İşte o yazı:
Almanya’da Zonguldaklıların yoğun olarak yaşadığı Nordrhein-Westfalen Eyaletinde yaz tatili sona ermesi ile gurbetçiler akın akın Almanya’ya döndü. Her sene olduğu gibi araçları ile gelenler yorucu bir yolculuk geçirirken, bazıları da 2500 km süren uzun yolda aksilikler yaşadı. Kazalar oldu, hayatını kaybedenler oldu.
Sosyal medyadan yapılan paylaşım ve yorumlara bakıldığında, tatilde en çok rahatsız oldukları konu pahalılık ve sahtekarlık. Bir çoğu gurbetçi olduğunu anlayan esnaf tarafından dolandırılmak istendiğini veya hesapları ödemek zorunda kaldıklarını ifade ettiler.
Bunlardan en ilginci ; Çaycuma’da arabasının tamiri için 125 bin TL hesap çıkmasının ardından ,arabasını İstanbul da bir tamirciye getiren Zonguldaklı gurbetçinin yaşadıkları idi. İstanbul'da 15 bin TL fiyatı duyunca adeta şok oldu. Bu durum bizzat İstanbul’daki tamirci tarafından sosyal medya hesabından paylaşılınca gündem oldu. Çaycuma’da istenen fiyat farkı % 733 kat fazlaydı. Resmen dolandırıcılık.
Uçakla gelip gidenler ise zaten baştan dolandırılıyorlar. Düsseldorf- İstanbul arası uçak yolculuğu ile Düsseldorf- Zonguldak Uçak fiyatı arasında 2-3 kat fark ödüyorlar. Oysa arada sadece yarım saat fark var.
Gurbetçiler saf mı ?
Eski Türk filmiler ile şimdiki özel televizyon kanallarının Almanya çekimlerinden veya reklamlarında gurbetçileri hep saf ,cıvık, gırgır, vb gibi alaycı yayınlarla tanıtılıyorlar . Oysa bugün milyonları aşan sayıları ile gurbetçiler (iddia ediyorum) Türkiye’de sıradan bir vatandaştan daha çok bilgi ve beceriye sahipler. Hemen hemen çoğu arabadan anlar, araba fiyatlarını bilir. Arabanın arızlarından anlar . Bunun nedeni hem uzun yol kullanmaları hem de Almanya’daki düzenden kaynaklanır.
Almanya’da işçilik pahalı olduğundan bir çok kişi kendi tamirini kendi yapar. Özelikle yeni neslin bir çoğu meslek okullarından mezundur. Almanya’da kurallar sıkı denetimlerden geçtiği için kuralları çok iyi bilirler. ( istisnalar hariç) .Evinde her türlü alet edevat vardır. Bir çoğu eski Alman evlerini alıp tadilatını kendi yapmıştır.
Vatan hasreti ile bir sene sonra tatile gelen gurbetçiler belki biraz tatil havası , biraz hasret , biraz para harcama konusunda öyle görünebilir ama kimse saf değil , enayi değil. kazıklandığını hisseder. Belki tatilini zehir etmemek için sesiz kalabilir, misafir olduğu için çekinebilir ama hisseder ve bu vatanında olması koyar adama.
Tıpkı Bodrum’da, Alaçatı’da turistleri kazıklayan esnaf yüzünden insanlar Yunan adalarında tatil yapmaya başlaması gibi; bir gün bir bakarsın gurbetçiler gelmez olmuş. Gelseler de tatillerinin önemli kısmını Zonguldak’ta geçirmemeye başlar.
Sonunda olacağı bu.




