Öncelikle Ramazan ayının tüm İslam alemi için  hayırlara  vesile olmasını dilerim. Geçen sene  Ramazan ayı boyunca beraber  olmamıza vesile olan  ve yine bu sene de bu görevi bize layık  gören halkın sesi gazetesi yetkililerine  teşekkür ederim.  Biz de Ramazan boyunca bu sayfada elimizden gelen gayreti sarf ederek  siz değerli okurlara fayda sağlayacağına inandığımız bilgileri  paylaşacağız…

                                            RAMAZAN VE ORUC KURAN AYIDIR

Hicri  takvimin 12 ayından biri de Ramazan ayıdır. Kuran, Ramazan ayında  inmesi dolayısıyla bu ayı  rahmet ayı olarak nitelemektedir. Bu  nedenle Kuran’ın ifade etmiş olduğu gibi akıl baliğ  olan, yolcu  olmayıp sağlık sorunu bulunmayan her Müslüman için  ramazan  orucu farz kılınmıştır.

Kuranda  Bakara suresi 183 Siz ey imana ermiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere  farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki Allah'a karşı  sorumluluğunuzun bilincine varasınız”. Buyrulmaktadır.

Ayetten  anlaşıldığı gibi oruç sadece Kuran’a inanan Müslümanlara  değil tüm kitap ehli olanlara da kendi kutsal kitaplarında farz kılınmıştır. 

İncil  matta Bab 6-16 da şöyle ifade edilmektedir. “Ve oruç tuttuğunuz zaman iki yüzlüler gibi  surat asmayın, zira onlar oruç tuttuklarını insanlar görsünler  diye suratlarını asarlar.”

İşaya  bab/58/6 de ise “Kim Kötülük zincirlerini açmak, boyunduruk  bağlarını çözmek ve ezilmiş olanları hür olarak koyuvermek ve  her boyunduruğu  kırmak için  çalışır… Benim seçtiğim  oruç bu değil mi?”  şeklinde ifade edilmiştir.

Oruç  Farsça gün (ruz) kökünden geliyor. Günlük (ruzname), çağ, devir,  sabah meltemi (rüzgâr), yeni gün (nevruz), gün gibi (piruz) kelimeleri  bu köktendir.

Savm  ise Arapça tutmak demek. Şu halde oruç tutmak, "günü  tutmak, bir günlük kendini tutuş" demek oluyor. İslami literatürde  ise "Kişinin bir gün (gündüz) boyunca yemeden, içmeden, cinsel  arzulardan uzak durması, bunlara karşı kendini tutması" manasındadır.

Cinsel  yakınlaşmanın  oruçlu zamanlarda olmayacağı, oruç dışında  cinsel ilişki kurulabileceği Kuran’da belirtilmektedir. Bakara 187.  ayet bu durumu şu şekilde ifade etmektedir;  “Oruç günlerinin gecesi eşlerinizle ilişkide  bulunmanız size helal edildi.Onlar sizin için bir elbise /giysi sizde  onlar için bir elbise / giysi durumundasınız.”

Oruç  sadece yeme, içme ve cinsellikten uzak durmak değildir.  İçerisi derin anlamlarla yüklü olan orucu tutan kişi öncelikle  kendine sonra başkalarına  ve ardından  tüm yaratılanlara  karşı zarar verici söz ve davranışlardan uzak durmalıdır.

Orucun insanlara çok sayıda faydası vardır. Bunlardan  biri de yıl boyu yemek bulamayan gerçek fakirlerin bulunup  ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Kuran’da ve Peygamberimizin  hayatında  ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacının karşılanması  vurgusu oldukça belirgindir. Bakara 187. Ayette, Mazeretlerinden dolayı  oruç tutamayanlara karşılık olarak  fakire yardım etme sorumluluğunun  yüklenmiş olması  orucun hedefini göstermesi açısından oldukça  önemlidir. Ayrıca İslam’da oruç, hac vb. ritüellerde yapılan  hataların karşılığında ceza olarak kefaretler görülmektedir.  Bu gibi kefaretlerin uygulanmasından asıl  maksat ise  sosyal  bir dayanışmadır. Bu kapsamda köle azat etmek, fakirlere vermek,  kurban kesmek gibi cezalara bakıldığında sosyal bir toplum oluşturmak  hedeflendiği görülmektedir.

Oruç  kalkandır, ritüeldir. Her ritüel de bir semboldür. Oruç insana,  kendini tutmasını öğretir. Doymak bilmez iştahlara karşı kendini  tutmak. İnsanı önünü göremez hale getiren şehvetlere karşı  kendini tutmak. Cinsel şehvet, para hırsı, makam arzusu, şöhret  tutkusu, hükmetme dürtüsü… Lüks ve gösteriş merakı, biriktirme  iştahı, çalma şehveti. Çaldıkça artan, arttıkça alışan, alıştıkça  kudurmuştan beter eden, şehvetle başkasının elindekine göz diken  o doymak bilmez ihtiraslar. Diline geldiği gibi konuşmak, bir kalemde  adam silmek, yalan, dolan, aldatmalar. Şehvete, hırsa, tutkuya, bencilliğe,  alışmışlığa, kudurmuşluğa gem vurmak… İşte bütün bunlara  karşı oruç bizlere kendini tutmayı öğretir.

