ÖZEL HABER - Kış aylarında hâkim olan yüksek basınç şartlarıyla oluşan inversiyon, termik santrallerin bacasından çıkan zehirli gazların kent üzerine çökmesine neden oluyor. Zonguldak'ta hava kalitesi uluslararası hava kalitesi izleme ağı verilerine göre "sağlıksız", Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre "hassas" düzeyde seyrediyor.

 

Zonguldak’ta hava kirlilik değerleri günlerdir kritik düzeyde seyrediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı verilerine göre “hassas” olarak nitelenen hava kalitesi, uluslararası izleme ağların verilerinde “sağlıksız” olarak niteleniyor. Hava kalitesinin “Hassas” olarak nitelendiği yerlerde, genel toplum sağlığını etkileyecek bir durum söz konusu değilken, sağlık durumu bozuk olan hassas grupların etkilenmesi söz konusu olabiliyor. Hava kalitesinin “sağlıksız” olarak nitelendiği şartlardaysa, herkes için sağlık sorunlarının ortaya çıkması beklendiği gibi, hassas gruplar için çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması olası sonuçlar arasında sayılıyor. Hâkim atmosferik koşullara göre bu değerler artıp eksilirken, hava kalitesi, Çatalağzı – Muslu bölgesindeki santrallerde yanan 10 milyon tona yakın kömür nedeniyle sürekli alarm veriyor.

 

DOĞAL GAZ YAYGINLAŞTI AMA HAVA KALİTESİ DEĞİŞMEDİ

Bahtı da yerin altındaki kömür gibi kara olan Zonguldak insanı bir yandan madencilik faaliyetinin yarattığı akciğer sorunlarıyla boğuşur “ve Zonguldak” olarak Covid 19’la mücadele etmeye çalışırken, termik santraller nedeniyle resmen zehir soluyor. Pandemi sürecinde Türkiye’nin yumuşak karnı olduğu ortaya çıkan Zonguldak’ta, son yıllarda, doğal gazın yaygınlaşmasına karşın hava kalitesinde önemli bir değişim olmaması ana kirleticinin termik santraller olduğunu ispatlıyor. Bu değerler, santralleri işleten şirketlerin, “Hava kirliliği bizden değil, halkın, ısınma amaçlı olarak düşük kaliteli kömür kullanılmasından kaynaklanıyor” şeklindeki tezlerini de çürütüyor. Zonguldak, ekoloji örgütlerinin yıllardır ileri sürdüğü sorunları her geçen gün daha fazla hissederken, uzmanlar atmosferik koşulların da son derece etkili olduğunu, kış aylarında görülen yüksek basınç etkisiyle oluşan inversiyonun da büyük tehlike yarattığını söylüyor.

 

İNVERSİYON ÖZELLİKLE SONBAHAR KIŞ AYLARINDA GÖRÜLÜYOR

Termik santrallerin kurulumuna itiraz eden ekoloji örgütlerinin sürekli dile getirdiği inversiyon, yüksek basınç şartlarının hakim olduğu günlerde, açık hava ve sakin rüzgar koşullarında meydana geliyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında geceleri çok çabuk soğuyan yerküre, üzerindeki hava tabakasını da soğutuyor. Soğuk hava tabakası, daha üstteki sıcak hava tabakasını geçemediğinden arada sıkışıp kalıyor. Sıkışan hava tabakasında biriken kirletici maddeler yerkürenin hemen üstünde kirli bir hava tabakasının oluşmasına neden oluyor. Son zamanlarda Zonguldak’ta da sık sık görülen bu hava olayı sırasında partiküler düzeydeki kirleticiler yer seviyesinde tutunarak birikmeye başlıyor. İnversiyon başta termik santraller olmak üzere emisyon yayan kaynaklar durdurulmaz, içinde geçen zaman uzarsa çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. (Haber: Cevdet Akgün)