Zonguldaklı Türkiye rekortmeni milli paraşütçü Merve Gülşah Arslan, yaptığı sporu tüm kadınlara tavsiye ediyor.

2009 yılından itibaren aktif uçtuğunu; adrenalin, huzur ve kaçış için yamaç paraşütünü bütün kadınlara tavsiye ettiğini anlatan ay-yıldızlı milli sporcu Arslan, şöyle konuştu:

‘’Benim asıl mesleğim mimarlık. Hafta içi mimarlık işi yapıyorum, hafta sonu da paraşüt eğitimi veriyorum. Aslında yamaç paraşütüyle hiç bir ilgim yoktu, neye benzediğini bilmiyordum. Üniversitedeyken bir arkadaşımın ‘Ankara da bir havacılık kulübü kurulmuş, katılıma davet ediyorlar' demesi üzerine bu dünyanın içine girdim. İlk uçuşumu yaptığım gibi de bir daha kopamadım.’’

"TÜRKİYE KADINLAR MESAFE REKORUNU KIRDIM"

Milli sporcu Arslan, şöyle devam etti:

"Geçen yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde Ankara Ayaş'taki Yamaç Paraşütü Pisti'nden havalanarak Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesine 272,5 kilometre uçup Türkiye kadınlar mesafe rekorunu kırdım.

Uçuşlara haziran ayında başlıyoruz ve her zaman hedefimiz rekor kırmak. Sadece güzel havaya dek gelmemiz ve doğru yerde olmamız lazım. O gün, Ankara Ayaş'tan çok güzel bir kalkış yapacağımız hissi doğdu ve uçuşumuzu gerçekleştirdik. Uçuşun başı oldukça zorluydu ama çok eğlenceliydi, en başta biraz hızlı yol aldık, biz de inanamadık. Sonrasında Ankara Emirdağ'ın sağından mı solundan mı geçmek için kritik bir karar verdik. Verdiğimiz kararla çok ciddi performansımız arttı. Dinar'a yaklaşırken uçuş ekibi uçtuğum kilometreyi söylediğinde daha önceki uçuş 239 kilometreyle Gülşah Hoş arkadaşıma aitti. Ne zamanki 240 kilometre uçuşa ulaştım ben zaten havada çığlıklar atmaya başladım, telsizden arkadaşlarıma seslendim, 'rekoru kırdım, inanamıyorum' diye.’’

"DÜNYA İKİNCİLİĞİNİ ELDE ETTİM"

2017 de Brezilya da düzenlenen ‘’Yamaç Paraşütü Dünya Kupası Yarışması’’nda ikinciliği elde ederek kupa ve madalyayla ülkesine döndüğüne dikkati çeken ay-yıldızlı sporcu Arslan,

‘’Brezilya daki yarışmada dünya ikincisi olarak ülkeme dönmemin mutluluğunu kelimelerle ifade etmem mümkün değil.

Dünya da özellikle bu iş için Brezilya'nın bir eyaletine gidiyorlar, orada bu uçuşlar 600 kilometreye kadar çıkıyor. 11 saati bulan uçuşlar var. Hedefim her zaman kendi rekorumu daha da arttırmak.

En kısa zamanda, havaların güzelleştiği anda uçuşa başlıyoruz. Havadaki ihtiyaçlarıma yönelik de Afyon’a 7 saat 19 dakika uçtum, sadece uçmaya odaklandığınız için havada ihtiyaçlarınız aklınıza fazla gelmiyor. Sadece minimal ölçüde dikkatimizin dağılmasını engellemeyecek kadar bir şeker, çok ufak yiyecekler alıyoruz, su hortumundan da ufak yudumlarla su içip devam ediyoruz.’’

"UÇARKEN LEYLEKLERİN BİZLERE EŞLİK ETTİĞİNE ŞAHİT OLDUK’’

Milli sporcu Arslan, son uçuşunda leyleklerle havada unutamadığı anını şöyle anlattı:

‘’O gün Ayaş'tan kalkış yaptık, 500-600 metre irtifa kazandıktan sonra bir arkadaşımla birlikte uçuyorduk.

Yanımıza 50-60 tane leylek geldi. Leylekler de bizim irtifa kazanmaya çalıştığımız termiğe girip onlar da bizimle birlikte irtifa kazanmaya başladı.

Tabii ki onlar bizden bir tık daha hızlı tırmandı. Sonra süzülmeye başladılar, biz de onları takip ettik inanılmaz bir görüntüydü.

Kuşları taklit ediyoruz aslında. Kuşlar da bizi merak ediyorlar, doğal olarak bu kadar büyük uçan bir şey nedir bu diye, yaklaşıp gerçekten böyle paraşütümüze baktıklarını, 'Allah Allah dermiş gibi' böyle şaşırdıklarını görebiliyorsunuz.’’

"DERTLERİNİZDEN UZAKLAŞIP KAÇABİLECEĞİNİZ YER’’

"İdeal uçuş için hava sıcaklığı ve rüzgarın şiddetinin iyi olması lazım’’ diyen Arslan, şunları kaydetti:

"Rüzgarın şiddeti bizim hızımızı belirlediği için önemli. Isınma dabizim irtifa kazanmamızı belirlediği için önemli. Bu ikisi birlikte olmadan uzun mesafeli uçuşlar yapamayız. Havada hız konusunda bir sınırlama yok, hız cezası yok. Ortalama 35-45 kilometre arası hızla gidiyoruz. Belli rüzgar limitlerinde kalkışımızı gerçekleştirebiliyoruz. Bu sporun, bir erkek yamaç paraşütçüsü olmaktan aslında hiç bir farkı yok. Bütün kadınlara tavsiye ederim bu sporla ilgili akıllarında en ufak bir soru işareti olmasın, herkes yamaç paraşütü ile uçuş yapabilir. Bu oldukça öğrenmesi kolay bir uçuş aracıdır, mutlaka denesinler.

Yeryüzünden uzaklaşınca, yeryüzündeki bütün dertlerimizden de uzaklaşıp kaçabileceğimiz bir yer. Yamaç paraşütünü bu kadar sevmeme sebep olan şey zaten, bir yerden kalkıp bilmediğiniz, daha önce planını yapmadığınız bambaşka bir yere inişinizi gerçekleştiriyor olmanız. Eğer yeterince hazırlanır ve odaklanırsanız da çok çok uzaklara uçabiliyor olmak.’’

"OTOSTOP ÇEKEREK EVİMİZE DÖNÜYORUZ’’

Milli sporcu Arslan, bu sporu yapmanın hiç bir zorluğu olmadığını belirterek, ‘’Beni zorlayan tek şey; bilmediğim bir yerden evime tekrar nasıl döneceğim korkusu. Eğer ki bir arkadaşımız bizi aşağıdan arabasıyla takip etmiyorsa genelde en yakın yola çıkıp, ya da en yakın köy meydanına gidip oradan otostop çekerek eve dönüyoruz.

Bu spora hiç bir zaman risk almayacağımı, limitlerimi aşmayacağımı belirterek ailemi yavaş yavaş alıştırdım. Daha sonrasında yarışmalara gidip başarılı olduğumda kupa ve madalya götürdüğümde, onlar da benim risk almadan bu sporu yaptığıma inandılar. Şu an onların da yüzü gülüyor ve çok mutlular’’ şeklinde konuştu.