Yaşam

KOZLU/ KAMU ZARARI

KOZLU/ KAMU ZARARI 



İnşaatına ‘dib-i Derya’ eleştirileriyle başlamıştı. 

İnşaat süresince, konut sahiplerinin başına gelmedik kalmadı. 

Şimdi oturdukları daireler kaça geldi, konut sahipleri bilir ancak.

Bu gün de Kozlu’nun tartışma konularının içinde ‘Leb-i Derya’ konutları.

Konutların olduğu yer, “Kozlu Belediyesi’ne yeni Belediye Binası yaptırmak üzere”(çevre düzenlemesi dahil, 8 milyon lira karşılığında) yüklenici firma’ya verildi.

Ancak, Leb-i Derya Konutları bitmiş olmasına rağmen, taahhüt altındaki Yeni Belediye Binası(şimdiki Kaymakamlık) bitirilmediği gibi, Belediye yeni ihalelerle(!) buraya para harcamaktadır.

Artı: Belediye Başkanı, yapılan bu ilave işlerin bedelini ödemek için, Belediye Meclisinden 7 milyon lira borçlanma yetkisi almıştır.

Bu suç, şöyle ki; bu gibi durumlarda harcanan para bedeli, ne olursa olsun, yüklenici firmaya Rücu edilmesi yani paranın tahsil edilmesi gereklidir.

Ancak, bu konu Belediye Meclisi’nde Belediye Başkanı’na sorulmuş, Başkan, firma yetkililerini bulamadıklarını beyan etmiştir.

Ama: Yeni Belediye Binası(Kaymakamlık) yanında yapılacak olan kapalı + açık otopark ihalesi için, bahse konu yüklenici firma yakınları bulunup, ihaleye davet edilebilmiş...

Kozlu sakinleri ise ‘bu nasıl iş’ diye merak etmektedir.

Şimdi, gelelim sonuç’a.

Belediye Binası, 8 milyon’a bitecekti. Bitirilmedi, Müteahhit taahhüt’ünü yerine getirmedi. 

Başkan ek işlerin yapılması için Meclisten 7 milyonluk borçlanma istedi.

Yeni belediye Binası’nın(şimdiki Kaymakamlık) Yapı Kullanma İzni var mı?

Noksanlar tamamlanmak için neler yapılacak? Belediye daha ne kadar zarar edecek/ettirilecek?

DİLENCİLER… 

Hükümet binası kapısından, cadde- sokak köşelerine…

Kaldırımlardan minibüs kapılarına… Apartman önlerinden Cami avlularına…

Kimi bir şey satarak, kimi vahlanarak…

El açıp yalvarıyorlar…

-Fakire bir sadaka…

Yaşları fark etmiyor…

Yedi yaşında kaldırımda dömbelek çalan da var flüt üfleyen de…

En ilginci Cami kapıları…

Cami görevlisi de para için yalvarıyor, dilenciler de…

Camiden çıkan şaşkın…

Hangisine acıyalım’ diyorlar…

Fakir fukara’ya mı, devlet’in Camisine mi?

Bir yan da üstü başı perişan, bir ekmeğe muhtaç insanlar…

Öte yanda; pahalı avizeler, her yıl değişen halılar ve renkli Çini’lerle süslü duvarların sardığı Camiler…

Peki: Sosyal Devlet’in görevi, Camileri lüksleştirmek mi, fakir- fukara-gureba’yı güçlendirmek mi?

Orta da bir terslik yok mu?

BAŞKAN: GEL SEN GEÇ…

Kısa bir süre önce yazmıştık İncivez Mahallesi’ndeki kaçak yapı ve uygunsuz görüntüleri.

Adam kaçak kat ve asma katlara bir dünya 1+1’ler yapmış, kiralamış, nemalanıyor/akçeleniyor.

Bu sadece Başkan’la Meclis Kürsüsü’nde yan yana oturmayla olacak iş mi?

Orta da bir kaçak olunca, işin içine KAMU ZARARI da giriyor.

Sayın Akdemir; hadi diyelim ki, o işler, ‘AKÇELİ İŞLER

Peki, bu görüntüye ne diyorsunuz?

Allah’a reva mı bu?

Hadi, diyelim ki akçeli büyük işler de ‘Belediye’yi takmıyorlar’.

Bu kaldırım’ın burada bitmesine ne diyorsunuz?

Bence burada ‘Belediye’yi takmama’ gibi bir durum yok!

Belediye’yi takıyorlar’ da…

Şeylerine takıyorlar…


 

SOSYETE PAZARI PAZAR GÜNÜ AÇILMALI



Mülkiyeti Zonguldak Belediyesi’nde bulunan eski Hal Arsası’nda kurulan Sosyete Pazarı, Belediye Meclisi’nde tartışıldı.

Tartışmanın konusu, pazarın hafta da bir kurulmasıydı.

Ancak, konu ile ilgili Başkana verilen yetki daha çok tartışıldı.

Usul, yetki’nin Başkan’a değil, Encümen’e verilmesi yönünde değerlendirildi.

Konu, hukukçuların mütalaasına açık...

Bunun dışında önemli iki konu var.

1- Soğuksu Köprü ayağındaki sergici pazarı gibi, Sosyete Pazarı da bezlerle örtülüp çirkin bir görüntü arz ediyor. Görüntü kirliliğini giderecek bir çare bulunmalıdır.

2- Bu ‘Pazar’ hafta başı değil, Pazar günü açılmasıdır.

Hafta başı kurulan Pazar, acılık trafiğini olumsuz etkiliyor.

Pazar günü açılacak Pazar, trafiği rahatlatacağı gibi, daha fazla katılım yapar.

Şehre bir karnaval havası getirir.

İkincisi, Pazar’ın sınırlarının belirlenmesidir.

Pazar bahanesiyle, Belediye’nin kapısına seyyarların tezgah kurması hiç şık değil.

 
ZOKEV