Bu sorunun sahibi Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’dır. Soruyu nerede sormuş? CHP Çaycuma İlçe Örgütü’nün 26 Ocak’ta düzenlediği “Bölgesel Kalkınmada Yerel Yönetimlerin Rolü” adlı Çalıştay’da yaptığı konuşmada. Çok katılmak ve izlemek istediğim bu Çalıştay’da Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Prof. Dr. Erol Köktürk ve Ahmet Öztürk tarafından hazırlanan “Dayanışma Belediyeleri ve Bölgesel Kalkınma” başlıklı bir metin tartışmaya açılmış. Ayrıca, Prof.Dr. İlhan Tekeli, “Yerel Yönetim Seçimlerine Giderken Yereli Nasıl Konuşabiliriz” ve Prof.Dr. Erol Köktürk, “2019 Yerel Seçimlerinde Bölgesel Stratejiler” konulu birer sunum yapmışlar.

     Çalıştay’da “Yerel olanaklarla yerelde kalkınmanın nasıl sağlanabileceği” sorusuna yanıt aranırken, AKP iktidarının 16 yıldır hasmane duygularla uyguladığı yıkım politikalarına karşı, dayanakları olan bir itirazın da ortaya konulmasını amaçlanmış. Geliştirilen ‘Dayanışma Belediyeleri’ kavramı ile de, AKP’nin yerel seçimlerde temel propaganda aracı olan ‘İktidar Belediyesi’ kavramına karşı da bir seçenek” sunulmuş .
*****
Kantarcı’nın başlıktaki sorusunun devamında bir soru daha var: “İktidarın ne yapacağına veya ne yapmayacağına mahkûm muyuz?” Bu soruların yanıtını yine kendisi veriyor Başkan: “Doğup büyüdüğü toprakları seven, yaşadığı bölgeye sorumluluk duyan bir insan olarak kentimize biçilen kötü kadere asla razı olmuyorum. İçine düştüğümüz bu kısır döngüyü, yaşadığımız akıl tutulmasını mutlaka aşmamız gerektiğini, bunun da muhakkak bir yolu olduğunu biliyorum.”
Kantarcı belli ki kendine, birikimine, bilgisine, deneyimine, birlikte çalıştığı ekibine ve belediyesinin çalışma gücüne ve üretme kapasitesine güveniyor. Başkanlığında geçirilen süreçte Çaycuma, küçük kasaba görüntüsünden “çağdaş yaşam kentine” doğru büyük ve güçlü adımlar attı. Bütün bu çalışmalar sadece Çaycuma’da, bölgede değil, ülke düzeyinde olumlu tepkiler, övgüler, ödüller aldı.
*****
Başkan Kantarcı,  daha önceki bir Meclis toplantısında yaptığı konuşmada; “Filyos Vadisindeki belediyelerin bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Yaptığımız çeşitli temaslarda bu fikir ön plana çıkıyor. Devrek’ten başlayarak vadi içerisindeki belediyelerin bir birliği olması fayda sağlayacaktır.” diyerek, “Dayanışma Belediyeleri” anlayışına işaret etmişti. Hatta bir demecinde de “Vadi Üniversitesi” kurulmasını isteyerek, bölge gelişmesinin bilimsel temellerinin atılmasının gerekliliğine vurgu yapmıştı.
Buradan çıkan sonuç Kantarcı’nın öncelikle Çaycuma ve bağlı olarak kentlerin çağdaş bir anlayışla bilimsel ve ekonomik veriler doğrultusunda gelişmesi, Filyos Vadisi, Vadi Belediyelerin birlikteliği ve işbirliği vbgibi, bölgemiz için, bütünsellik içinde ve yaşamsal değerde projeler üretimi içinde olduğu görülüyor.
Kantarcı’nın bu bakış açısı yeni değil elbette. 20-21 Mayıs 2017 tarihinde ZOKEV’in, Tema İl Temsilciliği, Çevre Koruma Derneği katkısıyla düzenlediği ve bölgemiz için çok çok önemli bulduğum “Ekonomik ve Ekolojik Sürdürülebilirlik Açısından Filyos Vadisi Sempozyumu” programı içindeki “Katılımcı Yerel Yönetim” panelinde ikinci konuşmayı yapan Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, slaytlar eşliğinde güzel bir sunum yapar. Konuşması düzenli, kararlı, yararlıdır.  Kantarcı, “Planlama ilkeleri, herkese sağlıklı yaşama alanı sunmak, kentsel işlevler arasında uyumu ve işbirliğini sağlamak, altyapıyı kurup yeşil alanları düzenlemek, kentin gelişim eğrilerini gözönüne alarak geleceğe hazırlamak olarak açıklanabilir. Bütün bunları yaparken de tarihsel, doğal ve kültürel dokuya zarar vermemek, var olan değerleri korumak da esastır” diyerek bakış açısını ortaya koyar”.
