Geçen yıl Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinde görevli doktorların rüşvet karşılığı sahte rapor düzenlediği ve bir hastane çalışanının rüşvete aracılık ettiği ihbarı üzerine İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda 3'ü doktor 11 kişi gözaltına alınmıştı. 
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada rüşvet almak ve rüşvet vermek, kamu görevlisinin resmi evrakta sahtecilik, aracılık ve yardım etme" suçundan sanık olarak yargılanan 3'ü doktor, 2 tıbbi sekreterler ve 1 maden işçisi olmak üzere 8 kişi hazır bulundu. Mazeretsiz işe gitmeyerek işten atılma tehlikesi yaşayan maden işçilerine para karşılığı geriye dönük sahte sağlık raporu düzenlediği iddia edilen Emre Ö., raporda 2'nci ve 3'üncü doktor olarak geçen Ramazan H.Ç.,Ali E.'nin katıldığı 2'nci duruşma gerçekleştirildi.

"MAHKEMEDE DERDİNİ ANLATIRSIN DEDİLER, İMZALAMAMI İSTEDİLER"
5 gün mazeretsiz işe gitmediği için geçmişe yönelik rapor alan Murat D, "Mahkemede rapor için ne doktora nede başka birisine para vermedim. Savcılıktaki ifadem bana ait değildir. Telefon konuşmamızı dinletirdiler ifadem ona göre yazıldı. Avukatta vardı imzalamamı istediler, imzaladım. Mahkemeye derdini anlatırsın dediler. Rahatsızlığı nedeniyle işe gidemediğini, daha önce yaptığı acil giriş kaydına istinaden kendisine kurul raporuyla istirahat verildiğini" şeklinde konuştu.

"TEDAVİYE İHTİYAÇ YOKTU, SADECE İSTİRAHAT UYGUN GÖRÜLTÜRMÜŞTÜR"
İddianame doğrultusunda rüşvet karşılığında gerçeğe aykırı sağlık kurulu raporu düzenleyen 49 yaşındaki Dr. Emre Ö., iddiaları kabul etmezken verdikleri raporun prosedüre uygun olduğunu belirtti. Emre Ö., ifadesinde şöyle dedi:
"Suçlamalarda sekreterim olduğu söylenen Kenan K. ile tek ortak yanımız aynı iş yerinde çalışıyor olmamızdı. Kendisi benim yanımda bir gün bile sekreter olarak çalışmamıştır. 21 yıldır çalışıyorum hiçbir hastamı muayene etmeden rapor yazmadım. Adı geçen şahıslara yazılan raporlarda muayene edilerek yazılan raporlardır ve 2'nci ve 3'üncü hekim arkadaşlarca da görülerek yazılan raporlardır." 
Mahkeme heyetinin "sanık Volkan hakkındaki rapor esas alınarak, sol ayak yumuşak doku travmasında herhangi bir ilaç veya tedavi gerekir mi? Gerekirse ne şekilde tedavi edildiğini, bu hususta ilaç yazılır mı siz yazdınız mı?" sorusu üzerine Dr. Emre Ö., "Bana hasta geldiğinde herhangi bir tedaviye ihtiyaç görülmemiş, sadece istirahat uygun görülmüştür" diyerek cevap verdi.

"BU RAPORDA ESAS OLAN BİRİNCİ HEKİMDİR"
26 yıldır genel cerrahi uzmanlığı yapan sanık Hasan Ç., "3'lü heyet aynı branştan oluşturulması gerekmektedir. Aynı branşta 3 hekim olmadığı için en yakın branş ben olduğumdan görevlendirildim. Bu raporda esas olan 1'inci hekimdir. Teşhisi ve tedaviyi, bunun takibini yapan 1'inci hekimdir. 2'nci ve 3'üncü hekimler otomasyon sisteminden konsül tan hekim olarak görev yapar. Biz hastayı muayene edip bilgisayara kayıt ettikten sonra başhekim veya onun görevlendirdiği başhekim yardımcısı 3'lü heyet onaylanır. Rapordaki içerik rapor süresi, 1'inci hekimin yazdığı teşhis tedavi fenni uygun ise bizde onaylarız. Ben hastaları muayene etmeden imza atmam. Murat D., hakkındaki raporu da öyle imzaladığımı düşünüyorum. Para alışverişine dair herhangi bir bilgim yoktur. Sahtecilik konusunda da iddiaları kabul etmem" şeklinde konuştu.
Bir diğer doktor genel cerrahi uzmanı Dr. Ali E. ise, "Dr. Hasan Ç'ye katılıyorum sahtecilik kastı ile yaptığım bir eylem yoktur" dedi. Dava ise eksikliklerin giderilmesi için 21 Ocak 2014 tarihine ertelendi.(İHA)