Cevdet Yılmaz, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Fitch Ratings'in Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkarmasının, Türkiye'nin hak etmediği bir konumda bulunduğunu bir kez daha gösterdiğini ve bunun doğru yönde verilmiş bir karar olduğunu belirten Yılmaz, Orta Vadeli Programı (OVP) kararlılıkla hayata geçirmeye, yatırım ortamını iyileştirmeye devam edeceklerini ve bütün bunların sonucunda, diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da benzer not artırımlarının geleceğini söyledi.

Resmi Gazete'de yayımlandı! Lokanta ve kafelerde yeni düzenleme! Resmi Gazete'de yayımlandı! Lokanta ve kafelerde yeni düzenleme!

Yılmaz, enflasyonla mücadeleye öncelik verdiklerini ve bunun politika setini OVP ile ortaya koyduklarını vurgulayarak, buna ilişkin para, maliye politikaları ve yapısal reformları içeren güçlü bir programı hayata geçirdiklerini kaydetti.

Enflasyonda yıllık bazdaki belirgin düşüşün haziran-temmuz aylarında görüleceğini, gıda ve hizmet grubundaki enflasyon üzerinde özellikle çalıştıklarını dile getiren Yılmaz, "2024'ün ikinci yarısında belirgin etkileri göreceğiz. 2025'te çok daha düşük seviyeler olacak. 2026'da ise tek haneli enflasyona yeniden ulaşacağız ve bu konuda kararlıyız. Bunu laf olsun diye de söylemiyoruz. Planımız, programımız, politika setimiz var ve bu da şeffaf bir şekilde izlenen bir süreç." diye konuştu.

- "Kurun enflasyonun üstünde gelişmesini beklememek gerekir"

"Son 10 haftada Merkez Bankasının rezervlerinde 14,5 milyarlık bir azalma söz konusu. Bu da 'seçim sonrasında bir politika değişikliği mi olacak' sorusuna gelip takılıyor gibi gözüküyor?" sorusuna yanıt veren Yılmaz, serbest kur rejimi izlediklerini, Merkez Bankasının spekülasyonlarla mücadele etme görevini yerine getirdiğini ve küçük yatırımcıyı koruyacak şekilde müdahalelerini yapacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bir ülke enflasyonla mücadele ediyorsa kendi parasını zaten daha cazip hale getiriyor demektir. Dolayısıyla eğer gerekiyorsa Merkez Bankamız son dönemde yaptığı gibi sıkılaştırıcı adımlar da atıyor burada. Bazı spekülatif şeyler gördüğü zaman geçici de olsa bir takım adımlar da atabilir, başka enstrümanlar da kullanabilir. Burada şunu küçük yatırımcının özellikle bilmesi lazım, daha geniş perspektifte baktığınız zaman, enflasyonla mücadele edilen bir ortamda, kurun enflasyonun üstünde gelişmesini beklememek gerekir. Böyle bir şey yok yani bu eşyanın tabiatına aykırı. Nominal kurdan bahsetmiyorum ama reel kurdan bahsediyorum. Enflasyondaki artış kurda da bir miktar artış getirecektir. Son dönemde enflasyon bir miktar beklentinin üstünde oldu, bu bir miktar kura yansıyacaktır. Bu da normal bir şey. Bunu kurda çok aşırı hareketlilik oluyor diye yorumlamamak gerekir."

"Büyümemizin kompozisyonunun, enflasyonist olmayacak, cari açığı arttırmayacak şekilde, yatırım ve ihracat ağırlıklı bir yapıya doğru geçmesini arzu ediyoruz" diyen Yılmaz, tüketimi daha ılımlı hale getirmeyi, iç tasarruf oranlarını arttırmayı, artan tasarrufları da daha üretken alanlara kanalize etmeyi hedeflediklerini, böylece hem belli oranda büyümeyi sağlamayı hem de dezenflasyonist sürece katkıda bulunmayı istediklerini ifade etti.

- "Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata bakılarak bir karar verilecektir"

Yılmaz, sosyal refah açısından konut konusunun çok önemli olduğunu, özellikle birinci konut üzerinde durduklarını ve afet riskini dikkate alarak büyük bir kentsel dönüşüm programını ilan ettiklerini anımsatarak, "Önümüzdeki dönemlerde gerek merkezi idare gerek yerel yönetimler olarak daha fazla sosyal konut üretme konusunda politikalarımızı göreceksiniz." diye konuştu.

Konut arzını artırmanın önemine işaret eden Yılmaz, sosyal konut, ilk konut sahipliği gibi hususların yanı sıra afette dayanıklı, yeşil dönüşümle birlikte enerji anlamında da daha efektif bir konut yapılanmasına doğru gidilmesini gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konut kiralarında yüzde 25 zam sınırının, enflasyonist dönemde kiracıları korumak, gözetmek için alınan bir karar olduğunda dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Asıl olan tabii enflasyonu düşürmek ve bu ihtiyacı ortadan kaldırmak. Dolayısıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürdüğünüz zaman buna ihtiyaç kalmayacak zaten. Ama bu konudaki karar henüz alınmış değil. Bu yılın ortasına kadar geçerliliği var. Temmuza kadar süremiz var. Yaklaştığı zaman bir etki değerlendirme yapılacaktır. Artılarına, eksilerine bakılacaktır. Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata, hepsine bakılarak bir karar verilecektir."

Özellikle sanayideki sektör temsilcilerinin ara eleman konusunda arayış içerisinde olduğunu belirte Yılmaz, bunu aşma noktasında kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü ifade etti.

Eleman arayışını ortadan kaldırmak adına eğitim sisteminin kazandırdığı beceriler ile iş gücü piyasasının talep ettiği becerileri örtüştürmek adına mesleki eğitim çalışmalarına ağırlık verildiğine dikkati çeken Yılmaz, bu kapsamda ilgili kurumlarla koordineli çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Yılmaz, kadınların iş gücüne katılımı konusunda Türkiye'nin önemli bir potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, "İş gücü açığımızın önemli bir kısmının, kadınların özellikle eğitim alarak, mesleki eğitim alarak, girişimci olarak iş gücü piyasasına girmeleri bu sorunumuzu hafifletecektir. Önemli bir katkısı olacaktır. Bu konuda da zaten ciddi bir ilerleme sağlıyoruz. Önümüzdeki dönem ben bunun hızlanarak artacağını düşünüyorum." diye konuştu.

Yeni çalışma modellerinin sisteme dahil edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Özellikle kadınlar için, gençler için yeni çalışma biçimlerini daha fazla yaygınlaştırmamız lazım." ifadesini kullandı.