Halkın Sesi’nin dünkü haberi, kamuoyunda geniş yankı buldu. Geçmişte “bıçak parası” adı altında vatandaşın iliğini sömüren bazı doktorlar, şimdi de denetimlerin yetersiz oluşunu fırsat bilerek hastaları soyup soğana çeviriyor.

Kamu hastanelerinde en büyük vurgun ilaç ve medikal üzerinden yapılıyor. Can derdine düşen hasta ve hasta yakınları şikayetçi olmaktan korkunca, rüşvet çarkının içindeki avantacı doktorlara gün doğuyor.

MEDİKAL EN KOLAY VURGUN

Devlete milyonlarca ek külfet getiren medikal sektörü, hastanelerde rüşvet ve avantanın döndüğü en kolay yöntem. İlaç şirketleriyle ortaklaşa çalışan ve sürekli aynı ilaçları yazan doktorlar, gereksiz ilaç tedavisi ile milli serveti çöpe atıyor. İlaç şirketleri, bunun karşılığında binlerce lira rüşvet, yurtiçi ve yurtdışı tatil ve kıymetli hediyeler dağıtıyor. Dev medikal şirketleri ile çalışan bazı cerrahlar, tıbbi olarak gerekmediği halde ameliyat yaparak ya da yapmış gibi göstererek binlerce lira haksız kazanç sağlıyor. Geçmişte yapılan medikal operasyonlarında da olduğu gibi binlerce lira olan cihaz ve aletlerin çakma tabir edilen taklitlerini kullanan cerrahlar, yeterince denetlenmediği için servetine servet katıyor. İnsan sağlığı ise hiçe sayılıyor.

RÜŞVETÇİ PROFESÖR PANİKTE

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşanan olayı haber yapan Halkın Sesi’nin ihbarı sağlık camiasında infial yarattı. Halkın Sesi’ni arayan doktorlar, habere konu olan kişinin bölüm başkanı olmadığını söyledi.  Haberdeki iddiaları doğrulayan mağdur hastalar ise bahsi geçen doktorun muayenesine her gidişlerinde fahiş fiyatlar ödediklerini, Tıp Fakültesi’nde yapılan tetkik ve tedaviler için de para talep ettiğini doğruladı. Yazı İşleri Müdürümüz Cevdet Akgün’ü arayan Tıp Fakültesi doktorları ve muayenesi olan  profesörler, “rüşvet” iddialarının bir an önce araştırılarak zan altına kalan hekim camiasının aklanmasını istediler. Halkın Sesi, sağlıktak rüşvet iddialarını araştırmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü ve BEÜ Tıp Fakültesi’ni göreve davet ediyor.