İşte o açıklama: Kılıçdaroğlu son CHP kongresinde genel başkanlık seçimini kaybetmişti. Yeni yönetim yeni genel başkanıyla büyük bir ivme yakaladı. Partinin gelişmesinde büyük bir kambur olan Kılıçdaroğlu gitmiş Özgür Özel gelmişti. Parti şaha kalkarak yaklaşık 50 yıl sonra ilk defa birinci parti oldu. AKP’yi korku sarmıştı. Kılıçdaroğlu’ndan kurtulan parti büyük bir rüzgar yakalayarak milletin ve emek kesiminin de bir umudu haline gelmiştir. İşte bunu hazmedemeyen CHP iş birlikçileri ve AKP yandaşları yeni bir oyun kurarak yargı sopasıyla kongreyi iptal ettirmeyi planladıkları görülmektedir. Böylece 18 defa yenilen Avrupa siyasi tarihinde hezimete uğrayan , Ekmelettin gibi Atatürk düşmanını kitlesine dayatan referandumda 5 milyon mühürsüz oya itiraz etmeyen iş birlikçi Soroscu Tesevci iş birlikçi Kemal AKP dümen suyu yargısıyla mutlak butlana hazırlanıyor. Familyası sevinç çığlıkları attıkları görülüyor. Bu kadar başarısız olan laikliğin yok edilmesinde yardım eden bu kişiye yandaşları ve AKP neden sarılır diye soruyoruz? Yenilgiye doymayan partide diktatör olan yeni başkanın ve yönetiminin başarısını kabul etmeyen Kılıçdaroğlu hain midir değil midir diye soruyoruz? Zor durumda olan AKP yi yeniden kurtarmak ve başarılı olan CHP‘yi parçalamak için harekete geçmek istiyor. Bu anlayışını lanetliyoruz!!!!! Emperyalizm boş durmuyor amacına koşuyor. Cehalet ve emperyal iş birlikçileri sadece sağda değil solda da olduğu net görülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun familyasının Türkiye’nin bütünlüğü, Atatürk ilkeleri ,laiklik ve insanca yaşam diye dertleri yok . Onların bir amacı var CHP ‘yi kullanmak ve bitirmek. Çünkü görevliler. AKP’nin de amacı devamlı iktidarda olmak , yandaşlarını zengin etmek hazine arazilerini peşkeş çekmek emeklileri, emekçileri ,asgari ücretlileri ezmek BOP’a hizmet etmektir. Kılıçdaroğlu familya ekibi ile AKP yönetim anlayışı birbiriyle örtüşüyor. Her iki güçte emperyalizme hizmet ediyor.
Sonuç olarak emperyalizm iş birlikçileri gerek sağda gerek solda ele ele vermiş çalışıyor. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nu ‘’mutlak butlan ‘’olarak atayacaklarını ve Kılıçdaroğlu da bu görevi kabul edeceği görülüyor. Kendisi de zaten kongre için şaibe var da diyemem yokta diyemem diyerek ilk adımı atmış olurken AKP de bu fırsatı hemen değerlendirdi. Danışıklı dövüş gibi AKP ile bir nevi paslaşarak ( bu sözleri söyleyerek adeta AKP ye gel beni kurtar demiştir) hareket ettirilmiştir. Bu söz uğruna AKP’nin trolleri harekete geçerek Kılıçdaroğlu yeniden yargı dümen oyunu ile partinin başına getirmeyi planladıklarını Kılıçdaroğlu’nun da bu görevi kabul edeceği çok önceden basında yer almıştır.
KILICDAROĞLU AKP ‘YE HİZMET ETMEK İÇİN YIRTINIYOR !!!!!
Kılıçdaroğlu demokrat olsa yeni yönetimin başarılarına şapka çıkartır tebrik eder doğal bir lider olarak statüsünü korurdu. Ama yapmıyor. Çünkü projenin bir parçası görevinin sona ermediğini gösteriyor. Görevi ömür boyu AKP’yi ayakta tutmak ve ülkeyi bitirmektir. Biz yıllarca bu kişinin Atatürkçü olmadığını , CHP li olarak hareket etmediğini, ilkeli davranmadığını görevinin AKP payandası olduğunu ,partiden Atatürkçü vekilleri tasfiye ettiğini yıllar öncesinde söylemiştik. Ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha kanıtlanmıştır. CHP içine sokulan bir zehirdir.
ATATÜRK’ÜN PARTİSİNE TARİHİ GÖREV DÜŞMEKTEDİR
Kılıçdaroğlu’nun bu davranışları ile dünya sol hareketinde dahi görülmemiştir. Resmen AKP ye hizmet etmek istiyor havuz medyası da gelmesi için yırtınıyor. Bu pis oyunu göremeyenler zaten karşı devrimcilerdir. Bu nedenle CHP ye tarihi bir görev düşmektedir. 19 Mayıs ruhuyla yeniden kuvvetlenerek Atatürk’ün partisini Atatürk düşmanlarından ve emperyalist iş birlikçilerinden korumak olacaktır. Asla ve asla Kılıçdaroğlu’na parti teslim edilmemelidir. Nasıl ki Saraçhane direnişi ne ise Kılıçdaroğlu’na da aynı yöntemle yanıt verilmelidir.
EMEK DÜNYASI, İNSANCA YAŞAM VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN KARA BULUTLAR DOLAŞMAMALIDIR
Çünkü bu hareket emek dünyasını da derinden etkileyecektir. Örgütlenmelere hak aramalara sendikal faaliyetlere çok büyük zarar verecektir. Temel hak ve özgürlüklerin çok daha kötü bir duruma sürüklenecektir. Sonuç olarak ülkedeki hukuksuzluk ve muhalefetsizlik derinden bizi etkilediği için hesabı sokaklarda emekçiler ,sendikalar vermektedir. İşte bu nedenle CHP’nin başına Kılıçdaroğlu’nun gelmesi demek emek dünyasının da yok olması demektir. Ülkemizde emek eksenli politikalar iktidar olmadıkça halk ve emekçiler hep kaybetmiştir. Kılıçdaroğlu da iktidar olmayacağı için emekçiler ve halk istediklerini alamayacaklarından dolayı ezilmeye mahkûm olacaklardır. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”