Sercan Murat Demirtaş, Koray Bayramoğlu, Anıl Yusuf Ertürk ve Burak Karakuş’un söylediği türkülerle coşkulu geçen gecede 2025 yılında emekli olan Eğitim Sen üyeleri Sevgi Topuz, Nezahat Yılmaz, Ergin Yılmaz, Mustafa Gerik ve Sabahattin Gündal ile 2023 yılında emekli olan Gülay Yurtbay’a plaket verildi. Ayrıca Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Çaycuma Şube Başkanlığını yapan Ali Nuri Güntekin ile Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) Çaycuma Şube Başkanlığını yapan Fikret Kilit’e de plaket verildi.
Geceye öğretmenlerin yanı sıra emekli öğretmenler, Gökçebey Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaztürk, İl genel Meclis üyesi Hasan Tülübaş, CHP Gökçebey İlçe Başkanı Mustafa Uyan, Çaycuma Belediye Meclis üyesi Ferhan Nur, ADD Çaycuma Şube Başkanı Ercan Başar, Çaycuma Çevre Gönülleri Sözcüsü Züleyha Nur, Eğitim Sen Gökçebey Temsilcisi Servet Büyükkol ve Gemiciler Mahallesi Muhtarı Recep Kabuk katıldı.
“NORM FAZLASI ÖĞRETMENLER İKAMETGAHLARINA UZAK İLÇELERE RESEN ATANARAK MAĞDUR EDİLDİ”
Gecede konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününün Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1994 yılında ilan edildiğini belirterek, “Bugün, yalnızca bir kutlama değil, öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin uluslararası ölçekte birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Dünya genelinde 32 milyondan fazla eğitim emekçisini kapsayan ve Türkiye’den yalnızca Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali bu yıl 5 Ekim’i ‘Öğretmenler İçin Birlikte, Yarınlar İçin Birlikte’ şiarıyla kutlamaktadır. Bu şiar, sadece kendi haklarımız için değil, öğrencilerimizin geleceği için de birlikte mücadele etmenin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi, öğretmenlerin haklarını güçlendirmeyi ve mesleğin saygınlığını yükseltmeyi hedefleyen, uluslararası ölçekte bağlayıcı bir belge niteliği taşımaktadır. Türkiye bu tavsiyeyi imzalamış olmasına rağmen, yıllar geçmesine karşın yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Bunun yerine yürürlükte olan Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenleri bölen, mesleğimizi değersizleştiren ve iktidara biat eden öğretmen modeli yaratmayı hedefleyen bir anlayışla sürdürülmektedir. Eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri içinde ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından hâlâ son sıralarda yer almaktadır. Derinleşen ekonomik kriz, artan yoksulluk, siyasi baskılar ve kamusal eğitimi hedef alan piyasacı politikalar öğretmenlik mesleğini giderek daha da değersiz hale getirmektedir. Aynı sınıfa giren öğretmenler ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman ve başöğretmen olarak bölündü; ücretler arasında farklar oluşturuldu. Millî Eğitim Bakanlığının Zonguldak il genelini tek ilçe grubu olarak belirlemesi nedeniyle Zonguldak’taki norm kadro fazlası öğretmenler ikametgahlarına100 km uzaklıkta ve 2-3 araç değiştirerek gidilebilecek ilçelerdeki okullara resen atanarak mağdur edildiler. Türkiye genelinde ise 250-300 km mesafedeki ilçelere resen atamalar yapıldı.
“BİZ EĞİTİM EMEKÇİLERİ ZORLUKLARA RAĞMEN MESLEĞİMİZE, ÖĞRENCİLERİMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Biz eğitim emekçileri, tüm bu zorluklara rağmen mesleğimize, öğrencilerimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Yoksulluğa, baskıya ve mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı dayanışma, direniş ve örgütlü mücadelemizle ayaktayız. Nitelikli bir eğitim ancak nitelikli, özgür, güvenceli öğretmenlerle mümkündür. Öğretmen yetiştirme politikaları bilimsel esaslara göre düzenlenmelidir. Mesleğimizin saygınlığı yeniden tesis edilmelidir. Öğretmenleri ayrıştıran uygulamalara son verilerek eşit işe eşit ücret ilkesi esas alınarak tüm öğretmenler kadrolu ve güvenceli istihdam edilmelidir. Haksız ve hukuksuz biçimde KHK’lerle ihraç edilen tüm meslektaşlarımız derhal görevlerine iade edilmelidir. Öğretmenlerin kendi istekleri dışında mevcut iş yerlerinden koparılarak, ikametgâhlarından uzak yerlere resen atanması uygulaması iptal edilmelidir. Bugün bizlere düşen görev, kazanılmış haklarımıza yönelik her türlü saldırıya karşı birleşmek, sendikamızı güçlendirmek ve her işyerinde en geniş demokratik örgütlenmeleri yaratmaktır. Eğitim Sen olarak biliyoruz ki, bize dayatılan hiçbir haksız ve hukuksuz uygulama kalıcı olmayacaktır. Çünkü eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesi bu dayatmaları aşacak, gerçek bir geleceği hep birlikte kuracaktır.” dedi.
GÜNTEKİN: “EĞİTİM SEN'E YENİ ÜYEN OLAN ARKADAŞLARIM, ARKADAŞLARINIZA SÖYLEYİN EĞİTİM SEN'E ÜYE OLSUNLAR”
Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü mezunu ve Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Çaycuma Şube Başkanı Ali Nuri Güntekin de gecede yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlerin maşını tespit etmede Milli Eğitim mensupları karar veremiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk'e gidip ‘Öğretmenlerin maaşı ne olsun?’ diye soruyorlar. Mustafa Kemal diyor ki, ‘Öğretmenlerin maaşı milletvekili maaşının altında olmasın.’ diyor. Nereden nereye geldik. Eğitim dinselleşmeye başladı. Öğretmenler mağdur ediliyor, atamalarda eşler birbirinden uzaklaştırılıyor. Huzur içinde değilsiniz. Öğretmen sınıfına huzur içinde girmeli. Öğrencilerimiz okullara aç geliyor. Veliler çocuklarına harçlık veremiyor. Değerli genç öğretmen arkadaşlarım korkmaya, çekinmeye gerek yok. Eğitim Sen'e yeni üyen olan arkadaşlarım, arkadaşlarınıza söyleyin Eğitim Sen'e üye olsunlar. Eğitim Sen dışında 20-30 tane sendika olduğunu biliyorum ama onlar ne iş yaparlar akıl sır erdiremiyorum. Tüm eylemleri Eğitim Sen yapıyor. Sıkıntılar var ama her şeyin bir sonu vardır. Yılgınlığa, umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmak yok.” dedi.