Biz de o zaman yazdığımız bir yazıda konun önemine değinmişiz; “Vadi’ye akılla, bilimsel doğrular ışığında sahip çıkılmalıdır. Bunun da politik bir yanı yoktur” demişiz. “İkincisi ise Filyos Vadisi Projesi konusudur. Vadi kent, belde ve köylerinin geleceği ile ilgilidir. Bu konuda Başkan Kantarcı, birkaç ay önce “Filyos Vadisi Belediyeleri Birliği” kurulmalı konusunda çağrı yapmıştı. Duyanlar, okuyanlar kulağının üstüne yatmıştı. Devrek’ten Filyos’a kadar bütün belediyeler bu sese kulak vermelidir. Hem birliği kurmalı, hem Vadi’ye akılla, bilimsel doğrular ışığında sahip çıkılmalıdır. Bunun da politik bir yanı yoktur.”
*****
Kantarcı Çalıştay’daki konuşmasında, iktidar anlayışının bölgemize biçmek istediği dona/giysiye itiraz ediyor, bir büyük işbirliği ve dayanışmayla, üreticilikle, akılla, sağduyuyla ve elbette vicdanla sorunların süreç içinde çözülebileceğini belirtiyor.
“Bizim, yerelde yaşayanların ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate almayan yıkım politikalarına karşı, politika üretmemiz gerekiyor. Yoğun göç, işsizlik, umutsuzluk, yarın inancının kaybedilmesi bölgemizin kaderi olamaz, olmamalı, bunu mutlaka aşmalıyız. Yöresine hizmet arzusu ile bunca dolu, bölge üzerine onca düşünmüş, çözümleri hakkında fikir oluşturmuş insanlar olarak güçlerimizi, akıllarımızı birleştirip, elimizi taşın altına sokarak, bir bütün halinde kentimizin yarınlarını aydınlatacak girişimlerde bulunabiliriz”
“Samimiyetle ve inançla söylüyorum bu havzada tarım ve hayvancılığı, sanayiyi, turizmi, eğitimi bir denge içinde geliştirmemiz mümkündür. Bizlerin önündeki görev belli; hem ekonomik, hem de ekolojik sürdürülebilirliği sağlayarak havzamızı mutlu insanların yaşadığı bir vatan parçası haline getirmektir. İnsanlık arayışı için buradayız ve hep birlikte üreteceğimiz politikalarla geleceğimize şekil, insanlarımıza ümit vermeyi istiyoruz”
Bu toplantıyı, yörenin kendi geleceğini kendi belirlemek için -ki doğal haktır bu- ayağa kalma çabasının ciddi bir adımı olarak görüyor, bu açıdan da tarihsel önemde olduğunun altını çiziyorum.”
      *****
      CHP Çaycuma İlçe Örgütünü böylesine değerli ve anlamlı bir çalışmaya imza attıkları için kutluyorum. Belediye Başkanı ve ekibiyle bölgemiz insanını aydınlatacak çeşitli konulardaki çalışmaları da düzenleyebileceklerine inanıyorum. Çaycuma 55-60 yıl önceki gibi değil. O zaman parmakla gösteriliyordu, ama şimdi okumuş, yetişmiş ve nitelikli insan gücü yüksek bir kent haline geldi. Bu aynı zamanda Çaycuma’nın da gücü demektir.
Çalıştay’daki Prof.Tekeli ve Prof.Köktürk’ün konuşma metinlerini henüz görmedim. Başkan Kantarcı’nın konuşmasını ise Face’de gördüm, okudum. Doğrusu ya çok önemli buldum. Çalıştay konuşmaları ise bir kitapçıkta/broşürde toplanmalı, iktidar muhalefet ayrımı yapmadan öncelikle Vadi belediyelerine, parti örgütlerine, milletvekillerine, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerine, demokratik kitle örgütlerine gönderilmeli, bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır. Düşünceler iyiyse, yararlıysa, işlevi ve işleyişi varsa örgütlenmelidir. Bilgilenme ve konuya sahiplenme işin ilk adımıdır. Haydi bakalım. Kolay gelsin..