İnsanoğlu mutlu olmanın peşinde. Bunun içinde çeşitli yöntemler deniyor. Amaçlar belirliyor. Bu amaçlara ulaştığında mutlu olacağını düşünüyor. Kimisi paranın onu mutlu edeceğini düşünüyor. Kimisi sağlıklı bir vücudu olursa mutlu olacağını düşünüyor. Kimi kariyer sahibi olursa, Kimi gerçek aşkı bulursa mutlu olacağını düşünüyor. Mutluluk hep bir sonraki hedefe ulaştığımızda gerçekleşecek sanıyoruz. Sosyal medyada nedense hiç mutsuz insan yok. Herkes çok mutlu yerken, içerken gezerken paylaşılan fotoğraflar .Bir süre sonra beğenilme katsayısı düştüğünde hoşumuza gitmiyor. Mutluluk ile bazen haz duygusunu birbirine karıştırıyoruz. Toplumda kabul görürsek mutlu olacağımıza inanıyoruz. Tüm bunlar gerçekten bizi mutlu eder mi? Bu soruya evet yada hayır diye cevap vermenin büyük bir anlamı yoktur. Çünkü her insanın kendine ait bir değerler algısı ve kabul alanları vardır. Hepimizi aynı şeyler mutlu etmez.Hepimiz farklı genlerin davranış örüntülerine sahibiz.
Cebinde hiç parası olmayan bir adam mutlu olma olasılığı vardır. Ancak evine ekmek götürmek zorunda olan bir adamın cebinde para yoksa bu adamın mutlu olma olasılığı aşırı düşüktür.Uzun uzun bilimsel araştırmalardan söz etmeyeceğim. Mutluluk yaşamınızdaki olayları karşılama biçiminizle doğrudan doğruya ilgilidir. Kimisi başına gelen olumsuz olayların bütün sorumluğunu kendisi alırken. Kimisi kendisindenkaynaklanmadığı bunun bir kader olduğunu düşünür. Başına gelen iyi olayları kendisinden kaynaklandığını kötü olayların ise tesadüfen meydana geldiğini düşünenlerde vardır. Kötü olayların geçici iyi şeylerin ise sürekli olacağını düşünenlerde vardır. Bu düşünme biçimin bir kısmı kalıtsal olsada bir kısmı öğrenilmiş iyimserlik yada öğrenilmiş kötümserliktir. Ebeveynlerinizin iyimser bir yapısı varsa iyimser. Kötümser bir yapıları varsa sizinde kötümser olma olasılığınız yüksektir. Tüm bunlar sizin kendinizi iyi yada kötü hissetmenizde etkendir..
Genellemeler her zaman tehlikedir onun için genelleme yerine sıklıkla sözcüğünü kullanmanın uygun olacağını düşünüyorum. Kendinizden daha yüce bir varlığın, hayatınızın üzerinde bir etkisi olduğuna inanıyorsanız. Acılara karşı sabır ve sebat katsayınız sıklıkla daha yüksek olacaktır.
Kullandığınız cümleler “ her şeyin hayırlısı olsun” yada” buda geçer” gibi cümleler yine yaşamgücünüzü arttıracaktır. Çünkü ağzınızdan çıkan cümlelerin yaşamımız üzerinde etkileri vardır.Bu gün mutluyum ve her zaman mutluyum arasında bile büyük farklar vardır. Bu gün mutluyum demek yarın mutsuz olabilirim şüphesini içindebarındırırken; sizi anı yaşamaktan alı koyar. Çok şükür mutluyum derseniz anıyaşarken de sıklıkla mutlu olma olasılığınız artar. Goethe’nin müthiş bir lafı vardır . “Ağzımızdan istemeden dökülen cümleler genelde doğrudur”
Yaptığınız işi seviyorsanız ve zamanın nasıl akıp geçtiğini bilmiyorsanız mutlusunuzdur. Kalıcı bir eser üretiyorsanız mutlusunuzdur. Başkalarına yardım etmeyi seviyorsanız mutlusunuzdur.Yaşamınızın bir anlamı ve amacı olduğuna inanıyorsanız mutlusunuzdur….
“Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmakla mümkündür.”
Aristoteles