Sevgili Çaycumalı hemşehrilerim. Size anlatacaklarım var. Şu fotoğraflara bir bakın. 
Fotoğraflar Çaycuma'da bulunan Öğretmenler Evi'nden. Sizlere yabancı değil.
Orada vatandaşların altına oturup çaylarını içip sohbet ettikleri iki çadır var. 
Çatır örtünün altına oturmadığınızda ağaçladaki güvercinler başınıza, masanıza, eğer denk gelirse içtiğiniz çayın içine bile ( özür dilerim ) sı-çar.
Nitekim, oturulan çadır örtünün üzerini sı-çarak doldurmuşlar. Yerler güvercin pisliğnden beyaza dönüşmüş. 
Anlatacaklarım bununla da sınırlı değil.
Orası yıllar önce Adliye binasıydı, Öğretmenler Evi'ne dönüştü. Şu durumda bakımsız ve onarımsız, atıl hale dönüşmüş. 
Tuvaleti bile yok ! 
Evet yok. 
Çünkü, kullanılamaz hale geldiği için, alt yapının çürümesinden ve bina içine yayılan pis koku nedeniyle kapatılmış. Sağlıksız ve hijyenin bulunmadığı ortam haline gelmiş.
Dahası var..
Tarihi binanın duvarlarında yetersiz havalanmadan nemlenmiş ve kabarıklar oluşmuş. Tabandan pis kokular binayı teslim aldığı için çay ocağı kapının yan tarafına taşınmış, hizmet veriyor. 
Bu durum, överek bitiremediğiniz Çaycuma'ya yakışıyor mu? Bu ayıp ilçemiz Çaycuma'ya hiç yakışıyor mu? 
İlçemizdek Milli Eğitim Müdürlüğü bu duruma ne diyor, gerçekten merak konusu. Yıllardır fark edilmedi mi? 
Binanın ve çay içilen o çadırların görüntüsü hiç mi fark edilemedi? 
Aklıma şu soru da geliyor.
Yıllardır hiçmet veren Öğretmenler Evi'den kazanılan gelir nerelere harcandı da onarım yapılmadı? 
Bu sorular kimleri ilgilendiriyorsa, cevap vermeliler. Aksi taktirde kurum sorumluluklarını yerine getirmemek olur.
Binanın misafirhanesi var. Öğrendiğime göre 15 yataklı odalarda geceleyecek gibi değil. Yatak yorgan berbat durumda içinde yatılacak gibi değil.
Bu anlattıklarım benim gördüklerim. 
Daha neler var bilmiyorum ama gördüklerim de mide bulandırıyor.
Tekrar soruyorum? 
Bu kurum ile ilgilenen kim ve kimler var? 
Yıllardır bu ayıp ortadayken niye önlem alınmadı ve ne zaman harekete geçilecek ?
Çaycuma'da yeterince iş yeri var, maşallah zenginlerimiz arasında bol para kazanan mühehhaitlerimiz ve kuyumcularımız var. 
Her biri bağışta bulunsa bir miktar para toplanır. 
Daha da olmazsa, her Cuma camii önünde yardım kampanyası başlatılır.
Eğer, camii yaptırmak için para toplanıyorsa, Öğretmenler Evi binası için de toplanır.
Yok, ayıp olur denirse bu ayıp Çaycumalılara yeter. 
Gelelim Çaycuma Belediyesi'ne..
Belediye ahşap evler atölyesine sahip. Çadır örtü yerine ahşap kulübe yapabilir. 
Ağaçların altındaki çadırlar kaldırılıp yerine kapalı ve hem yazlık hemde kışlık bölmeler yapılabilir. Vatandaşların üzerine güvercin b.ku düşmez. 
Öyle değil mi? 
Bu duruma kör mü kalınacak?