Zehir gibi günlerin içinden geçiyoruz… Koronavirüs saldırısının içimizde yarattığı ürküye, saray çevresinin kanun bilmez, hak hukuk tanımaz tavırlarının yarattığı öfke de eklenince soluk almak bileazapartıkülkede… Keşke şaka olsa her şey… İktidara yönelen ayrımsız her eleştiri,özel görevli bir ekip tarafından darbecilikten vatan hainliğine bin türlü melanetle yaftalanıyor… Bir zatdüğmeye basıyor, trol ordusu harekete geçiyorhemen… Saray beslemesigazeteler akla ziyan manşetlerle taarruza başlarken, yandaş kanallar, deli saçması bile denmeyecek yorumlarla koroya katılıyor…
 
Koparılan fırtına içinde gerçek buharlaşıyor, yalan her şeye hâkimkılınıyor…Saçmalık o boyutta ki,“çifte standart”deyimi bile anlamını yitirdiartık… Kürsü dokunulmazlığı olan milletvekillerinin hakkında bile soruşturma açılır dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke düzenlenirken, “Saray şımarığı” bir çevre, kendi gibi düşünmeyenherkese hakaretediyor; galiz küfürler, tehditler savuruyor rahatlıkla… Mafya babasından ak trolüne, kalemşorundan yanaşmasına asıp kesen yalandan kahramanları, savcısı da, hâkimi de yalnızcaizlemekle yetiniyor…
 
“İŞİNİZE GELİRSE” YÜZSÜZLÜĞÜ BİR İLKE OLARAK DEVLETE HÂKİM KILINDI
Kötülüğün örgütlenmiş hali bu olsa gerek… Örneğin sarayın hoşuna gitmeyen bir tüvit atan insanlar sabaha karşı evleri basılıp terör suçlusu olarak gözaltına alınırken, “Oluk oluk kanlarını akıtacağız, kanlarında duş alacağız” diyen mafya babalarının sözleri ifade özgürlüğü sayılıyor… AKP Reisi için “En fazla özensiz kurulmuş”  denebilecek bir cümle apar topar tutuklanıp, hapiste aylarca iddianame bekleyecek bir cezaya dönüşürken, ana muhalefet partisi liderini yumruklayıp, bir evde saatlerce muhasara altında tutmanın cezası, en fazla iki günlük gözaltı oluyor…
 
Sızlayacak vicdan da kalmadı insanda, devlete hâkim kılınan ve ana ilkesi“İşinize gelirse”yüzsüzlüğü olan ilkesizlik her yerde karşımızda çünkü…Tıpkı Kılıçdaroğlu’na Ankara’da yapılan saldırı gibi, provoke edilmiş kalabalıkların saray dışı çevrelere yaptığı linç girişimi “toplumsal hassasiyet”sayılıp hoş görülürken, evladını kaybetmiş bir şehit babasının AKP Reis’ine sitemi anında hakaret davasına dönüşüyor… Bunula da yetinilmiyor, sitemkâr şehit babasınabizzat Erdoğan tarafından “Karaktersiz” sözcüğüyle hakaret bile ediliyor pervasızca…
 
İŞLEDİKLERİ SUÇUN CEZASIZ KALACAĞINI İYİ BİLİYORLAR ÇÜNKÜ
HDP’lilere hakaret vukuat-ı adiyeden zaten de, Özgür Özel’e ana avrat küfreden meczuba hangi işlem yapıldı bilen var mı? O kadar gezindim, ifadeye çağrıldığına dair bile haber bulamadım internette… Kavanozla mermi gösterenler, makineli tüfekle poz verenler hakkında da harekete geçen yok ne yazık ki… Busırt sıvazlama halleri saray şımarıklarını daha da cesaretlendiriyor… FETÖ yardakçılığından saray yanaşmalığına terfi etmiş bir kadın,yandaş kanallardan birinde,komşularını ölümle tehdit edebiliyor mesela… Gönlü rahat,işlediği suçun cezasız kalacağını biliyor çünkü…
 
Dahası var… Sarayı öfkelendiren bir eyleminyasalarda karşılığı yoksa, suç icat ediliyor hemen… Mahkemeler, “subliminal mesaj”gibihiçbir kitapta yazmayan suçtan müebbede varan cezalar kesiyor mesela…Ama ak trollerin vicdan dışı her eylemi, saray yargısı tarafından anında aklanıyor… Kendilerini ilelebet güvencede hisseden şımarıklar dagemi azıya almış bir şekilde nefret saçıyor her yana…Başka saydıklarınınfikirlerini aşağılıyor, birine bin kattığı yalanlarlaiftira atıyorhırsla… Muhaliflere şahin olan ceza sistemi, sırayandaşlara gelince serçe yavrusu kadar bile olmuyor…