Oldu olacak köşe yazını da ben yazayım Akay ağabey!

“Başlığı sen koy Mustafa” demişsin ya…

Ama madem öyle istedin, al sana başlık…

İster kulağına küpe et, ister başına fes!

“Hatırlatırım!”

Öyle kafana meteor düşmüş gibi feryat figan edeceğine lütuf edipte anlamaya çalışsaydın ne kendini üzerdin, ne de ortalığı böyle velveleye verirdin…

 İstersen teker teker gidelim…

Kilimli Belediyesi’nde yaşanan ve yargıda olan hurda hırsızlığı davasını görmezden gelip…

“Bir gazeteci olarak, yargıya intikal etmiş ve henüz karar verilmemiş bir davada yorum yapmanın ‘’suç’’ olduğunu, her adli davada sanıkların suçu kanıtlanıncaya kadar ‘’masumdur’’ ilkesine inanan ve bunu ‘’etik olgu’’ olarak kabul eden birinden, diğer bir gazetecinin yorum yapmasını istemek, abesle iştigaldir.” diyerek tribünlere oynaman kimilerine makul gelebilir…

Ama eminim sen de, bugüne kadar yargı aşamasında yüzlerce benzer habere imza atmıştır.

Halkın Sesi, hiçbir haber ve yorumunda Seçkin Özdemir’i bir kez olsun suçlu ilan etmedi… Biz sadece 3 yıl 8 aydır devam eden bir davanın neden karara bağlanamadığını, davada adı geçen Kilimli Belediye Başkanı Seçkin Özdemir’in yerel seçimlerde aday olmasının bu gecikmede etkisi olup olmadığını sorguluyoruz.

Benim hurda hırsızlığı dava süreciyle ilgili bilmediğimi iddia ettiklerin, zaten defalarca Yeni Adım Gazetesi’nde yayınlandı.

Ali Aslankılıç’ın avukatlığını yapacağımı düşünüyorsan da çok yanılırsın…

Aslankılıç, eğer konuşması icap ederse çıkar kendisini savunur.

Sherlock Holmes edalarıyla Aslankılıç’la ilgili ayrıntıyı paylaşırken keşke patronun Erdoğan Demir’in aynı davaya “delilleri karartmak” suçlamasıyla adının karıştığını da yazabilseydin… Böylece senin engin bilgi ve tecrübelerinden faydalanmış olurduk… 

Yine davada adı geçen Seçkin Özdemir’in işten attığı koruması Necmi Keskin’in malum çevrelerce aylarca ölümle tehdit edildiğini ve bu yüzden Zonguldak’ı terk ettiğini biliyor olman lazımdı…

Duruşma salonuna Türk Hava Yolları’yla mı geldi, Ali Aslankılıç’la mı geldi bilmiyorum. Ama bildiğim tek bir şey var, Necmi Keskin Kilimli Belediyesi’nin kara kutusuydu… Ve söyledikleri çok kişin canını yakacak…

Erdinç Kargidan meselesinde ise zaten kendini ele vermişsin…

Bir gazetecinin kendisinden destek isteyen bir siyasetçiye “Seninle beraberim. Yolun açık olsun’’ diyerek söz verdiğini itiraf etmesi, hatta bunu köşesinde kaleme alması nasıl bir garabettir?

Sevgili Akay Turhan...

Nasıl bir “konuk yazar”san maşallah aylardır Yeni Adım’da yazıyorsun…

İyi de yazıyorsun…

Ama yazarken, toplum vicdanında rahatsızlık yaratan bir konuda patron penceresinden bakmak yerine, 30 yıllık bir gazeteci gibi davranmak gerektiğini hatırlattım sadece…

Sen ne kadar “Karışmaz” desende, Erdoğan Demir’in hiçbir şartta Ali Aslankılıç’ın Kilimli Belediye Başkanı adayı olmasını istemeyeceğini Kilimli’deki deliler bile bilir…

Ha birde, ben hiçbir zaman “Erdinç Kargidan’ı Erdoğan Demir aday çıkardı” demedim. Demediğim gibi öyle bir iddiada da bulunarak Kargidan’a saygısızlık yapmam.

Sen, ben ve diğerleri… Hepimiz Zonguldak yerel basınında bir figürüz… Bırak da “iyi” ya da “kötü”yü okur takdir etsin. Tıpkı hayatta olduğu gibi… Yazdığımız her satır bir gün mutlaka karşımıza çıkıyor…

Lütfen yazdığın ve yazdığım satırları unutmamak için bu köşeyi kes ve sakla…

Yazdıklarımızın sağlamasını yapmak adına…

Hatırlatırım!