nin adeta stepnesi olmuştur. AKP ne zaman sıkışsa Devlet Bahçeli bir emir eri gibi onların taleplerine boyun eğmiştir. Bunları yaparken de sözüm ona ‘Devlet’ için yaptık diyorlar. Bu tamamen bir aldatmaca ve kandırmacadır. Bu dava, bu ülkü uğruna bedel ödeyen ve binlerce şehidin kanını sızlatan Bahçeli ve ekibinin kararları tabanı asla bağlamamaktadır. Bedel ödeyen ve ülkü davasının evlatlarının hiç birinin bu yeni anayasaya evet demeyecektir. Mesele vatanda bu anayasaya evet demek ihanet olur.