Havaalanı müteahhidinden uzatma çalışmaları bittiği açıklanan
havaalanı pisti için önemli uyarı


Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, müteahhitlik yaptığı sırada yapımını üstlendiği Zonguldak Havaalanı’nın pistinde deprem ve sel gibi doğa olaylarının yaşanmasına karşın, 30 yıldır, hiçbir bakım yapılmadığını, buna karşın yeni ilaveler yapılarak pistin büyütüldüğünü söyleyerek, eski ve yeni pistin uyum içinde çalışıp çalışmayacağının sorgulanması gerektiğini söyledi.

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, sosyal medya hesabı üzerinden, “2020 sonunda, Zonguldak Havaalanı pistine dair” başlıklı bir açıklama yayımladı. Başkan Kantarcı “Çok kısa bir özetle” diye başladığı açıklamasında, “1992 yılında, kısa mesafede iniş kalkış yapabilen uçaklar İçin 800 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde bir pist yapımına başlandı. (STOL) Ciddi bir yapıda olmayan, zamanında elle yapılmış, yaya kaldırımı kalınlığında betona sahip ve yer yer tahrip olmuş eski askeri pistin boyu ise 1350 metreydi. 1992 de, Valilik bünyesinde yapılan ihaleyi, hasbelkader bizim firmamız aldı. Ortada doğru düzgün bir proje, bir hedef, ya da yatırım ödeneği yoktu. Biz de havaalanı hakkında hiçbir bilgiye sahip değildik. DLH bünyesinde yapılan çalışmalarla pist projelendirildi, pist beton kaplamasının mukavemet değeri LCN 35 olarak öngörüldü. Bu değer küçük uçaklara uygun bir değerdi. Zorlama bulunan paralarla 800 metre pist tamamlandı” dedi.

RJ 100 UÇAKLARININ İNEBİLMESİ İÇİN PİST 1800 METREYE UZATILDI
Daha sonra alınan kararla eski pist boyu olan 1350 metreye çıkarıldığını söyleyen Kantarcı, “Bu pist imalatları alınan karar ve proje gereği ortalama 31,8 cm beton kalınlığı ile yapıldı. Aynı zamanda alttaki çatlakların yukarıya yansımasını önlemek için demir donatı da kullanıldı. Her iki durumda da bu piste inecek uçak hâlâ yoktu. THY’nin o tarihlerdeki envanterinde RJ 100 uçaklarının 1600 metre uzunluktaki pistlere inebildiği gerekçesiyle yeniden uzatılarak 1800 metreye çıkarıldı. Zaten havaalanı arazisinin boyu da hemen hemen bu kadardı. Bu kısımda ise normal pist yapım tekniği uygulandı. Yani alt temel, temel, zayıf beton ve nihayet pist betonu. Bu kararların hepsi DLH tarafından oluşturuldu. 1995 yılının sonuna gelindiğinde pist inşaatı tamamlanmış, terminal binası yapımı ihale edilmişti. Onun da ne projesi ne de ödeneği mevcuttu. Konumuz pist olduğu için arada olanları es geçiyorum”  diyerek sözlerine devam etti.

YERLEŞİK FİRMA OLMAMIZA RAĞMEN HİÇBİR AŞAMADA BİLGİMİZE BAŞVURULMADI
1999 Mart ayında zamanın Başbakanı Ecevit tarafından DHMİ tarafından işletilmek üzere havaalanını hizmete açıldığını söyleyen Kantarcı, açıklamalarını, “Tam donanımlı olarak personeli ve ekipmanı İle açılan havaalanından, kapatıldığı 2002 Ocak ayına kadar hiç uçak seferi düzenlenmedi. (Burada bir saptama yapmalıyım; bizim taahhütlerimiz 2000 yılında sona erdikten sonra yerleşik firma olmamıza rağmen hiçbir aşamada bilgimize başvurulmadı.) Bu defa da, kamuoyunda dağın tıraşlanması gündeme geldi. Diğer taraftan da işletmenin özelleştirilme çabaları başladı. Uçak iner-inmez tartışmalarındaki kritik konulardan biri de pist mukavemetiydi. Bunun üzerine pistin mukavemeti ölçüldü ve beklenmeyen güzel bir sürpriz sonuç alındı: Ortalama 32 cm kalınlıktaki pistin, proje standardının çok üzerinde bir mukavemete sahip olduğu anlaşıldı. Bu sayede üst sınıf uçakların inmesinde sakınca olmayacağı anlaşıldı. Fakat orta büyüklükteki uçakların inebilmesi için, pist genişliğinin de 30 metreden 45 metreye çıkarılması gerekiyordu. Bu, o tarihlerde yapılmadı. Yine aradaki olayları atlıyorum” şeklinde ifadelerle sürdürdü.

PARÇALI PİST YAPISININ DAVRANIŞININ NE OLACAĞI DİKKATE ALINDI MI?
Özelleştirme sonrası Almanya seferlerinin başlaması, yaz mevsiminde süreklilik arz etmesi ve geçen yıl da THY’nin sefer koyması ile tatmin edici doluluk oranına ulaşılmasının havaalanına olan ilginin artırdığını söyleyen Kantarcı, açıklamasını, “Bölgedeki liman vs. gelişmeler havaalanının durumunun tekrar gündeme gelmesini sağladı. Yeni bir havaalanı, yeni bir pist araştırmalarından sonra, mevcut pistin bir miktar daha uzatılması ve pistin genişliğinin 45 metreye çıkarılması kararı alındı ve uygulamaya sokuldu. Geçtiğimiz günlerde pistin yeni uzatması tamamlandı. Şimdilerde ise genişletme çalışmalarının başladığını öğrendik. Bu kadar lafı niye ettim? 1992’deki başlangıcındaki 800 metrelik STOL pistten, bugüne kadar yapılanları değerlendirmede bir mantık hatası olduğunu düşünüyorum.
Bizim inşa ettiğimiz pist üniform bir karakterde değil; bir kısmı eski piste basıyor, bir kısmı zemine basıyor. Şimdi yine çok farklı karakterde bir uzatma yapıldı. Ve pistin iki yanına yine farklı karakterde ilaveler yapılmaktadır. Sonuç olarak, pistin fiziki ölçüleri düzeltilmeye çalışılmakta iken, bu parçalı pist yapısının önümüzdeki dönemdeki davranışının ne olacağının dikkate alınmadığını düşünüyorum.
Küçük uçakların ineceği varsayımı ile inşa edilen ve başlangıcından bugüne nerdeyse 30 yıla yakın zaman geçmiş, deprem ve sel yaşamış, ama bu arada en küçük bir bakım dahi görmemiş pistin, yeni durumda daha da büyük uçakların ineceğini var sayarak, yeterli olup olmayacağının sorgulanmadığını düşünüyorum. Bu düşüncemi kamuoyu ile paylaşıyorum. Bu konuya bir açıklık getirilmesini teknik yetkililerden bekliyorum” diyerek tamamladı.