Sizi bilmem ama…

Ben hiç sevmedim 2013’ü…

“13” rakamının uğursuzluğundan mıdır…

Yoksa her şey olacağına mı varır?

Bir varil uğruna masum insanların öldüğü savaşlar…

Hükümeti teğet geçen, vatandaşı delip geçen ekonomik krizler…

Zonguldakspor’un son 5 dakikada “ben yiyemedim sen ye” deyip elleriyle sunduğu şampiyonluk…

İçlerinde bürokratların da bulunduğu Demir Şirketler Grubu’na yönelik yapılan operasyon…

Uzun yıllar sonra ilk kez iki adaylı yapılan TSO seçimleri…

Çaycuma’da 10 kişiye mezar olan köprü faciası…

Onlarca maden işçisine mezar olan grizular, göçükler, iş kazaları…

Koca bir hiç uğruna sönen ocaklar…

Sanki ülkenin en sapık şehri Zonguldak’mış gibi ulusal basında ısrarla yapılan haberler…

Tüm bunlar yetmezmiş gibi bakanların çocukları aracılığıyla yaptığı yolsuzluklar…

Cemaat-hükümet dalaşı…

Ve paçalardan akan yüzsüzlükler…

Kaldı 2013’den arta kalan…

İçimizi karartan, yüreğimizi daraltan bir yılın son gününde…

2014’ün tüm insanlığa önce sağlık, sonra barış ve yeteri kadar para getirmesi dileğiyle…

Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öper…

Mutlu seneler dilerim…

***  

CHP’nin önseçim telaşı neredeyse bütün şehri sarmış gözüküyor…

Her köşe başında sohbet dönüp dolaşıp siyasete…

Siyaset, dönüp dolaşıp CHP’deki önseçime geliyor…

Herkesin elinde bir üye listesi…

Aday sayısı 8 olunca üyelerin telefonu sabah akşam susmuyor…

Nerde hareket orda bereket misali…

Çıkar çevreleri, mafyavari tipler, ihale takipçileri, mevcut belediye yönetiminden nemalananlar safları sıklaştırsa da, kuru kalabalık olduğunu bilen biliyor…

Çünkü, bu kez CHP’de siyasetin baronları değil üye karar verecek!

İnsanları “koyun” yerine koyanlar ise…

Sandıkta tokat yiyecek!

Çünkü, CHP yıllar sonra üyelerini önemsiyor ve fikrini alıyor…

Her şeye rağmen…

Demokrasi güzel şey!