İç savaş, İslami terör örgütleri, mezhep çatışması, barut kokusu, bomba ve kurşun sesinden kaçan Iraklılarla kaldıkları otel ve evlerinde görüşen gazeteci Mustafa Özdemir, mültecilerin çaresizliklerine ve sefaletine tanıklık etti.

İlk olarak bugüne kadar onlarca mülteciyi ücretsiz konaklayan Emniyet Otel’de kalan Iraklı gençlerle görüşen Halkın Sesi, Arap gençlere neden Türkiye’ye iltica ettiklerini, bundan sonraki yaşamdan beklentilerini sordu… İşte umutlarını ihtimaller üzerine kuran insanların her biri filmlere konu olacak hikayeleri…

DAHA GÜZEL BİR DÜNYA…

Omar Muhammet Abdullah Al-Gburi Irak’ta berberlik yapan 19 yaşında Sünni bir genç. Sünni olduğunu özellikle vurguluyorum çünkü başlarına ne geliyorsa mezheplerinden dolayı geliyor…

Cebindeki 200 dolarla Türkiye’ye gelmiş. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut ve İltica Dairesi’yle temasa geçerek savaş nedeniyle Türkiye’ye iltica etmek istediğini söylüyor…

Tıpkı Bağdat’a bağlı Aldora Mahallesi’nden daha iyi bir yaşam, barut kokusuyla uyanmadıkları bir şehir hayaliyle Zonguldak’a gelen 25 yaşındaki bilgisayar mühendisi Halit Muhsim İbrahim ve 32 yaşındaki tatlı ustası Sarmad Habeeb Abbas Al-Dulamı gibi…

Birleşmiş Milletler aracılığıyla Türkiye’de 51 vilayete dağıtılan binlerce mülteciden 3’ü olan Iraklı gençlerden 2’si Zonguldak’a, bilgisayar mühendisi Halit ise Karabük’e gönderildi…

Arkadaşlarına göre daha şanslı olan Halit, Karabük’te hayırsever vatandaşların himayesinde bir evde kalıyor. Ekonomik durumu daha iyi olduğu için diğer iki arkadaşına koltuk çıkıyor.

Arkadaşları ile yaptığım röportajda bana tercümanlık yapan Halit son derece güzel Türkçe konuşuyor… Iraklı gençler Sünni oldukları için Şii Irak Hükümeti tarafından sürekli dışlanmış. Hatta onları iddiasına göre, hükümet Şiilere düzenli maaşlarını verirken, Sünnilere maaş vermemiş. Saddam Hüseyin zamanında Irak’ın hiç sıkıntı olmadığını, insanların günlük yaşamlarına devam ettiğini, maaşlarını alabildiklerini söyleyen Arap gençler, ne olduysa Amerika’nın Irak’a müdahalesinden sonra olduğunu söylüyor… Mezhep çatışması yüzünden Şii ağırlıklı Irak Hükümeti’nin Sünnileri göçe zorladığına dikkat çeken gençler, bir daha asla Irak’a dönmek istemediklerini ısrarla söylüyor…

 

Cebinde kaç lirası olduğunu sorduğum Sarmad Habeeb Abbas Al-Dulamı cüzdanındaki 50 doları gösteriyor… Bu arada cüzdanındaki küçük vesikalık dikkatimi çekiyor… İki çocuk babası olan Iraklı lokma tatlısı ustası, 11 yaşında bir oğlu ile 4 yaşında bir kızı olduğunu söylüyor. Çocuklarını daha şimdiden özlediğini ifade eden Sarmad, en kısa zamanda bir işe girip ailesini de Türkiye’ye almak istediğini ifade ediyor…

Irak televizyonlarında yayınlanan Türk dizilerinden etkilendiklerini itiraf eden Arap gençler, belli ki Türkiye’yi her anlamda güllük gülistanlık zannediyor… Ceplerindeki para bittiğinde ne yapacaklarını sorduğum da ise 3’ü de “Allah Kerim” diyor…

 

TV SUNUCUSU BİR IRAKLI

Saddam Kays Ali Karvi 36 yaşında Iraklı bir televizyon sunucusu… 3 çocuk babası olan Saddam da, Bağdat’ta yaşayan bir Sünni Iraklı… Uzun yıllar Irak televizyonlarına habercilik yapan Saddam da, Saddam Hüseyin’in öldürülmesinden sonra Irak’ta işlerin hiçbir zaman yolunda gitmediğini söylüyor.