Orucu beslenmek  amacına dönüştürmeyip israf ve şatafattan kaçınmak  gerekir.  Oruç iradeyi güçlendirici ve insanın kendine olan güvenini  arttırıcı etkisi olan bir ritüeldir. Yine oruç vücut sağlığına  olumlu katkılar da sağlar. Oruç, tutan insana sabırlı olmayı da  kolaylaştırır. Allah’ın  vermiş olduğu nimetlerin kıymetini    bilip şükredilmesini  de sağlar. Böylece Allah’ın insanlardan  istemiş olduğu oruç ritüeli, insanları takvaya yöneltirken toplumsal  yaşama   yani  sosyal bir hayata hazırlamış olur.

                                               

SAĞLIK

KANSERE KARŞI SOĞAN

Özel Batman Dünya Hastanesi’nde görev yapan Diyetisyen Kübra Akın, soğanın antibiyotik  özelliğinin yanı sıra, kan şekerini düzenleyici etkisi olduğunu,  özellikle şeker hastalarının yemekle birlikte soğanı tüketebileceklerini  söyledi. Soğanın karaciğer ve bağırsakları da temizlediğini  ifade eden Akın, "Mide mukozasındaki bezlerin salgısına uyarıcı  etki yaptığı için iştah açıcı yönü de vardır. Bronşit öksürük,  boğaz iltihabı için etkilidir. İlaç sanayinde de balgam söktürücü  olarak soğanın içindeki cystein maddesi kullanılır" dedi.  Soğanın C vitamini için çok iyi bir kaynak olduğunu belirten Akın,  "Araştırmalar taze soğanın HDL dediğimiz iyi kolesterolün  seviyesini arttırdığını göstermiştir. Yüksek kan basıncını  önler. Damarların genişlemesini sağlar. Kanserden koruyucu etkisi  vardır. Çok iyi bir antioksidandır. Vücutta tümör ve benzeri zararlı  oluşumların oluşmasını engellemede yardımcıdır. Kansere karşı  koruyucudur. Zengin içeriğinden dolayı güç ve sağlık veren bir  besindir. Soğanda bol miktarda A, B ve C vitaminleri, fosfor, iyot,  kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler bulundurur. Antibiyotik  özelliği gösterir. Kan şekerini düzenleyici etkisi vardır. Özellikle  şeker hastaları yemekle birlikte tüketebilirler. Karaciğer ve bağırsakları  temizler. Mide mukozasındaki bezlerin salgısına uyarıcı etki yaptığı  için iştah açıcı yönü de vardır" diye konuştu.

"SOĞAN KOKUSUNA KARŞI  MAYDANOZ"

"Soğan kokusundan rahatsız olanlar,  kokuyu gidermek için maydanoz tüketsin" diyen Akın, "Birçok  insan soğanı kokusundan dolayı tüketmekten kaçınır.  Ağzın kokmasını önlemek için soğan yedikten sonra muhakkak çiğ maydanoz  yenmelidir, ağızda iyice çiğnenmelidir. Soğandaki kükürtlü bileşenler  ısıyla parçalandığı için çiğ tüketilmelidir. Soğan doğrandıktan  sonra en geç 30 dakika içinde tüketilmelidir. Havayla temas etmesi  içerdiği yararlı maddelerin kaybına yol açar ve geç tüketilmesi  midede gaz, ekşime ve ağrılara neden olabilir" şeklinde konuştu.

KURAN’DAN MESAJLAR

FATİHA SURESİNİN MESAJI 

Ey toplumu uyarı ve aydınlatma görevine hazır kişiler! Hadi  görev başına! Hemen, “Yarattığı bütün canlılara nimet  veren, yarattıklarına çok merhametli Allah adına; hiç menfeat gözetmeden  öğretiyorum, uyarıyorum, aydınlatıyorum: “Tüm övgüler, âlemlerin  Rabbi, yarattığı bütün canlılara nimet veren, yarattıklarına  çok merhametli olan, herkesin iyi ya da kötü yaptığı tüm edim  ve eylemlerin karşılığını göreceği âhiret gününün sahibi,  yöneticisi Allah’adır. Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden  yardım isteriz. Bizi, üzerlerine gazap dökülmüşlerin ve şaşkınlığa  saplanmışların yolunun dışındaki, kendilerine nimet verdiklerinin  yolu olan dosdoğru yola ilet!” (Tebyinü’l Kuran)

                                                             GÜNÜN SÖZÜ                            

İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir  şey vardır: kendisi.

                                                                                               Aldous Huxley