İşte o yazı:
Zonguldak’ı Kilimli’ye sahilden bağlayan yeni yolun üzerindeki son tünel Kilimli Formasyonuna ait kayaçlar içinde açılmıştır. Aslan Kayası Tüneli olarak isimlendirilen bu tünel 382 m uzunluğundadır. Tünele bu ismin verilmesinin nedeni, söz konusu tünelin Kilimli’ye çıkışında deniz tarafında yörede yaşayanlar tarafından Aslan Kayası olarak da isimlendirilen ve aşağıda fotoğrafı verilen bir kaya bloğunun bulunmasıdır.
Kumlu kireçtaşı, kumtaşı, silttaşı, kiltaşı litolojik birimlerinin ardalanmasından oluşan Kilimli Formasyonu, Apsiyen (Alt Kretase,125-113 milyon yıl) yaşlı olup, bölgede yaklaşık 700 m. kalınlığa ulaşmaktadır. Tabanında Kapuz Kireçtaşı üyesi bulunan Kilimli Formasyonu ince orta kalınlıktaki tabakalardan oluşmaktadır. İçerdiği litolojik birimler değerlendirildiğinde Kilimli Formasyonunun derin deniz ortamında çökeldiği değerlendirilebilir.
Aslan Kayası Tünelinin içinde açıldığı lokasyonda bulunan Kilimli Formasyonundaki tabaka eğimleri oldukça dik olup, kuzey batıya yani deniz tabanına doğru dalmaktadır. Tabakalar yaklaşık 60-80 derece arasında bir eğime sahip olduğundan Aslan Kayası Tünelinin kuzey doğu yamaçları aktif bir heyelan bölgesidir. Bu durum; yamacın çeşitli bölümlerinde görülen güncel akma yüzeylerinden, bu yüzeylerde bitki yaşamı gelişmemiş olmasından ve yamacın tabanında biriken kayaç parçalarından anlaşılmaktadır.
Heyelanın oluşmasında bir diğer etken de Kilimli Formasyonunun litolojik özelliği ve eğiminin yüksek olmasıdır. Formasyonu oluşturan kireçtaşı tabakaları arasında bulunan ince orta kalınlıklardaki kumtaşları ile özellikle silttaşı, kiltaşı tabakalarının bölgenin bol yağışlı iklimi nedeniyle suları emerek plastik bir özellik kazanması (yani yumuşaması) ve yüksek eğim nedeniyle de üzerlerinde bulunan kaya bloklarını taşıyacak direnci kaybetmesidir. Özellikle mevsimsel yağışların arttığı dönemlerde heyelan riskinin daha da artacağı değerlendirilebilir. Özellikle Aslan Kayası Tünelinin kuzey batı yamaçlarının denizle birleştiği kıyı bölgelerinde yapılacak çalışmalar alanın aktif bir heyelan bölgesi olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmelidir.
Yanı sıra bir öneri olarak jeolojik açıdan bir özellik taşımasa bile, Aslan Kayası olarak isimlendirilen kayaç bloğunun çevre düzenlemesi de yapılarak Kilimli’yi temsil eden doğal yapılardan birisi olarak korunması kanımca yararlı olacaktır.



