Zor ve zahmetli iştir..  Okumak,araştırmak, sürekli revize olmak gerekir.  Yapmış olduğunuz bir davranış; şöylemiş olduğunuz bir sözün  etkisi  yıllar sonra öğrencide olumlu yada olumsuz olarak ortaya çıkabilir.  Gözler sürekli üzerinizdedir. Giydiğiniz kıyafetten,  Türkçe'nize ;diğer öğretmenler,  öğrenciler ve yardımcı hizmetler personeli ile kurduğunuz insan ilişkilerine varıncaya kadar..

Öğretmen olarak  bir dünya görüşü  ve bakış açısına sahip olabilirsiniz yada olmayabilirsiniz.. Lakin buradaki hassas nokta bunu  öğrenciye  doğru kabul ettirmek, aşılamak  gibi bir hakkımızın olmamasıdır.. Bilgiler daha çok nesnel olarak öğrenciye verilmelidir.  Bırakalım  değerlendirmeyi kendisi yapsın..

Öğretmen Bilim insanıdır.  Görevi pozitif bilimleri öğretmek olduğu kadar  öğrencilerine  yaşam becerisi de kazandırmaktır.  Peki biz öğretmenler yaşam becerisi yönünden yeterli miyiz? Eğer bizler bu konuda yetkin değilsek;  öğrencilere nasıl kazandıracağız.. Bu denklemde Öğrenci velisinin yeri, görev ve sorumluluğu nedir? Sosyal medyada çok beğendiğim bir söz vardı.  Şöyle diyordu  "Okul önce öğretir, sonra sınav yapar;  Hayat önce sınav yapar, sonra öğretir"

Okulun görevi öğrencinin hayat sınavına yardımcı olmaktır diyebilir miyiz?  Hızla değişen ve gelişen dünya yı yakalamak ve önüne geçmek mümkün mü. Bence mümkün.  Neden  mi?

Çünkü..

"Hayatta en doğru yol gösterici Bilimdir"

Kemal ATATÜRK...