Tırı Vırı Gazeteci Müsfetteleri başlığı ile kaleme aldığım dünkü köşe yazımda ÇATES-ELSAN konusunda beni hedef aldığını düşündüğüm gazeteci dostum dün aradı. “Muzaffer biz dostuz. Ben seni hedef almam, konuyu nakde çevirmek isteyen bir yamuk var. Çatalağzı ve Muslu Belediye Başkanları’nı hedef alıyor. Adamın işi gücü ortalığı bulandırıp para koparmak, ben seni hedef almam.” diyerek; kime, hangi gün yazılan yazıya cevap verdiğini açıklayınca, ben olayı bildiğimden kendisine hak verdim.

Bu arada bir bilgi kirliliği yaşanıyor. ELSAN kesinlikle işçi çıkarmadı, E.U.A.Ş. yani devlet işçi çıkardı. ELSAN ise ÇATES’i devraldığında işten çıkarılan 420 işçiyi hemen işe geri aldı. Geriye kalan 35 işçiden de şimdilik 6 kişiyi işe başlattı. Artı bir iki ay içinde geriye kalan işçilerden 15 kişiyi daha işe alacaklar. Beni konuyu araştırmamakla itham edenler kendileri bilgisizdir.

Ayrıca ELSAN, devletin geçmişte E.U.A.Ş. tarafından ÇATALAĞZI ve MUSLU belediyelerine kestiği çevre kirletme vergisini vakti zamanı geldiğinde ödeyecektir. Bu net bir bilgidir. Kimse şapkadan güvercin çıkarmaya çalışmasın.

Adnan Akgün başkana gelince; var gücüyle mücadele ediyormuş nasıl bir mücadeleyse Zonguldak’a sesi gelmiyor. Gelen ses ise Eren Enerji’den attırdığı 6 işçidir. Sayın Akgün bana ne kadar kızsa da gerçek budur. Beni kendisi bir takım küçük oyunların içine çekemez. Böyle bir konuya yöneldiğinde ben de gereğini yaparım.

BAŞKANLIK SİSTEMİ!

Başkanlık Sistemi bizim ülkemizde ne kadar uygulanabilir? Bugünkü parlamenter sistem acaba neden Recep Tayyip Erdoğan’ı tatmin etmiyor? Aslında ne güzel başbakan ve bakanlar ve bürokrasi karşısında el pençe duruyor.

Başkanlık sistemi ABD ve Fransa’da uygulanan bir sistem, iki sistem de farklı uygulanıyor. ABD sisteminde Eyalet Valileri büyük yetkilerle donatılmıştır. Bu valiler, başkan karışışında çok güçlü kişilerden oluşur. Halkın valisi olduklarından başkana karşı değil halka karşı sorumlulardır. Bu sebeple ABD Modeli, Türkiye’de bana göre kesinlikle uygulanamayacak bir sistemdir.

Erdoğan böyle bir sistemde başkanlık yapamaz, çıldırır, kafayı üşütür. Dediğim dedik, çaldığım düdük uygulamasını seven Recep Erdoğan, ABD modelini istemez.

Sanki AKP Anayasayı değiştirecek çoğunluğu kazanmış da Başkan, Erdoğan olacakmış gibi bir fal yorumu yapıyorum.

Türkiye başka sebeplerle de ABD Modelini uygulayamaz çünkü Türkiye güneydoğu da sıkıntı yaşayan bir ülkedir. HDP ya da PKK ABD Modelini ister.

Özerklik gündeme gelir. Kürt Devleti kurulur. Türkiye’den koparılacak bir bölge ile ilan edilir.

Fransa Yarı Başkanlık Sistemi

Yarı başkanlık sistemi, hükümet başkanı ve cumhurbaşkanı arasında yürütme yetkilerinin paylaşıldığı, yasama ve yürütmenin işbirliği içinde çalıştığı kesin kuvvetler ayrılığının olmadığı bir hükümet sistemidir. Bu sistemde de Cumhurbaşkanı genel oy ile halk tarafından seçilmekte ve hükümet millet meclisi önünde sorumlu sayılmaktadır.

Fransa'nın uyguladığı bu sistemde parlamenter rejime göre temel farklılıklar şunlardır:

Klasik parlamenter rejim Cumhurbaşkanına sembolik görevler yüklediği halde, yarı başkanlık sisteminde yetki sahası daha geniştir. Örneğin meclisi dağıtabilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi üyelerini atama ve anayasanın 16 maddesi gereği olağanüstü durum ilan ederek yasama, yürütme ve hatta yargı gücünü elinde toplayabilmektedir. Cumhurbaşkanı, dış politika ve savunma konularında da ağırlığa sahiptir.

7 yıl için seçilen Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında mutlak bir sorumsuzluk taşımaktadır. Yasaları onaylayan Parlamento, hükümeti denetleme ve düşürebilme yetkisine sahip olduğu halde, Cumhurbaşkanına karşı denetleme yönünden herhangi bir yetkisi yoktur.

Başkan ile hükümet başkanının yetkilerini yarı yarıya paylaştığı sistem bizim ülkemize bence uygun bir sistem olacaktır. İster Erdoğan gelsin ister Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Baykal kim gelirse gelsin bu sistem uygulanır. Sakıncaları yok mu? Elbette bulunuyor.

Bana göre şu an ülkemizde Yarı Başkanlık Sistemi zaten uygulanıyor.

2015 genel seçiminin birinci gündemi Yolsuzluk ve Başkanlık Sistemi olacaktır. Vatana, millete, dine, devlete hayırlı olsun.

Bırakın Paralel Yapı safsatasını, ülkeyi yönetin. 2 milyon Suriyeli ülkemizde, bizim vatandaşımızın ekmeğini bölüyor.

2 milyon Suriye vatandaşına sahip çıkmak insanlık adına önemlidir ancak kendi ülkelerinin insanlarını doyurduğun takdirde.