Zonguldak’ın Kozlu ilçesi Kılıç Mahallesi Muhtarı Hüseyin Kuru ile Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci arasında sosyal medya üzerinden başlayan polemik giderek tırmanıyor.
Muhtar Kuru, Başkan Dökmeci’yi kesinlikle hırsızlıkla suçlamadığını, aksine kendisinin “Halk Buluşması”nda söylediği “Hırsızlık sadece parayla olmaz” sözünü hatırlattığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Ben, Belediye Başkanı Sayın Altuğ Dökmeci’ye geçmişte olduğu gibi video çekimleriyle mahalle sakinlerimin sorunlarını ilettim. O da benim sözlerime ‘Bu hırsızlık değildir’ diyebilirdi.”
“O toplantıda bize kendisi öğretti, benim hiçbir siyasi partiyle ilişkim olmadığını o da biliyor. Geçmiş dönemdeki belediye başkanıyla yaşadığım kavgaları onun çevresindeki herkes biliyor.
Bu arada benim ticaretimi, çoluk çocuğumun rızkını kendi beceriksizliklerini örtmek için kullanmasınlar. Bu konuyla ilgili gerekli mercilere başvuracağım. Bugünden itibaren zaten dükkanımı kapatıyorum ve bunu da kamuoyuyla paylaşacağım. Ben dükkanımı kapatıyorum, peki Merve Aslan istifa edecek mi?”
“Kendisine kaç aydır videolar gönderiyorum, konuşuyoruz. Makamına da gittim, yanımda şahit de vardı. Yollarımız çok kötü diye videolar attım. Hizmetin olmadığını söyledim. Ben, bir çivi çakan herkesin yanındayım. Sadece kirada bir adaletsizlik olduğunu düşünüyordum.
Benim dükkanım 14 metrekare, yani 5005 TL’den çıkıyor. Ön caddede 25 metrekare olan dükkanlar da aynı fiyattan çıkıyor. Bunun bir haksızlık olduğunu başkan beye ilettik. Şahin Kala Başkan'a da ilettik. Hatta vatandaşları da getirdim, şahitlerimiz var. Biz, üç esnaf, bir esnaf odası başkanı ve bir muhtar olarak makamdan kovulduk. Daha doğrusu onlar kovuldu, ben kendi isteğimle çıktım.
Ben kimseye ‘hırsız’ demedim. Sadece sordum. Başkan bey ‘Bu hırsızlık değildir’ deyip geçebilirdi. Benim ticaretime dahil olmamalıydı.”
“CHP Kozlu İlçe Başkanı Merve Arslan olayına gelince… Sayın Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci, sadece CHP’nin belediye başkanı değil, Kozlu’nun belediye başkanıdır. O akşamki Halk Toplantısında ‘hırsızlık’ kelimesiyle hitap ettiği geçmiş döneme ait belediye dükkanlarını sahiplenmesi manidardır. Kendisi önce bir çivi çaksın, sonra sahiplensin.
Mahallemdeki vatandaşlar lağımın içinden geçerek sahildeki amfi tiyatroya eğlenmeye gidemez. Başkan bey hiç Kılıç Camii'nden yukarıya çıkmış mı, yollara bakmış mı? Dört aydır yapılmayan su patlağını, yolun ortasında duran arızayı görmüş mü?
Başkan bey, Canan Caddesi'nde vatandaşın üç-dört kez CİMER’e dilekçe vermesine rağmen kanalizasyon hattının hâlâ yapılmadığını biliyor mu? Makamda oturup bir muhtara ‘hey’ diye hitap etmekle bu işler olmuyor.
Ben dört yıldır Kılıç Mahallesi’nin muhtarıyım, sonrasını Allah bilir. Ama bundan sonra Kılıç Mahallesi’ndeki vatandaşların hakkını kimseye yedirmem.
Diyor ya konuşmasında: ‘Kılıç Mahallesi’nin vatandaşlarını çok seviyorum.’ Çok sevdiği için mi lağım hatlarını yapmıyor, vatandaşların pislik içinde yürümesine göz yumuyor? Başkan Bey’in sevgi anlayışı bu demek ki…” (Güseher CİNAL)