Özel Haber-Şebnem Saka

Bülent Ecevit  Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde kanserli hastalara bakan onkolog doktor olmadığı için onlarca hasta kelimenin tam anlamıyla perişan. Yaklaşık 6 ay önce Dr. Hüseyin Engin’in istifasının ardından 
Atatürk Devlet Hastanesi ek binasında zor şartlarda hizmet veren onkoloji uzmanı Doktor Metin Pehlivan insan üstü bir gayretle geç saatlere kadar kanserli hastaları muayene etmeye  çalışıyor.

DOKTOR KAPISINDA KUYRUK ÇİLESİ...

Kanser hastası sayısının ülke ortalamasının çok çok  üzerinde olduğu Zonguldak’ta hastaların tedavileri aylardır aksıyor. Atatürk Devlet Hastanesi'nde doktor kapısında saatlerce beklemek zorunda kalan hasta ve yakınlarından durumu iyi olanlar çevre illere gitmek zorunda kalıyor. Bürokratik engeller ve hastane prosedürü  nedeniyle aksayan sağlık hizmetleri yüzünden kendi derdine yanamayan yüzlerce kanser hastası iktidar milletvekillerini taşın altına ellerini sokmaya davet ediyor. 

VEKİLLER SAĞIR...
BÜROKRASİ KÖR...
ÜNİVERSİTE DİLSİZ!

Onkoloji doktoru olmadığı için zor günler yaşayan hastaların doktor talebi karşısında aciz kalan basiretsiz milletvekilleri, bürokrasi ve Bülent Ecevit Üniversitesi yöntemi adeta 3 maymunu oynuyor. Kız Meslek Lisesi'ni yıkmak, Maden Mühendisleri binasını ele geçirmek için özel mesai harcayan AKP Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar böylesine önemli bir sorun için kılını bile kımıldatmıyor. Olkolog sorunu şehrin Belediye Başkanı Selim Alan'ın gündeminde bile yok.

KUTOĞLU: "SORUN ŞEHİR ÇÖZMELİ"

BEÜ Tıp Fakültesinde yaşanan onkoloji sorununun Zonguldak insanı tarafından oluşturulacak bir fon ile çözülebileceğini ifade eden Kent Konseyi Başkanı Hakan Kutoğlu, şunları söyledi:
"Her kurumun iyi olduğu kötü olduğu, güçlü olduğu zayıf olduğu alanları, yönleri vardır. Üniversitemiz Tıp Fakültesinin de her tıp fakültesinde olduğu gibi güçlü olduğu birimleri, doktor eksikliği nedeniyle zayıf olduğu birimleri vardır. Güçlü olduğu birimlere başka şehirlerden hastalar sevk edilir tedavi edilirler. Bazı hastalar da  daha iyi tedavi olabilmeleri için konusuna göre daha iyi olan başka şehirlerdeki hastanelere sevk edilebilirler. 

Konunun detayını bilmeden eleştiri de bulunmak haksızlıktır. İşini düzgün yapmayan insanlara elbette sahip çıkılmamalı. Ancak şunun da bilinmesi gerekir ki tıp fakültemizde yıllardır doğru düzgün döner sermaye almadan gece gündüz ameliyat yapan hasta bakan özverili sağlıkçılarımız var. Daha alt basamak hastanelerde bile 2-3 misli gelir elde etmenin mümkün olduğu bir ortamda bu insanları da bıktırıp kaçırmanın kimseye bir faydası olmayacaktır.

Sözleşmeliler kadroya geçirilince ücretleri hastane bütçesinden karşılanmaya başlandığından tüm tıp fakülteleri personeline döner sermaye ödemekte zorlanmaya başladı. Uzun süre bu tempoya dayanamayan doktorlar tıp fakültelerinden kaçmaya başladı. 

Tıp Fakültelerinin maddi sorunu bu şartlar altında ancak kurumdışı desteklerle çözülebilir. Bunun da yolu ya mevcut bir vakıf ya da yeni kurulacak bir vakıf kanalıyla fonlamaktır. Bu noktada şehirdeki büyük şirket sahipleri ve yöneticilerine de büyük görev düşüyor. Kimin ne zaman nerede tedaviye ihtiyacı olacağı hiç belli olmaz. Umursamadığınız bir sorun yarın sizin veya sevdiğiniz bir yakınınızın hayatına mal olabilir. Çözüm üretmeyen eleştirinin kimseye bir faydası yoktur.

