84. kitabımın amacı herhangi bir ırkı karalamak, horlamak, dışlamak değildir.
Eserde temel amaç şudur: Bize dost gibi görünen, bizden biri gibi davranan ancak hep kendine yontan, acımasız sömürü yöntemlerini uygulayan, her yağlı göreve / kadroya kendi yandaşlarını yerleştiren, gelir dağılımını adaletsiz yapan, parazit / asalak gibi sömürgen yaşam modunu yeğleyen, tuzaklar kuran, soyumuzu kurutmak için her yolu deneyen kimi kripto (gizli kimlikli) etnik yapıların bilinmesini sağlamaktır.
Bu topraklarda:
-Türk gibi görünen,
-Müslüman gibi yaşayan,
-Hak, hukuk, adalet peşinde koşuyormuş gibi görünen,
-Yerli ve milli olduğunu savlayan ancak esasında başka milletlerin, istihbarat örgütlerinin, küresel çete şirketlerin, yıkıcı-bölücü oluşumların maşası olmayı tercih eden etnik gruplar asırlardır yaşaya gelmiştir.
Son derece mütevazı, sade, alın terinin geliriyle yaşayan milyonlarca insanın düşmanlarını, hainleri, soyguncuları, maşaları, devletinin düşmanlarını bilmesi icap etmektedir.
Bir insanın kökeni /ataları Rum, Ermeni, Arap, Kürt, Laz, Zaza, Yahudi, Hristiyan, Yezidi, Pakraduni (Bagratun) olabilir.
Hiç kimse atasını, ırkını, milliyetini seçemez. Irklar (milletler) esasında iklim koşullarının farklılığından, beslenme biçiminden dolayı ortaya çıkmıştır.
İnsanlar kökenlerinden, ırklarından, dış görünüşlerinden, dillerinden, gelenek-göreneklerinden ötürü dışlanamaz. Bu kafa yapısı 21. yüzyılda geçerliliğini yitirmiştir.
Yapay zekâ her mesleği, her üretim sürecini kontrol altına almaktadır. Yüzlerce meslek ortadan kaybolmaktadır. Üretim araçlarında kullanılan makineler kendi kendine karar verir hale gelmiştir. İleri teknolojinin kullanıldığı fabrikalarda minimum insan çalıştırarak, yazılım kodlarının yüklü olduğu robotlara bütün işler yaptırılabilir olmuştur.
Dağlık, yüksek rakımlı, soğuk, ormanlık bölgelerde yaşayan toplumlarla, deniz kenarında yaşayan halklar ayrı gıdalarla beslendikleri için yüzlerce yıllık süreçte yüzleri, gözleri, burunları, boyları, saçları, derileri, kafatasları, elleri farklılaşmıştır.
Ellerini fazla kullanan kişilerin kaslı, kocaman kolları ve parmakları olur.
Çok fazla deniz ürünü (balık, yosun vb.) tüketen toplumlarda zekâ (öğrenme, kavrama, beceri) biraz daha üst seviyede olmaktadır.
Kuzey ve Güney kutuplarına yakın coğrafyalara güneş ışınlarının daha az ulaşmasından ötürü beyaz tenli, mavi gözlü, uzun boylu, beyaz / sarı saçlı insanlar ortaya çıkmıştır.
Çok soğuk iklimlerde yaşayan insanların burun delikleri, soğuk havadan az etkilenmeleri için küçülmüştür.
Daha çok buğday, arpa, mercimek, nohut, çavdar, yulaf gibi karbonhidrat yönünden zengin tahıllarla beslenen bozkır insanlarının kısa boylu, basık yüzlü, kilolu, göbekli, hantal, ağır kanlı, nispeten daha düşük zekalı olduğu belirlenmiştir.
Sonuç olarak bu kitapta; Türk gibi görünen esasında Ermeni ve Yahudi planlarının gerçekleşmesi için çaba gösteren Pakraduniler (Bagratunlar) hakkında temel bilgiler iletilmiştir.
Not: E-posta ile tarafıma ulaşanlara kitabı ücretsiz olarak göndereceğim.