Aslında hayat, geçmişin bir tekrarı değil mi?

Değişen sadece mekan ve oyuncuların ismi…

Belki de tarih filmlerine olan ilgimizin budur sebebi…

Bizim siyasetçilerimiz de film karakterlerinden bir hayli etkileniyor besbelli…

İktidar nasıl bir ballı börekmiş ki!

Hiç böyle görmemiştik Seçkin Özdemir’i…

Bu kez partisinin il başkanına “haremağası” diyecek kadar ileri gitti…

Bana göre kendi ipini çekti!

Hadım edilmiş ve padişahın haremindeki kadınların hamisi…

Muhteşem Süleyman’ın da Sümbül Ağa’sı…

Uçar, Sümbülağa ise, Seçkin Özdemir de kim ki?

Yoksa AKP’nin kaderi de Osmanlı gibi…

İhanet şebekesi ile paramparça bölünmek mi?

İşte budur siyasetimizin seviyesi…

*** 

Latife bir yana siyaset son bir haftadır AKP’nin aday adaylarına kitlendi…

Tıpkı CHP’nin önseçim sürecinde olduğu gibi…

Bugün özellikle Kilimli’ye dikkat çekmek istedim…

Düne kadar birbirlerine methiye düzen insanların,

Menfaatler söz konusu olunca ne kadar çirkinleştiğine hep birlikte şahit oluyoruz…

Eğer Seçkin Özdemir aday gösterilmezse olacakları düşünmek bile istemiyorum.

Dün bir arkadaşımız, Özdemir’in hurda hırsızlığı davasında birlikte yargılandığı eski danışmanı Can Eliyazıcı’nın sosyal medyada attığı tiwitleri gösterince, “nasıl bir rant var?” dedim kendi kendime…

İşte o tiwitler:

“Ateşle oynuyor, şansını zorluyorsun. Yakacaksın başımı!!! Demedi deme sana adam yedirmem… Burası Kilimli”

“Kan kokuyor”

“Bir yola kellemi koydum. Can’da alırım Can’da veririm…”

“Oranlarıyla oynanınca potansiyel tehlikedir Kilimli…”

Fazla söze ne hacet…

Koca bir ilçenin düştüğü durum ortada…

Aslında bu madalyonun görünen yüzü…

Seçkin Özdemir eğer aday gösterilmezse…

Kaybedenler listesinin başına iki isim yazılacak…

Biri Köksal Toptan…

Diğeri Erdoğan Demir…

Aslında bir bardak suda koparılmak istenilen fırtınanın sebebi de bu!