Birleşik Kamu-iş Başkanı Metin Kahveci, geçtiğimiz hafta Zonguldak'a gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın kendi üyeleriyle yaptığı istişare toplantısında kuru sıkı sallayıp gittiğini söyledi.
Yalçın'ın sendikalı ve sendikasız memurların arasında fark olacağını, 3600 ek göstergenin 2022 yılında 4 meslek gurubuna verileceğini, sözleşmeli memurlarında 2022 yılında bir çözüme kavuşturulacağını açıkladığını hatırlatan Kahveci, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu üç ana başlığın dışında her hangi bir açıklaması bulunmamaktadır. Ali Yalçın her zamanki klasik davranışlarını göstererek dinleyenleri büyülemeye çalışsa da sözlerinin hayat ve yaşam gerçekleriyle örtüşen bir durumu yoktur. Sadece günü kurtarmak dostlar meydanda görsün rolünü oynamaktadır. Bu oyunları yıllardır görüyoruz ve memurların yaşam kalitesinde değişen bir durum olmadığı gibi geriye gittiğini iddia ediyoruz. Ali Yalçın 2015 yılında memurların 18 çeyrek altın alırken şimdi ise 8 çeyrek altın alamadığından haberi var mı? Bir başka deyişle 2015 yılında memurların alım gücü ile şimdiki alım gücünü karşılaştırdığımızda büyük fark olduğundan haberi var mı?. Dolar bazında ise memurların 600 dolardan fazla alması gerekirken bunlardan hiç söz etmediği gibi çok iyi bir sendikacılık yaptıklarını ima etmesi bir palavradır. Biz bu palavraları yemiyoruz. Burası Zonguldak duyarlı bir kent. Şu anda piyayasa da oluşan enflasyon en az %60 dan bile haberi yok. Çünkü çok yüksek miktarda maaş aldığını için onun mutfağında yangın yoktur. Önemli olan sendika patronlarının kazanması diğerlerin canı çıksın hikayesidir. Ülkemizde oluşan yüksek enflasyona karşı üyesinin haklarını koruyamayanlar sendikacı olarak caka satamazlar. İşte hayat açıkça gösteriyor. Yoksulluk sınırı 11 bin açlık sınırı 3250 tl olduğu yerde Zonguldak’ta palavra sıkta dur. Toplu sözleşme rezaletinde yüzde 5 + yüzde 6 gibi komik rakamları memurlara reva görenleri maalesef salonda anlatmadı. 179 kalemde iyileştirme yapmışta biz mi görmemişiz. 3600 ek göstergenin mimarı biziz. Yaklaşık 8 yıl önce mücadelesini veren biziz. Nöbetin ücretlenmesin de olduğu gibi. Buradaki amacımız sadece öğretmenlere değil tüm memurlara verilmesi isteğidir. Her memur bulunduğu göstergenin üzerine 600 gösterge ekleyerek yapılmasını talep etmiştik. Bunun ayarlanması çok zor değildir. Bay Ali Yalçın 4 meslek gurubuna verileceği söylemesi kamu çalışanları açısından ayrımcılıktır. Bu nasıl Müslüman? Bu nasıl sendikacı? Ek gösterge ile secim meydanlarında söz verenlerden ne zaman sözlerinizi yerine getireceksiniz diye soramayanlardan sendikacı olamaz? Ali Yalçın 3 yıldır bu konu ile ilgili kaç eylem ve miting yaptı? Yetkili konfederasyon başkanı olarak diğer sendikaları toplayıp ortak büyük mitingler yapsaydı bu gösterge çoktan alınırdı. Ama yapmadı; çünkü aynı fikirde olduğu siyasi anlayışındaki AKP’yi sokak gösterileriyle zora sokmak istemedi ve AKP’yi kayırdı. Fakat memurları satmayı da unutmadı. Bir daha secimde ya vekil yada bakan olursa kimse şaşırmasın. Biz buna kitle satışı diyoruz.
3600 ek gösterge ile ilgili olarak son atağı CHP sokaklarda basın açıklamalarıyla açıklayınca AKP ve yandaş sendikası tutuşmaya başladı. İyi ki CHP var. CHP sokağa çıkmasaydı AKP’den ses çıkmayacaktı. Yani CHP bunu sokak eylemlerinde yapınca AKP nihayet hatırlamış oldu. İyi de insana sorarlar kardeşim secim geçeli 3 yıl olmasına rağmen AKP bunu neden yapmadın? Hani verilen sözler? Verilen sözleri yerine getirmeyenler memurlarla bol bol dalga geçmekten başka bir şey yapmamışlardır. Ali Yalçın bu konuda AKP’yi eleştirme şansı yoktur ve olamazda.
Elbette sözleşmeli personelin asil kadroya geçilmesi hepimizin isteğidir. Bu konuda Bay Ali Yalçın kaç eylem yaptı. Atanmayan öğretmenlerin eylemlerinde kaç kere bulundu. Salkın döneminde ek derslerin ödenmesini bir lütuf olarak atlatması onun başarı hanesine bir şey kazandıramaz. Çünkü verilen hakkın ödenmesi kadar doğal ne olabilir?
Ali Yalçın sendika üyelerine 400 tl aldırdığını bir kazanım olarak göstermesi bir kandırmacadır. Bu paranın yaklaşık 160 tl si üyenin sendikasına kesilirse 240 tl 3 ayda bir para almış olacaktır. Bu ikramiye üyelerini tutmak için yapmaktır. Diğer taraftan iş kolunda % 1 geçmeyen küçük sendikaların 400 tl ikramiyeden yararlanmamaları Memur Sen’in bir balina gibi küçük sendikaları yutmaya, bitirmeye çalışması utanç vericidir. Para kuvvetine insanları transfer et. Nerde özgürlük, nerde demokrasi , nerde değişik düşünce hepsini bitirmek öyle mi? Küçük sendikalar hukuk nezdinde haklarını arasa dahi bu durum sendikacılık ve Memur Sen açısından kara bir lekedir. Toplu sözleşmede bu haktan bütün sendikaların yararlanması gerekirken bitirilmeye gidilmesi emek açısından da vahim bir durumdur.
Zonguldak’ta liman bölgesinde bulunan TMMO’nın dümen oyunlarıyla ellerinden alınması gerici amacın ve zihniyetin açık bir göstergesidir. TMMO’nun haklı ve meşru mücadelesinin her zaman yanındayız. Halk kütüphanesi yeri için çok yer varken buraya göz dikilmesinin altındaki ana gerçek laik cumhuriyet kazanımlarının yok edilmesiyle birlikte hukuk devleti yerine, din devleti gerçeği yatmaktadır. Emeğin başkenti her şeyin farkındadır."