Türkiye Komünist Partisi, Karadeniz Ereğli’de Kars Kafkas Folklar Derneği’nde düzenlediği etkinlikle Ereğlililerle bir araya geldi. Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi Tuğçe Sezen Gedik ve TKP Zonguldak MV. Adayı Övünç Ballı’nın katıldığı etkinlikte “iyiliğin örgütlenmesine çağrı” yapıldı.

Ereğli’de konuşan Gedik şöyle konuştu:

“Seçimler bir yanıyla halkın en hızlı ve fazla politize olduğu zamanlar ama bir yanıyla siyasetin neredeyse hiç konuşulmadığı günlerden geçiyoruz. Televizyonu açtığımız her an hesap kitap yapan kimselerle karşılaşıyoruz.

Elektrik direğine çarptı! 1 yaralı Elektrik direğine çarptı! 1 yaralı

Sorunlarımız gerçek ve hayati çözümleri de öyle olmalı
Ülkemizde birçok sorunun nedeni hakkında hep birlikte aynı şeyleri söyleyebiliriz. Örneğin bugün ekonomik çöküşümüzün temel sebeplerinden biri AKP’li yıllarda arşa çıkan özelleştirmelerdir. Ekonominin iyileştirilmesi için devletleştirme gereklidir demeyenler bilin ki doğru olanı söylemiyorlardır. Bugün Erdemir’i üç kuruşa satanlar yaşadığımız geçim sıkıntılarının temel müsebbibidir. Bizi kurtaracak olan da özelleştirmelerin karşısına ikirciksiz çıkanlar komünistler olabilir ancak.

Bize soruyorlar TKP’ye verilen oy boşa gider mi diye. Biz en gür sesimizle söylüyoruz ki 'GİTMEZ, GİTMEYECEK'

Meclisteki koca koca partilerin yapamadığını biz yapıyoruz, Hatay’ın su sorununu çözüyoruz. Mesele tek başına meclise girmek değil. Ama o günler de gelecek, bugün bize verilen oylar bize verdiğiniz destek bizi ilkeli ittifaklarla sosyalistlerin ittifakıyla meclise de sokacak. Ve o zaman o mecliste NATO genişlesin mi diye sorduklarında hem mecliste hem de sokakta “HAYIR” diyeceğiz. Ve gün gelecek NATO’yu da bu ülkeden biz defedeceğiz!"

Sonrasında söz alan Zonguldak MV. Adayı Övünç Ballı şunları söyledi:

"TKP 'ben' diyenlerin değil, 'biz' diyenlerin partisidir. TKP kişisel İkbal peşinde koşanların değil, toplumsal kurtuluşu arayanların partisidir. Bu yüzden zor olanın ama doğru olanın peşindeyiz.

Bu ülkenin kaymağını yiyen zengin azınlık sefa sürmeye devam etsin diye emeği ile geçinen insanlarımız depremde enkaz altında kalıyor; madenlerdeki iş cinayetlerinde, sel baskınlarında, orman yangınlarında, askeri operasyonlarda biz ölüyoruz. Yoksullar cefa çekiyor, zenginler sefa sürüyor. Bu düzen değişmeli.

Dini duyguları istismar eden ve kendi şahsi çıkarları için kullanan, şatafat içinde yaşayıp emekçilere de 'şükretmeyi' vaaz eden gericilerden kurtulabilmemiz için laik bir ülke kurmalıyız. Laiklik ekmek kadar, su kadar acil ihtiyacımızdır.

Ülkemizi bağımlı hale getiren uluslararası güçleri defedip egemen ve bağımsız bir ülke haline getireceğiz.

En temel insani ihtiyaçlarımızın para ile alınıp satılmasına karşı çıkmalıyız. Bu sektörlerde acilen devletleştirme adımlarını atacağız.

Depremde birçok insanımız hayatını kaybetti, evsiz kaldı. Hayatları ile sınanan halkımız bu düzenin kendisine hiçbir şey vadetmediğini görmeye başladı. Dayanışmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu gördü. Şimdi bu dayanışmayı, bu örgütlülüğü büyütme zamanıdır. Bu ülkenin en çok buna ihtiyacı var.

TKP'ye verilen her oy bu sesin yükselmesi anlamına gelecek. TKP'ye verilen her oy örgütlü bir toplumun temellerini atmak anlamına gelecek.”