70'li yıllarda köyde yaşıyordum. Sadece bir çocukta ufak bir bisiklet vardı.
Saati 50 kuruşa bize kiralardı. Çok severdim.
Bazen de eski kamyon tekerleklerinin içine kıvrılıp kendimizi yuvarlatırdık...
Bir keresinde tekerlek yokuş aşağı hızlıca giderken, kocaman lastiğin içinden düştüm. Başım yarıldı. Küçük taş parçaları kafama saplandı. Bir iki ay yara merhemi ile acılar çektim. Bu düşmenin izleri kafamda hala duruyor...
Uzatmayayım, son 10 yıl zarfında diz kapaklarım ince ince sızlıyordu. Hekimlere göründüm, ilaçlar, kremler vb. kullandım. Sonuç alamadım. 
Web sitelerine göz attım. Çare aradım. Bisiklet sürmenin şifa olabileceğini okudum. 3 sene evvel nihayet ucuz bir bisiklet aldım. Fırsat buldukça, 5-15 km kırlarda dolaşıyorum.
Dizlerimdeki ağrılar yok oldu. Halsizlik, yorgunluk hali, dermansızlık, üşengeçlik gibi hususlar da yok oldu.
Hekim değilim. Sadece aldığım sonuçları ilettim.