Amelebirliği Zonguldak’ın ve madencinin simgesidir!
 
Burası Zonguldak…
Bir zamanların Türkiye’sinde, ülke sanayisine güç veren, cumhuriyet ekonomisine katma değer üreten lokomotif kent…
Ülkenin değişik illerinden göç alan, bir zamanların Almanyası!
Şimdilerin göç veren bir garip şehri…
Son yıllarda sahipsiz!
Kendilerini “Zonguldak Sevdalısı” olarak tanımlayanlar tarafından tırtıklanıyor dört bir yanından.
14 yıllık AKP iktidarı tarafından horlanıyor, mücadeleci ve onurlu geçmişine yabancılaştırılarak tanınmaz bir hale getiriliyor…
Bir zamanlar 40-50 bin işçi çalıştıran ve Zonguldak’ı ışıldatan TTK’nın yerinde yeller esiyor. AKP hükümetleri tarafından tanınmaz hale getirilen ve küçültülen TTK, 9 bin çalışanıyla ayakta durmaya çalışıyor.
Bir taraftan talan ediyorlar, bir taraftan da “zarar ediyor” diyerek itibarsızlaştırıyorlar ve özelleştirmeye hazırlanıyorlar…
Maden işçilerini dedelerinin çalışkan ve mücadeleci ruhundan kopartmaya ve her şeye biat eden, günlük menfaatlerinden başka bir şey düşünemeyen ölü canlara çevirmeye çalışıyorlar.
Son on yıldır hızla dönüştürülen Türkiye ile birlikte, o da dönüşüyor.
Resmi kurumlarından, siyasi partilerine, sendika ve derneklerine varıncaya kadar yönetim kadrolarına gelenler de bir o kadar çaresiz ve yetersizler…
Sanki derdine hiç bir çare ve çözüm yolu kalmamış karaelmas diyarının!
Şimdi de amelebirliği2ne takmışlar kafayı…
Maden işçileri yararına ne varsa boşaltacaklar içinden, sonra da zaten maden işçilerine yabancılaştırarak hepten sahipsiz bırakacaklar ve özünden kopararak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bünyesinde bir müdürlük haline getirip, zaman içinde adını da değiştirerek Amelebirliği’ne hepten el koyacaklar.
Ankara’da ki Konukevi (misafirhane) meselesi de, maden işçilerine oynanan bu oyunun bir parçası sadece…
TTK ile birlikte Amelebirliği’ni de tasfiye etmeyi, Zonguldak’ın tarihinden, Zonguldaklıların ve maden işçilerinin hafızasından silmeyi hedefliyorlar.
Bir üniversite ve turizm kenti olarak kurgulamaya çalıştıkları  
Zonguldak’ın emekçi ve üretken kimliğine saldırıyor, bir “asalak” gibi göstermeye gayret ediyorlar.
İşte bu noktada; Zonguldak’ta ki siyasi parti, sendika ve dernek yöneticilerinin yapmaları gereken fakat çok şeyler var.
Fakat yapamıyorlar, bu kafayla da yapamazlar!
Ankara’da ki genel merkezlere biat ederek, emek düşmanı gerici bir hükümetten medet umarak Zonguldak’ın sorunları çözülemez!
Zonguldak’ta ki tüm kurumlar; Sorunların çözümüne Ankara’nın gözlükleriyle değil, Zonguldak’tan onurlu bir yerli bakışı sağlayabilmeliler…
Bu bakış açısı sağlanamadıkça, diğer çözüm yolları hep yetersiz kalacaktır.
Sadete gelecek olursak; Ankara’da ki Amelebirliği misafirhanesi sadece bir “Konukevi” değil, Zonguldak’a ve emeğe yapılan saldırıların da bir simgesidir!
Buranın elden gitmesine sebep olanlar veya alet olanlar, tarih önünde hesap veremezler…
Tabii hesap soran olursa!
Hesap soracak birileri de, mutlaka bulunur!