19 yıldır bu kentte gazeteciyim…

Ben böyle bir şey görmedim…

Ya da oldu da ben mi hatırlamıyorum…

Düşünsenize koskoca bir şehir Hasan’a kitlendi…

Aklıselim adamlara Zonguldak mebuslarını sorsan bilmez…

9 yaşımdaki kızım bile önceki akşam annesinin telefonundan gizlice Hasan’a SMS atarak oy vermiş…

Tamam itiraf ediyorum ben bile oy attım Hasan’a…

 

Sosyolojik bir vaka aslında Hasan meselesi…

Siyasette, ticarette, sporda yüzü gülmeyen bir kentin…

Yüz akı oldu Hasan Doğru…

Kimse olaya sıradan bir yarışma olarak bakmadı…

Sosyal medyada yazılan her mesajda…

Sokakta, şehrin her köşe başında…

Caddeleri süsleyen pankart ve afişlerde…

Hatta belediyenin anonslarında dahi Hasan konuşuldu önceki gün…

 

Kozlu Kemeraltı Lokantası’nda işkembe çorbası koyarken kimsenin dönüp de yüzüne bile bakmadığı Hasan Doğru…

Hani şu Belediye Kültür Merkezi’nde varlığından bile haberdar olmadığımız tombul delikanlı…

Konservatuarda okuyarak hayallerinin peşini biran olsun bırakmayan sakin güç…

Şarkı söylerken içinden başka bir adam çıkıyordu sanki…

Teşekkürler Hasan Doğru…

Bugüne kadar hiçbir konuda aynı noktada buluşamayan on binlerce Zonguldaklıyı buluşturdun ya…

Helal sana…

Teşekkürler, ta en başından itibaren o sıkılgan halinin altında yatan beyefendi kimliğini korudun ya…

Teşekkür ediyorum… Çünkü, senin bu saf temiz halini espri malzemesi yapıp dalga geçen dangalaklara “Denemek lazım” deyip haddini bildirdin ya!

Bir teşekkür de seni o yarışmaya katılmaya teşvik eden arkadaşlarına…

Seni keşfeden hocan Fahri Bozbaş, Belediye Kültür Merkezi ve BEÜ Konservatuarı’na…

Tabi türünün son örneği nadide bir çiçek yetiştiren annen ve babanı unutmak olur mu?

 

77 milletten gelmiş insanların yaşadığı bir kentte belki de ilk kez önceki gece garip bir şey oldu…

Aynı anda, aynı noktaya bakıp, aynı hedefe kilitlenen Zonguldak, aslında Hasan’a değil şehrine sahip çıktı…

Hasan hariç hepimiz sevindik önceki akşam:))

Bize bu hoşlukları yaşattığın için teşekkürler Hasan…

*** 

Dün AKP’li Kozlu Belediye Başkanı, Zonguldak Belediye Başkan Adayı Ali Bektaş konuğumuz oldu…

Onca ettiği laftan, onca yazılan çizilenden sonra görüşmenin daha sert bir atmosferde geçmesini bekliyordum ama yanılmışım…

O projelerini anlattı, birlikte hazırladığı CD’yi izledik…

Biz eleştirilerimizi getirdik…

Hatta bir ara bizim Nermin’le konuşurken “Patronunu sevmem ama” diyecek kadar açık yürekli konuştu…

Dedim ya Ali Bektaş bu…

Şahsına münhasır bir kişilik o…

Bana göre 30 Mart akşamı ya “rezil” olur ya “vezir” olur!

Ama inanın ortası olmaz…

*** 

Dün akşam uzun bir aradan sonra Zonguldak CHP eski senatörlerinden Behiç Sonbay’la Avukat Ali Osman Odabaş’ın ofisinde buluştuk…

Sonbay, deneyimli bir politikacı olmasının yanında halen Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyetinde görev yapan, Haberal’a yakın önemli isimlerden biri…

Sohbet haliyle dönüp dolaşıp politikaya, yerel seçimlere geliyor…

Düzgün Türkçesi ve 50 yıllık tecrübesiyle konuşan Sonbay’ı hayranlıkla dinlerken, politikada seviyenin o tarihten günümüze ne denli gerilediğini fark ediyorum…

Posta aracılığıyla kendisine ulaşan Halkın Sesi nüshalarından okuduğu Zonguldak’ı ve CHP’de yaşananları soruyor ısrarla…

Kaygılarımı ve Akdemir’in kafasındaki belediye meclis listesiyle ilgili endişelerimi paylaşıyorum…

Muhtemelen bugün daha detaylı konuşacağız…

Bana göre bir süre daha Zonguldak’ta olacak olan Behiç Sonbay, önseçim sürecinde girdiği türbülanstan bir türlü çıkamayan CHP Zonguldak örgütüne ağabeylik yapabilecek parti üstü bir isim…

Tabi CHP’deki her şeyi bilen ağabeylerden sıra gelirse…

Hoş geldin Behiç Sonbay…