Politika korkakların işi olamaz…

Kendisine oy veren insanların seçtiği siyasetçiler, kişisel menfaatleri değil toplumsal değerleri ön planda tutmak zorundadırlar…

Maalesef bizim ülkemizde bunun tam tersi yaşanıyor…

İşte bu yüzden siyasete kalite gelmedikçe korkak politikacılar yürekli insanları yönetmeye devam edecek!

CHP bunu ilk kez yaşamıyor…

Tıpkı, sırf belediye başkan vekili yapılmadığı için CHP’den istifa eden, tek başına kalınca geri dönen Cavit Zülfikar örneğinde olduğu gibi…

Tıpkı kendi binasına imar izni alabilmek için CHP’den AKP’ye geçen Kozlu Belediye Meclis Üyesi Bekir Atalay örneğinde olduğu gibi…

AKP’den meclis üyeliğine başvuran ancak son dakikada Akdemir’in kontenjanından CHP meclis üyesi olan Zeki Çolak vakası, Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasetin hangi kriterlerle yapıldığının en somut örneği…

Belki de bu kirli siyaset yüzünden fazilet ve cesaret sahibi insanlar politikadaki kör dövüşünden uzak duruyor…

Bu bir hakaret ise eğer, -ki hakaret olmadığını düşünüyorum- ağız dolusu en gür ses tonumla söylüyorum…

CHP’li Zonguldak Belediyesi’ni korkaklar yönetiyor…

Kim bunlar!!!

Tesadüfler eseri belediye başkanı olan bir Muharrem Akdemir…

Bakanlık müsteşarı aradı diye imar komisyonunda cami projesine “evet” oyu veren bir Sertan Bacak…

Muharrem Akdemir, uyduruk bahanelerle meclisten kaçmasaydı da, o salona gelip mertçe cami projesine “evet” oyu verseydi çok daha erdemli bir iş yapmış olurdu…

Bacak, eğer kendi özgür iradesi ve şehir plancısı kimliğiyle bu projeye “evet” oyu vermiş olsaydı kimsenin diyecek sözü olmazdı…

Ama CHP İl Başkanı Ahmet Altun’la yaptığı görüşmede Bakanlık müsteşarının kendisini aradığını ve cami için evet oyu kullanmasını rica ettiğini itiraf eden Sertan Bacak, projenin doğruluğuna inandığı için değil bakanlıkla ilişkilerinin bozulması korkusuyla partisiyle ters düştü…

Sadece “şehir plancısı” diploması olduğu için meclis üyesi yapılan Sertan Bacak, bu dirayetsiz duruşu ile siyasi kariyerini de bitirmiş oldu… Bu saatten sonra yapacağı en doğru şey bugün o salona gelip korkularıyla değil cesaretiyle oy kullanmak.

Zaten bu saatten sonra siyaseten hiçbir CHP’li ona güvenip yola çıkmaz…

Gerçi imam-cemaat paradigmasında olduğu gibi…

Akdemir, Vali’den korkar kaçarsa…

Meclis üyesinin bakanlık müsteşarından korkmasını yadırgamamak lazım…

Özdemir Asaf’ın dediği gibi…

"Her korkan kaçmaz... Ama her kaçan, korkaktır!"

Hani küçükken kulağımıza hoş gelen bir tekerleme vardı ya… Tam da bizim şehrin hikayesini anlatıyor…

 “-Komşu komşu hu hu, oğlun geldi mi? -Geldi…  -Ne getirdi? -İnci boncuk… -Kime kime? -Sana bana.  -Başka kime? -Kara kediye…”

Asıl bundan sonrası Zonguldak Belediyesi’ni çok iyi tarif ediyor.

“-Kara kedi nerde? Ağaca çıktı.

-Ağaç nerde? Balta kesti.

-Balta nerde? Suya düştü.

-Su nerde? İnek içti.

-İnek nerde? Dağa kaçtı.

-Dağ nerde? Yandı bitti kül oldu.”