Son zamanlarda Ereğli ile ilgili gündeme taşıdığımız haber ve yorumlar, değişik kesimlerde ciddi rahatsızlıklara neden oldu.

Peki, kim bu rahatsız olanlar?

Neden rahatsız oldular?

OYAK-Erdemir yönetimi, özellikle de Erdemir Genel Müdürü Sayın Aşkın Peker beyefendi rahatsız oldu.

Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yusuf Ziya Odabaş rahatsız oldu.

CHP Zonguldak Milletvekili Adayı Sayın Dr. Eylem Ertuğrul rahatsız oldu.

Bir de bu isimlere yakın olan kişi ve kuruluşlar rahatsız oldu.

Şimdi haber ve yorumlardan rahatsız olan kişi ve temsil ettikleri kurumlara baktığımızda, iddiaların ciddiyetini daha iyi anlayabiliyoruz.

Bazı arkadaşlar benimle ve yaptığım yorumlarla ilgili çeşitli eleştirileri sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda dile getirmişler.

İçlerinde samimi olduğum, sevdiğim kişiler de var.

Özetle, gündeme getirdiğim haber ve yorumlarda ileri sürdüğüm iddiaların kasıtlı, CHP adayı Eylem Ertuğrul ve CHP'yi yıpratmaya, AKP'ye oy kazandırmaya yönelik bir girişim olduğu söyleniyor.

Ereğlililer beni çok eski tanır.

Ben bir haberi gündeme taşırken, bu haberden kimlerin çıkar sağladığını, kimlerin rahatsız olduğunu pek dikkate alan bir gazeteci değilim.

Ben iddiaların çapına bakarım, iddiada adı geçen insanların çapına bakarım.

Olaylara bakışım kişisel çıkarlardan öte toplumsal çıkarlardır.

Mesela OYAK-Erdemir yönetimi ile Ereğli Belediyesi arasında yaşanan o gergin süreçlerde de bakış açım aynıydı.

Yeri geldi OYAK-Erdemir yönetimini eleştirdim, yeri geldi Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ı eleştirdim.

O süreçte herkes taraf olurken, aynı anda hem OYAK-Erdemir yönetimi hem de Başkan Halil Posbıyık ile sorun yaşayan ender gazetecilerden birisiyim.

Belki Erdemir Genel Müdürü Sayın Aşkın Peker beni tanımaz, olaylara bakışımı ve duruşumuz bilmez ama Oğuz Özgen, Fatih Tar ve hatta daha geriye gidecek olursak Fadıl Demirel ve Şener Macun çok iyi bilirler.

Ben kişiye ve olaylara göre duruş sergilemem, saf tutmam.

Rüzgara göre yelken de açmam.

Benim için önemli olan Ereğli'nin ve Ereğli insanının ortak çıkarlarıdır.

Eğer bir saf tutacaksam, Ereğli'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve sportif çıkarlarını gözeten kişi ve kurumların yanında saf tutarım.

Ben bundan yaklaşık 15 yıl önce Ereğli'de FETÖ’cülere kafa tutarken, ERDEMİR yönetiminin, Türk Metal Sendikası'nın, dönemin emniyet müdürünün şahsıma karşı takındığı tavrı, linç politikasını daha dün gibi hatırlıyorum.

O zaman sahibi olduğum Manşet gazetesinin nasıl el birliği ile batırıldığını da unutmuş değilim.

FETÖ, hain darbe girişiminin ardından terör örgütü oldu, FETÖ’cüler de terörist.

Ama şimdi eleştiri ve yorumlara tepki verenler, rahatsız olanlar yine aynı kurum ve kişiler.

Neymiş efendim, ben bu haberleri AKP'ye oy kazandırmak, CHP'ye oy kaybettirmek için yazıyormuşum.

Bakın çok değerli Ereğlililer!

İçinde OYAK-Erdemir, Türk Metal Sendikası ve cumhuriyeti kuran CHP'nin milletvekili adayının da bulunduğu bir ekibin yerel seçimlerle ilgili bir planları oldukları yönünde bir iddia var.

Bu iddia her yönüyle ciddi haber değeri taşır.

Ha bundan Eylem Ertuğrul zarar görmüş, Aşkın Peker ve Yusuf Ziya Odabaş rahatsız olmuş umurumda bile olmaz.

Eğer Eylem Ertuğrul böyle önemli bir planın parçası ise tabiki zarar görecektir.

Her planın bir mükafatı bir de bedeli vardır.

Onun için ortada iddia edildiği gibi bir plan varsa ve adı geçen kişiler de bu planın içinde yer alıyorsa, bedel ödemeyi de göze almışlar demektir.

Ben okurlarımın ve arkadaşlarımın eleştirilerini her zaman dikkate alırım, önemserim.

Gerek beni arayarak, gerekse sosyal medyadan paylaşım yaparak Eylem Ertuğrul'a samimi bir şekilde sahip çıkan arkadaşlar.

İnanın Eylem Ertuğrul bu iddialar karşısında sizler kadar hassas ve duyarlı bir siyasi karakter değil.

Yusuf Ziya Odabaş'ın yapısını ve tarzını tüm Ereğli çok iyi biliyor zaten.