DOKTOR İSTİYORUZ

Kendisi de bir kanser hastası olan Çevre ve Şehircilik eski müdürü  Nazmiye Uzun, Zonguldak BEÜ Tıp fakültesi araştırma ve uygulama hastanesi onkoloji ve kemoterapi servisinde tıbbi onkoloji uzmanı olmaması nedeniyle onlarca kanser hastasının  başka illerde şifa aradığını söyledi.  Defalarca CİMER'e başvuru yaptığını ancak sonuç alamadığına vurgu yapan Uzun, Halkın Sesi'ne şu açıklamaları yaptı:  "Benzer başvuruyu ilimiz yöneticilerine ve Rektöre ilettim ama sonuç alamadım. Sağlık Bakanlığı Atatürk Devlet Hastanesi'ne bir onkoloji doktoru atandığını bildirdi. Tıp fakültesine atama yapılması için;  madem ki fakültemize asaleten ONKOLOG atanmıyor, çıkılan ilana kimse talepte bulunmuyor o zaman fakültemizin zorunlu hizmet kapsamına alınmasını ve bu sorunun çözülmesini talep ettim ama yine sonuç yok. Yaptığım araştırma sonucunda çıkan sonuç; tıp fakültemizin yeterli ödeneğinin olmadığı, hastane personeline döner sermaye payının ödenmediği, döner sermaye gelirinin başka amaçla kullanıldığını işte bu nedenle ilana hiç kimsenin itibar etmediği ve sonuç alınmadığıdır. Doktorlar bir başka sağlık biriminde alınan aylıktan daha az bir ücretle çalışmak istenmediği için BEÜ Tıp Fakültesi istenmeyen listesinde. Ekonomik sorun çözülmesi sonrası önemli ölçüde yol alınmış olacağız.

Rektör sayın Mustafa Çufalı ile yaptığım görüşmede bana, ilana bir kaç kez çıkıldığını ancak ülkede tıbbi onkoloji uzmanının az olması nedeniyle ilana cevap alınmadığı söylendi. Ve Atatürk Devlet Hastanesindeki onkoloji doktoruna gidilerek ilaç planlaması yaptırın TIP fakültemizde kemoterapi alabilirsiniz denildi. Devlet hastanesindeki poliklinikler ile aynı alanda bulunan onkoloji polikliniğine gideceksin, orada sıra bekleyeceksin, muayene olacaksın sonra dönüp tıp fakültesi kemoterapi sevisinde kemoterapi  alacaksın. Yürümek için bir başkasından destek alan hastaların çilesi ne olcak? Çok zor... Hasta kemoterapi alacağım diye geldiği gün artık burada kemoterapi alamazsınız çünkü doktor yok deniyor.
Aslında bu konu siyaset üstü bir durum tüm ilgililer ellerinden geleni yapmalılar. Zonguldak gibi bir zamanlar Türkiye sanayisinin ayakta tutan bir şehir bir doktora muhtaç bırakılıyor. Parası, arabası olan başka İllere gidebilir ancak ya bu olanakları olmayanlar ne yapmalı ölmekten başka.Türkiye sanayisini ayakta tutan bir İl bir doktora muhtaç bırakılıyor."

"KOCA ONKOLOJİ HASTANESİ NEDEN BOŞ"

Halkın Sesi'ne yaşadığı sıkıntıları anlatan hasta yakını Davut Özdemir ise BEÜ sağlık kampüsünde bulunan onkoloji servisinin doktor olmadığı için boş olmasına anlam veremediğini söyledi. Kanser hastası eşinin tedavisinin Atatürk Devlet Hastanesi ek binasında devam etiğini belirten Özdemir, "BEÜ Üniversitesi Hastanesinde tıbbi onkolog olmadığı İçin koca hastane binası boşta kullanılmıyor. Atatürk Devlet Hastanesindeki Onkoloji Doktor Sayın Metin Pehlivanın çalışma ortamı çok kötü. Odası çok ufak. Öyle görünüyor ki, üniversite hastanesine bir onkolog daha atanamayacak. Bari o zaman Doktor Metin Pehlivan beyin çalışma şartlarını iyileştirmek için bir şeyler yapılsın. Kendisi geç saatlere kadar hasta bakıyor. Başkası olsa çoktan özel bir hastaneye kaçardı. BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yeni bir onkoloji doktoru görevlendirilmesi hem hocamıza hem hastalara çok fayda sağlayacaktır. Bence bütün sorumluluk siyasetçilere düşüyor. Lütfen kimse sorumluluktan kaçmasın"