19 Mayıs için bir basın bildirisi yayınlayan CHP Zonguldak milletvekili Ali İhsan Köktürk hükümet politikalarını eleştirdi ve şunları söyledi:

19 Mayıs, emperyalizme karşı bir başkaldırının adıdır. 19 Mayıs; kentleri yanmış, yıkılmış, toprakları işgal edilmiş, tersanelerine girilmiş bir ulusun her türlü olanaksızlıklara karşın başlattığı kurtuluş meşalesinin yakıldığı gündür. 

 

Hepimizin bildiği gibi; Türk ulusunun, özgür ve bağımsız yaşama iradesiyle, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Samsun’da başlattığı bu Kurtuluş mücadelesi, 9 Eylül 1922’de düşmanın İzmir’de denize dökülmesiyle zafere ulaşmıştır…

 

Hemen arkasından yapılan görüşmeler sonucu 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla da yeni Türk devleti tüm dünyaca tanınarak, sınırları güvence altına alınmıştır…

 

Ulusal Kurtuluş Savaşımız, her aşamasında büyük derslerle dolu bir destandır. Ulusumuzun, her türlü olanaksızlıklara rağmen inanç ve kararlılığının çelikleşmiş simgesidir.  

 

Dünyanın en büyük emperyalist güçlerine karşı, kazanılan büyük zaferin sonucunda Türkiye Cumhuriyeti, Türk gençliğine armağan edilen en büyük tarihsel mirastır…

 

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, sanki bugünleri daha o yıllardan görmüş gibi, Kurtuluş Mücadelesinin tüm safhalarının çarpıtılmasını, olayların saptırılmasını önlemek amacıyla, 15 – 20 Ekim 1927 tarihleri arasında Büyük Nutku’nu okumuş, burada Kurtuluş Savaşını en ince ayrıntılarına kadar anlatmıştır. Nutuk”un son bölümünde tüm yaptıklarını ve tarihsel mirasını Türk gençliğine emanet etmiştir…

 

Dünyanın her yanını kana bulayan emperyalist güçler ve taşeronları bugün “YENİ DÜNYA DÜZENİ” adıyla ve tüm azgınlığıyla, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri sömürge durumuna getirmek için her tür yöntemi denemekte, ulus devletimizin vazgeçilmesi mümkün olmayan ilke ve değerlerini zayıflatmaya çalışmaktadır.

 

Yanı başımızdaki Irak, Suriye gibi komşu ülkelerin toprakları dış müdahaleler sonucu kan gölüne dönmüştür. Bugün Irak, bugün Afganistan, bugün Suriye halkı kan ağlamaktadır…

 

Cumhuriyet tarihi boyunca komşu ülkelerle ilişkilerini Büyük Önderimizin belirlediği “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine göre çizen ülkemizde, yönetimi elinde bulunduran siyasal iktidar, her gün savaş çığırtkanlığı yapmaktadır. Sınırlarını sonuna kadar açtığı teröristler komşu ülkenin yurttaşlarına karşı katliamlar uygulamakta, kan dökmektedir…

 

Bu kan ne yazık ki, her geçen gün ülkemize de bulaşmaktadır. Daha dün Reyhanlı’da meydana gelen patlamalar sonucu 50’nin üzerinde yurttaşımızı yitirdik. Acımız, ağıtlarımız gökyüzüne yükseldi… Bu olayın en büyük nedeni Reyhanlılı yurttaşlarımızın haykırdığı gibi, Suriye’ye düşmanca siyaset izleyen Recep Tayyip Erdoğan ve onun çapsız Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’dur… Bu ikili yaptıklarının hesabını bu halka er geç vereceklerdir… 

 

19 Mayıs’ta içimizi yakan ikinci olay “Ulusumuzun kuruluş mücadelesinin destansı sürecinin şanlı sembolleri olan 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim gibi ulusal bayramlarımızın yasaklanmasıdır…” Bu insanlarımızın belleğinden Cumhuriyet’i, Atatürk’ü, tam bağımsızlığı silme operasyonudur. Buna karşı halkımız hep birlikte direnecektir… Cumhuriyet, Atatürk ve tam bağımsızlık ulusumuzun üç vazgeçilmezidir.

 

Türk Ulusu ve Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti, devrimleri emanet ettiği Türk Gençliği; Büyük Önderinin göstermiş olduğu hedeflere, Cumhuriyetimizin temel ilke ve değerlerine ve onların sembolleri olan ulusal bayramlarımıza her zaman kararlılıkla sahip çıkacaktır…

 

Emperyalist güçler ve onların içerideki taşeronları hak ettikleri yanıtı ulusumuzdan er geç alacaklardır… Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Belki yarın, belki yarından da yakın…”

 

Bu duygu ve düşüncelerimle, başta Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyor, Türk Gençliğinin ve tüm ulusumuzun “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”nı yürekten sevgi ve saygıyla kutluyorum.