Bağdat’ta Alsummarya TV’de ana haber bültenini sunan Saddam, özellikle son aylarda El Kaide terör örgütü tarafından ülkeyi terk etmesi, aksi takdirde öldürüleceği yönünde tehdit alınca çareyi ailesiyle birlikte Türkiye’ye iltica bulmuş.

15 gündür Zonguldak’ta olan Saddam Kays Ali Karvi, Bahçelievler Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yaşıyor ve bir daha Irak’a dönmeyi asla düşünmüyor…

 

EL-KAİDE FİLİSTİNLİ AVUKATIN ÖNCE KARDEŞİNİ ÖLDÜRDÜ…

Meikel Ahmed, Irak’ta avukatlık yapan bir Filistinli… 10 yaşındaki kızı Julanar, ablası Fatime ve eşiyle Türkiye’ye iltica eden Meikel Ahmed de Sünni-Şii çatışması nedeniyle Birleşmiş Milletler aracılığıyla Türkiye’ye iltica eden binlerce sığınmacıdan biri… O da Irak hükümetinin Şiileri koruduğundan dert yanıyor… İyi derecede İngilizce bilen Filistinli avukatla konuşurken yetersiz İngilizcemin mahcubiyetini yaşıyorum…

Daha şimdiden ekonomik sorunlarla boğuşan Meikel Ahmed, 4 aydır Türkiye’de ama 15 gündür Zonguldak’ta…

102 Sokak’taki 1 oda 1 salon evlerine gittiğimde beni güler yüzle karşıladılar… Bizi görünce yanımıza gelen ev sahibi Fatma Teyze, “Oğlum bunların oturma izni var mı? Başımıza bir iş almayalım” diye soruyor. Fatma Teyze’nin Filistinli aileye bakış açısı aslında Zonguldaklıları bakış açısıyla aynı…

 Filistinli babanın en büyük üzüntüsü çocuklarının eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalması… Yok denecek kadar az olan Türkçeleriyle işleri bir hayli zor…

Ahmed, El-Kaide’nin erkek kardeşini öldürdüğünü kendisini de öldürmekle tehdit ettiğini, bu nedenle Türkiye’ye gelmek zorunda kaldığını söylüyor… Bir daha dönmemek üzere…

Komşularından aldıkları halı, televizyon, buzdolabı ve yataklarla 4 kişilik aile aynı odada yatıyor… Irak’ta saygın bir Avukat olan Meikel Ahmed, Türkiye’de ne iş yapacağı, ailesinin geçimini nasıl sağlayacağını sorduğumuzda ise alıştığım cevabı veriyor... Allah kerim!

 

IRAKLI GAZETECİ ZONGULDAK’TA İŞ ARIYOR!

Abbas Khayon 36 yaşında 5 çocuk babası bir Iraklı yerel gazeteci… Gazetemizin emlak sayfasını yapan Uğur Tan Emlak aracılığıyla ulaştığımız Abbas, Bağdat’ta yerel gazetecilik yapan bir Iraklı…

Annesi Hamidiye, eşi İntizar ve 5 çocuğuyla Site semtinde oturan Abbas’ın çocuklarından biri olan 10 yaşındaki Zein, tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşıyor…

Irak’ta Milli Şehad İslami terör örgütü tarafından tehdit edildiği için Türkiye’ye iltica etmek zorunda kalan Abbas da Irak hükümetinden dert yanıyor… Çok az bir parayla Türkiye’ye gelen Iraklı ailenin en büyük sorunu dil ve ekonomik kaygılar…

 Bir aydır ailesiyle Zonguldak’ta yaşayan Abbas Khayon’un Halkın Sesi aracılığıyla tüm Zonguldak basınından ricası iş bulmasına yardımcı olunması… Zonguldak’ta gazetecilik yapmak isteyen Abbas, kesinlikle Bağdat’a dönmek istemiyor. Abbas ve ailesine yardımcı olmak isteyenler, 0536 977 51 07 telefondan arayarak ulaşabilir…