Doğada genellikle stratosfer tabakasında bulunmaktadır ve güneşin zararlı UV ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engellemektedir. Oda sıcaklığında renksiz olan ozon, karakteristik bir kokuya sahiptir.

Ozon son derece etkili bir dezenfektan olarak kabul edilmekte olup dünya genelinde içme suyunun arıtılması ve havalandırma sistemlerinin hava temizliği için temizlenmesinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca ozon terapisi tedavi aracı olarak da uygulama alanı bulur. Ozon tedavisi ile ilgili birçok bilimsel çalışma ve araştırma da mevcuttur.

Ozon terapisi içinde kullanılan tıbbi ozon, genellikle saf ozon ve saf oksijenin karışımından oluşmaktadır. Ozonun konsantrasyonu, 1-100 mg/ml aralığında değişebilmektedir. Ozon tedavisi bu alanda eğitim almış hekimler tarafından hastanın spesifik durumuna ve tıbbi endikasyonuna göre belirlenen uygun dozlarda uygulanmaktadır.

Ozon Tedavi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Ozon birçok patojeni, bakterilerden virüslere, mantarlardan mayalara ve diğer protozoalara kadar bir dizi zararlı organizmayı etkisiz hale getirebilen bir gazdır. Ozon terapi bugün pek çok hastalığa yönelik olarak uygulanabilmektedir:

·         Kanser

·         Eklem Hastalıkları

·         Kas, Tendon ve Yumuşak Doku Hastalıkları

·         Lomber Disk Hernisi

Hakan KIRANSOY Kurban Bayramını Kutladı Hakan KIRANSOY Kurban Bayramını Kutladı

·         İnme

·         Diş hekimliği üzerinde erken çürükler, ülserasyonlar, çekim soketleri, osteonekroz olguları ve herpetik lezyonların tedavisi ve protezlerin temizliği gibi birçok uygulaması[1]

Ozon gazının antiviral ve antibakteriyel etkileri yaygın olarak bilinir. Ozon terapi yaraların temizlenmesi ve bakteri veya virüs kaynaklı hastalıkların tedavisi gibi uygulamalarda sıkça kullanılmaktadır. Aynı zamanda dolaşımı teşvik edici bir etkisi olduğu için dolaşım bozukluklarının yönetiminde de tercih edilmektedir.

Ozon terapi düşük dozlarda uygulandığında, kişinin kendi bağışıklık sistemini harekete geçirerek bağışıklık sistemini aktive edebilir. Bu kişinin doğal savunma mekanizmalarını güçlendirebilmektedir. Tüm bunların yanı sıra, ozon tedavisi kronik inflamatuar süreçleri içeren durumların; örneğin diyabet, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve otoimmün hastalıkların yönetiminde de yararlanılmaktadır.

Ozon Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Ozon terapi yan etkileri de kişiler tarafından merak edilebilen konulardan bir tanesidir. Bu gazın dinamik olarak kararsız yapıda olduğu belirtilmekte, bu bakımdan tehlikeli etkilere sahip olduğu açıklanmaktadır. Kana verilen ozonun dokularda hasara sebep olan serbest oksijen ürünlerinin meydana gelmesine sebep olarak bazı hastalıkları tetikleyebilmekte, mevcut hastalıkların da ilerlemesine sebep olabildiği belirtilmiştir. Bunun dışında solunumla maruz kalınan ozonun da akciğere zarar verdiği açıklanmaktadır. Eldeki bilimsel çalışmaların vücutta bulunan oksijen seviyesini yükseltmenin, kanser hücrelerine zarar verdiği ya da öldürdüğü iddialarını desteklemediği belirtilmektedir. Ayrıca kan akışı zayıf olduğundan tümör etrafındaki kanser hücreleri çevresinde oksijen seviyesini yükseltmenin kolay olmadığı da açıklanmaktadır[2].

Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Ozon terapisi çeşitli hastalıkların tedavi edilmesi veya yaraların iyileştirilmesi amacıyla vücuda ozon gazının maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilebilen bir tedavi yöntemidir. Ozon üç oksijen atomundan oluşan doğal, renksiz bir gaz molekülüdür. Ozon tedavisi farklı yöntemlerle uygulanabilmekte olup genel anlamda bunlar aşağıda olduğu gibidir:

·         Cilt Üzerine Uygulamada vücudun tedavi edilmesi gereken kısmı açıkta bırakılırken diğer bölgeler bir örtü ile örtülür. Daha sonra uygun dozda ozon gazı cilde uygulanarak nüfuz etmesi sağlanır. Bu uygulama özellikle yara iyileşmesi ve açık yaraların enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla kullanılabilir.

·         Ozon Gazının Vücuda Üflenmesinde ozon gazı, genellikle kulaklar, vajina veya rektum yoluyla uygulanabilir. Ancak bu uygulama yöntemi genellikle tercih edilmeyen bir yaklaşımdır.

·         Otohemoterapisinde hastanın kanı alınır ve ozon gazı ile karıştırılır. Daha sonra karışım hastanın vücuduna intravenöz yoldan geri verilir. Otohemoterapi, majör otohemoterapi prosedürü olarak adlandırılır ve daha yaygın bir uygulama yöntemidir.

·         Ağızdan Ozon Tedavisinde ozon gazı, yağ veya su içinde çözünerek ağızdan tüketilebilir ve bağırsaklar yoluyla emilim sağlanabilir.

·         Ozonun Kasa Enjeksiyonunda genellikle oksijenle kombinasyon halinde gerçekleşir. Oksijen ve ozon moleküllerinin karışımını içeren sıvı, iğne ile hastanın kaslarına enjekte edilebilir.

Ozon terapi uygulanma şekli, hastanın ihtiyaçlarına ve tedavi amacına göre belirlenmektedir. Hangi uygulama yönteminin kullanılacağı, uzman bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmektedir. Tedavi süreci de bu yönergeler doğrultusunda ilerlemektedir. Özellikle ozon tedavisinin kas içi enjeksiyonları, daha güvenli bir yöntem olarak tercih edilmektedir.


[1] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1355282; https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/942032

[2] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2156877

Editör: Eren Aşkar