Bir insanın adı çıktımı dokuza…

İnmezmiş sekize…

DOKAP’ta haklarının gasp edildiğini iddia eden yüzlerce insanın mağduriyetinden sonra kötü bir şöhretin sahibi olan İşadamı Cemil Çakmaklı, uzun yıllar Antalya’da Naturland Tatil Köyü’nü işletti…

Dönemin Valisi tarafından devlet imkanlarıyla yaptırılan 100. Yıl Tatil Köyü, sözde kültürel araştırmalar yağmak üzere Cemil Çakmaklı’nın Başkanlığında kurulan 100. Yıl Vakfı’na verildi…

Yıllarca çürümeye terk edildi…

Vali İsmet Metin döneminde yeniden Özel İdare tarafından işletilmeye başlanılan 100. Yıl Tatil Köyü, geçtiğimiz aylarda İl Genel Meclisi’nce zarar ettiği gerekçesiyle satışa çıkarıldı…

Satış çok konuşuldu…

Kamuoyunda vicdanları rahatsız eden bir yöntemle sanki Cemil Çakmaklı’ya verilmek için yapılmış bir ihale kokusu vardı…

Çok değil 3-4 yıl öncesine kadar işadamı Cemil Çakmaklı’nın sahibi olduğu Naturland Tatil Köyü, sizlerin de yakından tanıdığı bir gazeteciyi her yıl bedava ağırlıyordu…

İşte o yıllarda Antalya’da Naturland’a beleş giden o gazeteci ve onun gazetesi 100. Yıl Tatil Köyü’nde yaşanan kaos ortamını görmezden geliyor, DOKAP’ta emekleri çalınan işçilerin mücadelesini haber bile yapmıyordu…

Zonguldak 100. Yıl Tatil Köyü’nün üzerine soğuk bir su içti…

Milletin gözünün içine baka baka arsa parası etmeyecek fiyata satılan 100. Yıl Tatil Köyü, artık Filyos Ecopark olarak hizmet veriyor…

Çakmaklı’nın burayı eko-tarım eğitimi verecek bir vakıf üniversitesi yapacağı haberlere konu olmuştu…

Yine Çakmaklı ve Filyos Ecopark için birçok iddia ortaya atıldı…

Her şey bir kenara bölge halkı uzun zamandır Cemil Çakmaklı’ya diş biliyor…

Dün o tepki sokağa çıktı…

 Bakacakkadı Belediyesi’nin ruhsatsız çalıştığı için mühürlemek istediği Filyos Ecopark, Çakmaklı’nın korumalarının engellemesi sonucu dün mühürlenemedi. Olay muhtemelen savcılığa taşınacak…

Şimdiii…

Kamu imkanlarıyla yapılmasına rağmen yok pahasına satılan Filyos Ecopark üzerinde bunca şaibe, bunca soru işareti varken Cemil Çakmalı çıkıp akıllardaki soruları yanıtlamalı…

Gerçek niyetini ortaya koymalı…

Bu vebal sadece Çakmaklı’nın değil…

O tesisi çiklet parasına satan İl Genel Meclisi ve Sayın Vali Ali Kaban’ın da söyleyeceği bir şeyler olmalı…

“Ben yaptım oldu” demekle olmuyor…

Bu şehir kimsenin babasının çiftliği değil!

                           ***

Yazsam da yazmasam da çok bir şey değişmeyeceğini biliyorum…

Ama biri Sayın Harun Akın’ı uyarmalı…

600 delegenin sadece 161’inin oyunu alarak il başkanı seçilen Harun Akın, istifa etmeden önce kurduğu komisyonun başkanlığından istifa etmediği sürece olası milletvekilliği önseçimi adil bir seçim olmayacaktır.

Önseçime kadar Akın’ın kamuoyunun gündeminde kalmak adına kurduğu bu komisyon görevine devam etse bile komisyonun başkanı başkası olmalı…

Aksi halde Akın’a karşı yükselen muhalefet, komisyonun da önüne geçer…

Zaten, yerlerde sürünen bir yerel yönetim hizmet üretemediği için eleştirilirken, mülkiyet sorununu konuşmak pek de inandırıcı olmuyor ya!