En son yazımda haber ve yorumlarda adı geçen kişilerin cevap hakkının bizde saklı olduğunu belirtmiştim.

Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes belediye başkanı adayı olabilir.

Yusuf Ziya Odabaş da aday olabilir, hatta belediye başkanı bile olabilir.

Bunda rahatsız olacak, insanları tehdit edecek ne var Allah aşkına?

Neden rahatsız oluyorlar biliyor musunuz?

Çünkü şeffaf değiller.

Şeffaf değiller çünkü niyetleri iyi değil.

Çünkü bunların sevdası Ereğli sevdası değil.

Hatta bunların derdi ne Türk Metal Sendikası, ne Erdemir, ne Ticaret ve Sanayi Odası, ne de Ereğli insanı.

Şimdi Sayın Aşkın Peker beyefendi rahatsız oluyormuş haberlerden.

Yusuf Ziya Odabaş rahatsız oluyormuş.

Sayın Peker çıkıp açıklasın bakalım Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş'ın uzaktan yakından kaç akrabası Erdemir'de çalışıyormuş?

Sayın Yusuf Ziya Odabaş çıkıp açıklasın, dünya sendikacılık tarihinde, bir toplu iş sözleşmesinde üyesi olan işçilerin maaşından yüzde 35 kesinti yapılmasına imza atan bir başka sendika daha var mı?

Üyesi olan işçilerin maaşlarında yapılan yüzde 35'lik indirime imza atan bir işçi sendikasının, yine üyesi olan o işçileri doğup büyüdükleri kentin sokaklarında yürüten, belediyesini yuhalatan başka bir sendika var mı bu ülkede?

Türk Metal Sendikası o işçileri, işçi hakları için mi döktü sokağa?

Yoksa Erdemir ve OYAK'ın çıkarları için mi?

Belediye Başkanı Halil Posbıyık'a, sendikanın otelinin önünde neden yumruk atıldı?

Tabi ki OYAK ve Erdemir'in kurumsal çıkarları için.

Yusuf Ziya Odabaş, Türk Metal Sendikası'nın, üyelerinin ve Ereğli’nin çıkarlarından çok, OYAK ve Erdemir’in çıkarları için çaba harcadı bugüne kadar.

Dediğim gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes belediye başkanı olabilir.

Ama Yusuf Ziya Odabaş'ın böyle bir planı ve hayali varsa, geçmişte yaşananları hatırlamasını öneririm.

Bir de Türk Metal Sendikası Karadeniz Ereğli Şube Başkanı Yakup Yılmaz için' istifa etti' diyorsunuz.

Yakup Yılmaz istifa ettiyse, neden yeni bir sendika şubesi kurdunuz?

Neden Türk Metal Sendikası Karadeniz Ereğli Şubesi'ne atama yapmadınız?

Neden çıkıp Ereğli kamuoyuna Türk Metal Sendikası Karadeniz Ereğli Şubesi'ni neden fesih ettiğinizi açıklamıyorsunuz?

Sendikalar emek mücadelesinin yanı sıra demokrasi mücadelesinin de Yılmaz savunucuları olmak zorundadır.

Peki, neden üyelerin özgür iradesiyle seçilmiş ve daha 3 yıldan fazla görev süresi olan Başkan Yakup Yılmaz ve Yönetim kurulunu darbe yaparak saf dışı bıraktınız?

Be yaptı Yakup Yılmaz?

Hırsızlık mı yaptı?

Yolsuzluk mu yaptı?

İşçi simsarlığı mı yaptı?

Formen mi dövdü?

Ahlaksızlık, arsızlık mı yaptı?

Üyesi olan işçileri mi sattı?

Sendikanın kurumsal kimliğine zarar mı verdi?

Ne yaptı Yakup Yılmaz?

Çıkıp açıklayın!

Siz şeffaf olup, bu sorulara sorulmadan cevap vermiş olsaydınız, biz bugün bu meseleleri tartışıyor olmazdık.

Dürüst ve iyi niyetli insanlar şeffaf olurlar.

Kapalı kapılar ardında, OYAK-Erdemir çıkarlarını korumak, bunu yaparken de bu kurumların imkanlarından imtiyaz sağlayarak bir takım planlar, hesaplar yapmazlar.

Yaparlarsa da eleştirilere muhatap olurlar.

Sorulara maruz kalırlar.

Şimdilik bir yandan eleştiriyor, sorular soruyor, sorduğumuz sorulara cevaplar arıyoruz.

Çünkü bizim işimiz sorgulamak, sorulara cevap aramak.

Biliyorum sorular biraz kazık.

Planlar büyük olunca maalesef sorular da biraz kazık oluyor.

Ha bu arada Milletvekili adayı Eylem Ertuğrul rahat olsun.

Ereğlili CHP'liler biz bunları yazıyoruz diye gidip AKP'ye oy vermezler.

Ereğlili CHP'liler bu kafa kol ilişkilerinin hesabını seçimden sonra sorarlar kendisine.

Sanırım Sayın Ertuğrul Ereğli'deki CHP'lileri pek tanıyamamış.

Neyse milletvekili olduktan sonra belki tanır.