Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, yerel basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, şu an itibariyle adaylık noktasında kesinleşmiş bir kararı olmadığını belirterek, “Acele etmeye gerek yok. Önemli olan Bülent Kantarcı’nın değil CHP’nin kazanmasıdır” dedi. Kantarcı, Halkın Sesi’ne yaptığı açıklamada gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, “İl ve ilçe yönetimiyle temas halindeyiz. Haber sitelerinde çıktığı gibi kesinleşmiş bir kararım yok. Sosyal medya üzerinden tarafıma hakaret küfreden yöneticinin istifa ettiğini öğrendim. Ancak şuan itibariyle izlemedeyim. Acele edecek bir şey de yok. Burada  önemli olan Bülent Kantarcı’nın aday olup olmayacağı değil CHP’nin kazanıp kazanamayacağıdır. Ben ve takım arkadaşlarımız Çaycuma’da başarılı bir dönem geçirdiğimizi düşünüyoruz. gerekli şartlar oluşursa bir dönem daha Çaycuma halkına hizmet etmek isterim” dedi. 

KANTARCI'NIN AÇIKLAMASI

"Kamuoyunda hakkımda çıkan haber ve yorumlarla ilgili olarak Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri nedeniyle ancak bu saatte bir açıklama yapabiliyorum. 
Öncelikle ifade etmeliyim ki, aday olmakla ilgili herhangi bir dayatma bana yakışmaz, zaten tarzım da değildir. 4,5 yıldır toplumun bütün kesimleri ile ahenk ve işbirliği ile büyük hizmetleri gerçekleştirmiş olmamız bunun en büyük kanıtıdır. 
Şu aşamada şahsıma karşı (hem de nedensiz) suç işlediği halde halen parti yönetiminde ve disiplin kurulunda  görevde olan ve bazı kişilerin yönlendirmesi ile hareket edenlerin ve de bu kişileri arkadan yönlendiren ve de aynı zamanda onlara sahip çıkanların belirlenerek disiplin işlemine tabi olmasını, ya da seçim öncesi bir araya gelerek parti içi barışın sağlanmasını, hem il yönetiminden hem de ilçeden talep ettim. Maalesef bir kaç kez görüşmemize karşın, çağrıma olumlu yanıt alamadım. 
Gelişmelere bakıldığında İlçe Başkanımız Tuncay Akyol tarafından da bu kişilerin korunduğunu tahmin ediyorum. Seçildiğim 2014 yolundan bu yana parti içi problemlere karışmadığımı, taraf olmadığımı, ses çıkarmadığımı, bu geçen dönem için sadece işime odaklanarak sabır gösterdiğimi, ancak yeni dönemde düşmanca tutumun devamı halinde birlikte çalışmaya imkan olmadığını,Seçim öncesi, bu samimiyetsiz ve çete tarzı tutumun sona ermemesi halinde aday olmayı düşünmediğimi kendilerine bir kaç kez söyledim.
Mevcut konjonktür içinde tarafıma teklif edilen adaylığı kabul etmek son derece kolaycı ve hafif bir tutum olurdu. 
Atatürk’ün partisinin Zonguldak’ta layık olduğu biçimde yönetilmesi, benim adaylığımdan daha önceliklidir. 
Bugün medyada çıkan haberlerin hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır. 
Özetle ne bir dayatma sözkonusudur, ne de kesinleşmiş bir adaylığım bulunmamaktadır. 
Cumhuriyet Halk Partisi yönetimleri toplumun beklentilerine yanıt vermelidir. 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."