Serpil Solmaz Uysal , "şunları söyledi;
“Ölüm Geçidinde” Annemi Kaybettik…
Herkesin bildiği üzere, ölümlü kazanın son kurbanı benim annemdi. Bu acı olayın adı kaza değil, cinayettir. Çünkü insanın en kutsal hakkı yaşamaktır ve annemin yaşam hakkı, o ölüm geçidinde elinden alınmıştır. Hepimiz biliyoruz; o tırın, o nakliye aracının sürücüsü kimdir. Katil bellidir ve er ya da geç gereken cezayı alacaktır.
Biz, annemin acı dolu ölümüne sebep olan her bir ihmali ve sorumlu kişiyi öğrenmek istiyoruz. Ancak ne yazık ki, oylarımızla göreve getirdiğimiz yetkililer, acımızı paylaşmadıkları gibi kendi sorumluluklarını da kabul etmiyorlar.
İlk ölümlü vaka Safa’dır. İkinci ölümlü vakadan sonra neden hâlâ önlem alınmamıştır? Neden hâlâ orada bir güvenlik önlemi yoktur? Annemin ölümüne sebep olunmuştur. Peki üçüncü ölüm neden, nasıl ve hangi ihmal sonucu olmuştur?
Annemin ölümünden sonra o geçidin yaya geçidi olduğu hatırlandı. Geçidin silik çizgileri ancak o zaman boyandı. Ama o boyalar, annemin o gece geçide akan kanını asla örtbas edemez.
Benim annem gitti… Canımın içi gitti. Biz bu bayramda annemin elini öpemedik. Onun yokluğu, her bayramda içimizi yakmaya devam edecek.
Bu kazada kimlerin ihmali varsa, kimler görevini yerine getirmemişse, adalet önünde cezasını çekecektir. İlahi adalete inancımız tamdır. Vicdanı olan herkesin bu sorumluluğu taşımasını bekliyoruz.
Üst geçit yapılacağını duyuran Sayın Valimize ve başsağlığı dileklerini ileten Sayın Mustafa Çağlayan Bey’e teşekkür ediyoruz. Bu geçidin bir an önce tamamlanarak yayaların canıyla sınanmamasını, bir başka hemşehrimizin bu acıyı yaşamamasını diliyorum.
Bugün bizim için yeni bir sürecin başlangıcıdır. Bu süreçte tanık olarak yanımızda olan Hülya Hanım’a ve özellikle destek veren tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bizimle birlikte olduğunuz için güç bulduk. Hepinizden Allah razı olsun.
Hakkımızda hayırlısı olsun.
