İyi ki muhatap almamış…

Ama soluğu AKP’nin yayın organı Pusula kamerasının karşısında almış…

Muhabir arkadaş soruyor…

-Efendim son günlerde malvarlığınız çok konuşuluyor… Sahiden de denildiği kadar zengin misiniz?

Niye merak ettin arkadaşım… Gözün mü kör, kulakların mı sağır… Bu soruyu keşke haber olmadan sorsaydın o zaman saygı duyardım…

Yoksa, kamu adına hesap sorması gereken bir gazeteci vicdanını buzdolabında mı saklar?

Sen bir AVM’de öyle bir tatlıcı kaça açılır bilir misin?

Ya da Kozlu’da ki o görkemli Özsüt’ün maliyetini hesap makinesi olmadan hesaplayabilir misin?

Madem bu kadar kolay, niye bizim tanıdığımız terziler işlerinin olmayışından kan ağlıyor!

Gerçi, Hamdi Uçar soru karşısında suçluluk psikolojisi yüzüne vurmuş yaramaz çocuklar gibi ilk önce kekeliyor… Ardından göz kapaklarını her zamankiden daha hızlı kırpıyor…

Lafı eveleyip geveleyip…

“Bir insanın malvarlığını sorgulamak kadar ayıp bir şey yoktur” demez mi?

Neymiş kimse kimseye soramazmış, bunu denetleyen merciler varmış!

Sen onu külahlıma anlat Hamdi Bey,

AK Partili biri hakkında soruşturma açan savcının, işlem yapan polisin başına neler geldiğini bilmesek, söylediklerine inanacağız da…

En son öyle bir babayiğitlik yapan savcı ve o kararın gereğini yerine getiren polisin sürüldüğü yeri haritada bulabilene aşk olsun!

Sizin ileri demokrasi anlayışınız bu olsa gerek…

 

Sonra Hamdi Uçar, mebus olup dokunulmazlık hayaliyle yanıp tutuşuyor olabilir…

Ama bu hayal, o kentin medyasının “nereden buldun?” diye sormasına mani değildir…

En iyi arkadaşı terzi olan bir gazeteci olarak Hamdi Bey’in anlattıkları bana hiç inandırıcı gelmedi…

Hamdi Bey, ilk önce Cumhuriyet tarihinde bir kavşağa ismini veren bir partinin il başkanı olarak Fatih Sitesi’ndeki “Ak Kavşak”ın hesabını versin…

Neden orada yapılan ihalelerin tamamını AKP yöneticilerinin aldığını açıklasın hele bi…

 

Ve sonra AKP yönetiminde olup da iktidarla birlikte trilyoner olan yöneticilerin hesabını…

“Ben devletten ihale almadım” diyecek olan babayiğit ilk önce kendi yönetimindeki kamudan trilyonlar değerinde ihale alan işadamlarını temizleyecek, ondan sonra konuşacak…

Eminim dün Hamdi Uçar’ın Pusula’daki açıklamasını izleyenler kulağını çınlatmıştır…

Ben saygıyla andım da!

***

CHP Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, bir haftadır esnaf ziyaretlerini sürdürüyor…

Dün Yeniçarşı esnafını ziyaret eden Akdemir, bir iki kötü sürprizle karşılaşınca morali bir hayli bozuldu…

Akdemir, kişilik olarak duygusal bir insan…

Siyasete alışamadığını kendisi de zaman zaman itiraf ediyor…

Onun için bu tür tepkilere hazırlıklı olsa iyi olur…

Akdemir’in en büyük dezavantajı meclis listesine almayı düşündüğü bazı isimler…

Aralarında herkesçe bilinen, özellikle belediyeyle itilaflı olan isimler var…

Toplumda karşılığı olmayan, kumar masasında soldan dem vuranlar…

Zamanında bizim de gözümüzde olduğundan çok büyüttüğümüz…

Sözüne kefaletine inandığımız adamlar…

CHP’de kronik bir hastalık galiba…

Her dönem 31 kişilik belediye meclis listesi başkan adayından 2-3 bin az oy alır…

Demek ki, bir hesap hatası var ortada…

Toplumun katmanlarını yansıtan, dinamiklerini taşıyan bir liste yerine okey arkadaşlarınızı listeye yazarsanız yine olacağı bu…

Seçimi çantada keklik gören CHP’liler,

Bu kafayla giderse düz ovada avlanır!