Gökçebey’de son yıllarda dikkat çeken bir şey varsa, o da Belediye Başkanı Vedat Öztürk’ün temposu…
Öztürk, klasik bir belediye başkanının çok ötesine geçen, makamda değil sahada var olmayı ilke edinen bir yönetim anlayışını benimsemiş durumda. Öyle ki, sahadaki çalışmaları takip ederken bir bakıyorsunuz bir işçinin eline omuz veriyor, bir bakıyorsunuz bir yaşlının kapısını çalıp hâl hatır soruyor. Gün içinde kim ne yaşıyorsa, nerede bir ihtiyaç varsa, nerede bir gönül kırgınlığı ya da bir sevinç varsa, Başkan Öztürk orada.

Halk arasında sıkça söylenir ya: “Yetişene aşk olsun!”
İşte tam da böyle bir ritimden bahsediyorum. Öztürk, Gökçebey’in temposunu yükseltirken kendi temposunu daha da artırıyor. Belediye çalışanları bile zaman zaman “Başkan yine nerede?” diye birbirine sorar hâle gelmiş durumda. Çünkü o, sadece belediyenin değil, ilçenin tamamının dert ortağı; aynı zamanda sevincin de kaynağı olmuş bir isim.

Cenazede en ön safta, düğünde en samimi tebessümle, nişanda tebriklerle, doğum günlerinde iyi dileklerle, hastaların yanında moral vererek, yaşlıların dualarını alarak dolaşıyor sokakları… Bugün bir esnafın kapısını çalan, yarın bir öğrencinin elini sıkan, öbür gün bir mahallede devam eden çalışmaları yerinde takip eden bir başkan profili var karşımızda.

Ve bugün…
24 Kasım Öğretmenler Günü.
Eğitimin kıymetini bilen, öğretmenlerin toplumdaki yerini her fırsatta vurgulayan Başkan Öztürk, bu özel günde de öğretmenleri yalnız bırakmadı. Okulları tek tek ziyaret ederek öğretmenlere verdiği değeri hem sözleriyle hem de nezaketiyle gösterdi. Çünkü onun anlayışında öğretmen sadece sınıfta ders anlatan biri değil; bir toplumun geleceğini inşa eden, nesilleri yoğuran bir emek ustasıdır.

Aslında mesele sadece ziyaret değil…
Mesele, o ziyaretlerin ardındaki niyet. Vedat Öztürk’ün yaklaşımında samimiyet var, gönül var, insanın insana olan kıymetini hatırlatan içten bir duruş var. Bugün Gökçebey’in sokaklarında karşılaştığınız her insanda belki de bu yüzden bir memnuniyet, bir “Başkan bizi unutmuyor” duygusu var.

Belediyecilik dediğin şey sadece asfalt, parke, kaldırım değil; gönülleri imar etmek de bu işin büyük bir parçası.
Öztürk bunu çözmüş, bunu benimsemiş ve bunu sürdürüyor.

Gökçebey’in her bir köşesinde, her gün başka bir hikâyeye dokunan bir başkan var artık.
Halkın acısında omuz, sevincinde gönüldaş olan bir anlayış bu…

Özetle…
Gökçebey’de bir başkan var;
Makamdan değil halktan,
Sözden değil icraattan,
Gösterişten değil samimiyetten güç alan…

Ve temposuna yetişene gerçekten aşk olsun.
Kalın sağlıcakla.